Selamlaarr :))
Size istediğiniz bir bölümle geldim, umarım beğenirsiniz. Medyaya çok güzel bir şarkı bıraktım. Dinleyebilirsiniz.
İyi okumalar. <3
3. Bölüm: İddia
İnsanların hayatlarında karar vermesi gerektikleri önemli seçenekler vardır. Bu bir iş teklifi olabilir, özel hayatınızla ilgili ilişki seçimleriniz olabilir ya da kendi hayatınız olabilir.Ben bir süredir vereceğim kararların hayatımda yaratacağı sonuçları düşünüyordum. Daha doğrusu sadece kendimi değil, ailemin, arkadaşlarımın hayatlarını da düşünüyordum. Vereceğim karardan etkilenebilecek herkesi... Ama bu kez bencil olmak istedim. Sadece kendimi düşünmek ve ona göre karar vermek istedim. Seçeneklerin biri özgürlük ise diğeri ölümdü. Birbine zıt olan bu seçenekler benim hayatımın merkezinde rol oynuyordu.
Özgürlük, her ne kadar hoş görünse de beni eninde sonunda ulaşatıracağı yer ölümdü. Tümörüm her geçen gün daha da büyüyecek ve beni en kısa zamanda istediği noktaya terk edecekti.
Ölüm ise... Ucu açık bir seçenekti. Belki de kendi hayatıma merhem olabilmem için ölmem gerekecekti. Günün sonunda tedavinin yanıtları yine olduğu gibi kötüleşmiş olabilir, işler daha da sarpa sarabilirdi. Ama hayatımı süsleyedebilirdi. Bana gerçek özgürlüğü vermesi için önce ölmeyi kabullenmeliydim.
Şu işe bakın...
Ölümlerden ölüm beğenmek böyle bir şey olsa gerek.
"Ben seni bırakıp döneceğim. Okulda biraz işim var," diye mırıldandı Selay, direksiyonu sağa doğru kırarken. Gözleri yola odaklıydı. Her zaman olduğu gibi geç kaldığımız için Selay'ın arabasıyla gidiyorduk. Evden çıkmadan önce anneme haber verip biraz hava alacağımı ve merak etmemesi için de kahvaltıyı dışarıda yapacağımı söylemiştim.
Ciğerlerime derin bir nefes bahşedip heyecanımı bastırmaya çalıştım. Elimi bedenime baskı yapan emniyet kemerinin kilidine götürüp kemerden kurtularak durgun bakışlarımı Selay'a çevirdim.
"Sen de gelirsin diye düşünmüştüm." diye konuştum heyecanımın yansıdığı sesimle.
Dikkatli bakışlarını yoldan çekip bana baktı ve yüzünde ki gergin ifadeye rağmen dudaklarının kenarlarını kıvırıp gülümsedi.
"En kısa zamanda telafi edeceğim." deyip bakışlarını tekrar yola çevirdi.
Bir sorunu var gibiydi. Hiçbir zaman net olarak dile getirmeyip içinde saklayanlardandı. Tabii beceremeyip dışına yansıtmıyorsa.
"Fazla vaktim yok biliyorsun, elini çabuk tutmalısın." diyerek hastalığıma bir göndermede bulundum gülerek ve bakışlarımı yola doğrulttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL SUYU
Novela Juvenil"İddiayı kaybettin." dedi sakince, "Şimdi sana bir soru soracağım. Ve sen dürüstçe cevaplayacaksın." Gözleri gözlerime bakıyor ve bir yanıt arıyor gibiydi. Gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Bana bu kadar ilgili davranması bile garipken, bend...