felix simdi napim diyip lafi koyuyomus😎
neyse bos yapmayalim sikmim"Her neyse işte..." Felix çıktığı odaya geri girmiş ve Changbin'in yüzüne sorgular bakışlar ile bakmıştı.
"Sen işe gitmiyor musun?"Changbin şaşkın bakışlar ile yanına oturan Felix'e cevap vermişti.
"Hayır. Neden sordun?"
Felix oturduğu yerden kalkmış, yavaş adımlarla Changbin'in önünden geçip mutfağa girmiş ve ardından seslice konuşmuştu.
"Sadece merak ettim. Buraya gel ve kahvaltı hazırlamama yardım et. Ben senin uşağın değilim."
(ya felix mal mal konusma amk valla surundurcem seni ya)Changbin koltuktan kalkmış ve derin nefesler alarak mutfağa girmiş ve buzdolabının kapağını açmıştı.
"Sana uşaksın demedim Felix. Ayrıca dolapta hiçbir şey yok. Ne hazırlamayı düşünüyorsun?"
Felix dün geldiğinde mutfak alışverişi yapmayı unutmuştu. Dolabın önüne geçmiş ve elini alnına vurmuştu. Arkasındaki Changbin hareket etmeden onun hareketlerini izliyordu.
Felix yavaşca arkasını dönmüş ve Changbin'e yalvaran gözlerle bakmıştı.
Changbin kafasını çevirmiş ve sesli bir nefes burakmıştı.
"Yapma şöyle, zaten ben gidecektim. Seni ne zaman tek başına markete gönderdim ki?"
Felix Changbin'in son söylediği cümle ile kaşlarını çatmış tam söylenmeye başlayacağı sırada Changbin, hızla mutfaktan çıkmış ve odalarına girmişti. Ardından Felix bağırarak odaya doğru ilerlemeye başlamıştı.
"YA, SEO CHANGBIN NE HAKLA LAFIMI BİTİRMEME İZİN VER-... Oh üzgünüm bir anda dalmamam gerekirdi."
Felix'in kapıyı açması ile kapatması bir olmuştu. Sanki hayatında ilk defa karşısındaki adamı yarı çıplak görüyordu.
"Gel içeri Felix."
Felix kapıyı yavaşca aralamış ve sormuştu.
"Giyindin mi?"
"Giyindim. giyindim gel sen."
Felix kafasını yavaşca aralık kapıdan içer sokmuş ve üstü yarı çıplak Changbin'e bakmış ve iç geçirmişti.
Sevişmelerinin üzerinden neredeyse 1 hafta geçmişti. Changbin'in sırtındaki Felix'e ait tırnak izleri geçmişti. Boynundaki ve karın kaslarının olduğu yerdeki morluklar da yavaş yavaş geçmeye başlamıştı.
"Neden tamamen giyinmeden çağırıyorsun Changbin?"
Changbin yavaşca Felix'e dönmüş ve siyah dar tişörtünü üzerine geçirip yaklaşmış ve sevgilisinin minik ellerini elleri arasına almıştı.
"Önceden bu minik ellerin ile kendin çıkartırdın tişörtümü bebeğim. Bu cidden bir sorun mu?"
Felix ellerini Changbin'in ellerinden çekmiş ve gözlerini karşısındaki adamın kaslı kollarına indirip seslice yutkunmuştu.
"Sen de biliyorsun, o zamanlar sevgiliydik. Şimdi ise aynı evin içinde yaşayan eski sevgilileriz. Hem ben zaten bir kaç güne gideceğim. İyi olduğuna göre daha fazla kalmamın bir anlamı yok."
Changbin derin bir nefes almış ve Felix'e cevap vermeden odadan cüzdanı ile arabanın anahtarını alıp oturma odasına inmiş ordan da telefonunu alıp evden çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i just really love you'changlix
Random"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi Felix? Ne olursa olsun, senden asla ayrılmayacağım. Sana çok aşığım." "Ben de sana çok aşığım sevgilim. Benden ayrılmana asla izin vermeyeceğim zaten. Sensiz uyuyamıyorum bile, sen olmasan ne yapabilirim ki?"