Tʜᴏʀ Oᴅɪɴsᴏɴ // 𝐾𝑎𝑑𝑒𝑟 𝑇𝑎𝑛𝑟𝑖𝑐𝑎𝑠𝑖 #2 (Final)

598 42 23
                                    

    
  (Bu bölümde kurgular mevcuttur.)

 

   Thor endişeliydi. Yatakta iki gündür uykuda olan senin başına neden böyle bir şey yaptığını, neden babasına uyduğunu düşünmeden edemiyordu. Kafası ellerinin arasında s/a (nin/nın) başında, bir o tarafa bir bu tarafa giderken kapıda onu izleyen Loki artık bu duruma dayanamadı. "Biraz dinlensen mi artık?" dediğinde Thor onu fark etmemiş olacak ki irkti ve üstünde uçuşan düşünce bulutlarını Loki sayesinde silip attı.

  Loki daha çok endişelendiğini görünce orada durmanın saçma olduğunu düşünüp sarı saçlı, güçlü ağabeyinin yanına geldi. Omzundan tuttu ve yanına birlikte oturtturdu. "Bak annemiz onu birazdan uyandıracak kabusundan, " dedi eli hala omzundayken, "... beklemekten başka çaremiz yok."

  Thor tekrar başını kaldırıp kardeşine baktı. Loki, yüzünün bir anda tebessüm ettiğine yemin edebilirdi ama salisesinde aynı mimiklere dönünce vaz geçti. "Peki, ağabey." dedi ve tam yanından kalkarken Thor kolunu tuttu. "Beni uyarabilirdin Loki." dedi. "Bunu hissedebilirdin. Neden söylemedin?"

  "Gelecek paylaşılmaz ağabey." dedi ve oda çıkışına doğru yürüdü Loki.

--------

  "Oğlum için fazla tehlikelisin s/a!"

  Kollarının üşüdüğünü düşündün ve ellerinle ovalamaya çalıştın. Bir dakika... Sen üşümezdin ki.

  Ovmayı bırakıp kafanı Odin'e çevirdin. Ne yapmaya çalıştığı apaçık belliydi. Seni düzeltmiyorlardı. Aklını kabuslarınla çelerek aslında tehlikeli düşündükleri seni Thor'dan uzaklaştırıp kurtarmaya çalışıyorlardı.

"Oğlun nerdeyse yirmi asırlık bir Tanrı, Odin! Sence de hayatına karışmak aptalca olmaz mı?" dediğinde kaşları çatıldı. "Benimle konuşmak için gerçekten kendimi arındırmamı mı bekliyordun?" Ayağa kalktı tahtından ve sana doğru yürümeye başladı. "Sözlerine dikkat et Ey Tanrıça! Karşında 9 diyar sahibi bir Tanrı duruyor." dediğinde içinde küçük bir kıkırdama yaşadın.

  "O yüzden mi benden korkuyorsunuz?"

  -------

  Gözlerini anlık sıçrama ve korku ile araladın. Ellerini başını ovuştururcasına kafana götürdüğünde gözlerin bir yandan Thor'u arıyordu ama etrafta gözükmüyordu. "Bir kere de başımda beklesen şaşarım." diye söylendin ve ayağa kalkmak için doğruldun. Üstüne sürekli kapatılan cam kapsüle baktın ve Frigga'nın cidden seni tedavi ettiğini fark ettin. İçinden ona teşekkür ettin ve kapsülden tamamen çıktın.
 
  Kapıyı aralayıp dışarıya bakarken kabusunda gördüğün bütün şeyler yavaş yavaş aklına yerleşiyordu. Odin'in şu anda seni bulmak için harekete geçtiğini anladın. Ellerini iki yana açtın ve odağını tamamen onu bulmak için verdin ve bulunca gözlerini açıp son hızınla koşmaya başladın. Thor ve Loki eğitim sahasındaydılar. Yardımcı ve hizmetçilerin arasından geçmek için kıvrılıyordun sürekli. Çoğu ne kadar ne olduğunun farkında varmasa da bazıları aldıkları emir sayesinde senin Odin yüzünden bu durumda olduğunu anlamıştı.

  Sen koşmaya devam ederken bir anda önünde bir asker durdu gözlerini sana dikmeye başladı. Gözlerini devirdin ve "Bunu cidden yapacak mısın Alexander?" dedin. Kılıcını kalbine dayadı ve önünde eğildi. "Sizin bu diyara olan katkılarınız tanrılarımızın katkılarıyla aynı değil Leydim." dedi ve kalbine dayandığı kılıcı elleriyle sana ithaf etti. "Kılıcım, canım ve sonsuz  istikrarım sizin önünüzde."

  "Bunu yapma Alexander. Ne kadar sadık bir asker olduğunu biliyorum. Benim için kendi canını tehlikeye atma." deyip kılıcı aldın ve çenesinden tutup altın korumasının altından ona baktın. "Bu diyarın sana ihtiyacı var." Ayağa kalktı ve önünde eğildi. Bunu görünce hemen koşmaya başladın.

Aᴠᴇɴɢᴇʀs ɪʟᴇ Hᴀʏᴀʟ Eᴛ // ᵐᵃʳᵛᵉˡHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin