5. Bölüm: "Değer"

18 3 6
                                    

Hellooo!

En erken attığım bölüm olarak tarihe yazıyorum bu günü ve sizi yeni bölümümüze uğurluyorum..

Bol yorumlu ve vote'li bir bölüm olması dileğiyle, bölüm sonu görüşürüzzz!

Bol yorumlu ve vote'li bir bölüm olması dileğiyle, bölüm sonu görüşürüzzz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. Bölüm: "Değer"

Tok adım sesleri duyuyordum. Hemen ardından bir kapının tıklanışını ve o kapının açılıp kapanışını. Birkaç saniye sonra yan tarafımın yavaşça çöküşünü ve yüzümde gezinen elleri hissedebiliyordum. Gözlerimi açamıyordum. Bu bir rüya olabilirdi. Ya da duyduğum ve hissettiğim şeyleri rüya sanıyor olabilirdim. Sessizce geçen, uyuduğumu sandığım birkaç dakikanın ardından kulaklarım bir ses işitmişti.

"Hazal... Hadi kalk güzelim." Sessizce konuşup beni korkutmamaya çalışan bu ses abime aitti.

Karnımın üstünde olan elimi tutup gözlerimi kapattığını hissettiğim saçlarımı kulağımın arkasına itti. Bu sırada net olmasa da salondan gelen Atalay'ın gol sevinçlerini duyuyordum. Abimin derin bir nefes alıp onaylamayan bir ses çıkarmıştı.

"Kaç kere söyleyeceğim sessiz ol diye..." dedi. Kendi kendine Atalay'a söyleniyordu.

Gözlerimi aralayıp yanımda oturan abime baktım. Ellerime bakıyordu. Gözlerimi açtığımda gözleri gözlerime kaydı, gülümsedi. Bu gülümseme beni de gülümsetmişti. Yarım ağız gülerek ellerimi tuttuğu ellerini sıktım. Çünkü bu benimle barıştığını simgeliyordu, daha fazla dayanamadığını.

"Sabah mı oldu?" diye sordum çatallaşan sesimle. Başını iki yanına salladı.

"Uyuduğun günün akşamındayız. Bir şeyler yemen için uyandırdım seni ama ondan önce biraz konuşmak istedim. Çünkü daha fazla dayanamadım bücür." dedi heyecanlı ama halâ kısık bir sesle.

Tuttuğu elinden güç olarak doğruldum yatakta. Onunla konuşmayı özlemiştim. Uykulu gözlerim onun bu sözlerinden sonra dolmuştu. Dayanamayıp boynuna sarıldım sıkıca. Hem yeni uyandığım için hemde ağladığım için titreyen sesimle, "Özür dilerim." diyebildim zorla.

Bir eli sırtımı sıvazlıyor bir eli saçlarımda geziniyordu. Bu sırada hiçbir şey söylemedi. Belki de konuşup içimden atmamı istiyordu.

"Sana yemin ederim ki sizi düşündüğüm için yaptım. Siz daha fazla üzülmeyin diye... Benim acımı siz daha fazla çekmeyin diye..."

Kendimden geçmiş, gözlerimden yaşlar boşalırken belimden tutup beni kendinden ayırdı. Ellerini iki yanağıma koyup gözyaşlarımı sildi. O an onun da gözlerinin dolduğunu görmüştüm. Bu olay hepimizi yaralamıştı. Ve bu yara kanamaya devam ediyordu.

"Özür dileme." dedi güçlü tutmaya çalıştığı sesiyle. "Özür dilemesi gereken birisi varsa o kişi benim."

Az önce heyecanla benimle konuşmak istediğini söylerken şimdi hüzünle çıkıyordu sesi. Kendini ne kadar zorlasada benim gibi onun da sesi titriyordu.

PORTAKAL SUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin