4 yıl önce
Felix evden çıkmış ve kapının önüne inip sevgilisini beklemeye başlamıştı. Bir kaç dakikanın ardından sevgilisi Minhyuk gelmiş ve Felix'e sarılmıştı.
Felix de onun ardından kollarını Minhyuk'a sarmış ve utansada yanağına bir öpücük bırakmıştı. Onun bu tatlı haline Minhyuk gülmüş ve aynı şekilde yanağını öpüp elini tutarak okula doğru ilerlemişti.
Peşlerinde Changbin olduğunu bilmeden.
Seo Changbin... Minhyuk'u sevmediği için okulda onun yakınındaki herkesle uğraşırdı fakat Felix'e gelince hiçbir şey yapmaz ve yanından geçip giderdi.
İşte her şey o zaman başlamıştı.
Felix el ele yürüdüğü sevgilisi ile okula gelmişti. Minhyuk okula girdiklerinden dolayı Felix'in elini bırakmış ve önden yürümeye başlamıştı.
Arkalarındaki Changbin hızlanmış ve Minhyuk'un yanından geçerken omuz atmıştı.
Felix sanki hiç bozulmamış gibi gülerek sevgilisinin yanına gitmişti.
"Neden elimi bıraktın?"
"Okuldayız. İnsanların dedikodu yapmasını mı istiyorsun?"
"Haklısın."
Felix hızlı adımlarla oradan uzaklaşmış ve okul binasına girip sınıfına çıkmıştı. Sıra arkadaşı Jeongin'in yanına oturmuş ve sessizce onunla konuşmaya başlamıştı.
Changbin ise Felix gittikten sonra okulda olmalarını umursamadan Minhyuk'u sertçe itmiş ve yakalarını tutmuştu.
"Neden biricik sevgiline yalan konuşuyorsun orospu çocuğu? Söylesene ona, ALDATTIĞINI SÖYLESENE."
Minhyuk ellerini Changbin'in omzuna koymuş ve ittirmişti. Sinir bozucu bir yavaşlıkla üzerini düzeltmişti Minhyuk.
"Seni neden ilgilendiriyor Seo? Yoksa şimdi de Felix'e mi aşık oldun? Yazık sana o sadece beni seviyor."
Changbin'in bu kadar sinirli olmasının ve Felix ile ilgili her konuya sinirlenmesinin sebebi başlı başına Minhyuk'tu.
"Felix'e onu aldattığını söyleyeceğim. Bakalım o zamanda böyle konuşabilecek misin?"
Minhyuk Changbin'in bu çok bilmiş haline daha fazla sakin kalamamış ve çantasını bırakmış ve Changbin'in yüzüne bir yumruk atmıştı.
Gelen yumruk ile elini ağzına götüren Changbin gülümsemiş ve aynı şekilde çantasını yere fırlatmış ve Minhyuk'u tutup yere yatırıp üzerine çıkmıştı.
Dışardan gelen sesler ile Felix ayağa kalkmış ve camın önüne ilerlemişti. Dışarda Minhyuku'un üzerine çıkıp onu yumruklayan Changbin'i görür görmez koşarak bahçeye çıkmış ve kalabalığın arasından geçip kavga eden ikilinin yanına gelirken duyduğu kelimeler ile olduğu yerde kalmıştı.
"APTAL OROSPU ÇOCUĞU ONUNLA OYNAMAK HOŞUNA MI GİDİYOR HA? O... O MELEK GİBİ NASIL? NASIL ONUNLA OYNAYACAK KADAR İĞRENÇ BİR İNSAN OLABİLİRSİN? SENİ.. SENİ BU SEFER ÖLDÜRECEĞİM. ANLADIN MI?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i just really love you'changlix
Random"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi Felix? Ne olursa olsun, senden asla ayrılmayacağım. Sana çok aşığım." "Ben de sana çok aşığım sevgilim. Benden ayrılmana asla izin vermeyeceğim zaten. Sensiz uyuyamıyorum bile, sen olmasan ne yapabilirim ki?"
