Lᴏᴋɪ Lᴀᴜғᴇʏsᴏɴ // 𝑇𝑒𝑘 𝐷𝑜𝑔𝑟𝑢

839 47 47
                                    

   (Bölümde kurgular vardır. Hikayede geçen karakterlerin hikayesi, farklı hikayelere yansımayacaktır.)
     

     Adın: S/A
    Yalan Tanrıçasısın. Tek sözünle insanları ve varlıkları kandırabilirsin.
  

 
    Kafan deli gibi karışıktı çünkü Loki birkaç gündür seni görmemek için elinden geleni yapıyordu. Senden kaçıyormuş gibi hissediyordun. Ne kadar içinde tutusan, bir gün patlayacağını bilsen de o günün gelmemesini umuyordun. Kendini aşabilirdin.

   Yatakta uzanmış tavanı seyrederken dayanamadın ve doğruldun. Hava ne kadar güzel olsa da vücudun hassastı. Bu yüzden Loki'nin sana kendisinden hediye verdiği, Midgard'dan aldığı değerli tüylü kabanı üstüne geçirdin. Yeşil rengini tek nedenden dolayı sevdiğini hatırlayarak odadan çıktın.

  Kapının önünde seni bekleyen yardımcın Victoria ile karşılaştın. Şaşırmıştın çünkü ona bu aralar yanında çok fazla bulunmamasını söylemiştin.

  "Bir sıkıntı mı var Victoria?" dedi. Elleri önünde kafasını sana kaldırdı. "Thor sizi görmek istiyor Leydim." dedi ve arkasını dönüp saray merkezine doğru yürümeye başladı. Arkasından "Ona orada olacağımı söyle." dedin ve sarayın ters yönünde yürümeye başladın. Elbette oraya gitmeyecektin. Çünkü o Thor değil Loki'ydi. Sarayda Loki ile ilişkinizi Thor'dan başka kimse bilmediği için Loki Thor'u ilişkinizin sağlamlığı için kullanıyordu. Thor'da bunu memnuniyetle karşılamıştı.

  Ormana doğru ilerleyince onun siluetini gördün. Thor görünümlü Loki olduğunu tamamen anlayınca seni kolundan tuttu, ormanın derinliklerine götürdü ve kendi benliğine büründü.

  Derin nefes alışı seni rahatlamıştı. Sana baktığında gözleri parlıyordu. "Neden benden kaçıyorsun?" dedin. Ellerini yanaklarına koyup çenene doğru gezinmeye başladı. Sanki hiç konuşmamış gibi, sanki ilk defa seni hissediyormuş gibiydi dokunuşları. Gözlerini kapatıp elini öptün ve kafanı kaldırdın. Gözlerine tekrar bakınca değiştiğini fark ettin.

  Yüzünü garipsemiştin. Elini yanağından indirdin. "Neden hala illüzyon yapıyorsun Loki?" dedin. Gözleri büyüdü ve geri çekildi. "Neden hala bana yalan söylüyorsun s/a?" dedi. Söylediği şeye şaşırmıştın çünkü tek yalan söylemediğin kişi oydu. Senin sevgilin.
"Sana yalan soylemem. Bunu çok iyi biliyorsun." dedikten sonra onu ittin ve ilisyon tamamen yok oldu. "Ne bekliyordum ki." diye içinden geçirdikten sonra saraya doğru yürümeye başladın.  

  Yürürken her şeyi aklından geçirdin. Onu kaybedince bir hiçliğe düşeceğini...

  İçeri girdiğinde Thor ile Odin bir yandan konuşuyordu. Frigga yanlarında onları dinlerken senin geldiğini fark etmişti. Thor seni görünce neler yaşadığını tahmin edip sana onaylarcasına kafa salladı. Karşılık verdin. Bu işaret sizin birazdan bu konu hakkında konuşacağınız anlamına geliyordu. Kafanı tekrar Frigga' ya çevirince sana doğru yürüdüğünü fark ettin. Gülerek yanına gittin.

  "Nasılsın tatlım?" dedi sana sevecenle. "İyiyim Kraliçem. Sayenizde." diyerek gülümsedin. Koluna girdi ve sana yön verircesine yürümeye başladınız.

  "Zor zamanlardan geçiyormuşsun gibi hissettim. Emin misin iyi olduğuna?" dediğinde cevap vermedin. Onu kandıramamıştın çünkü vücudun ümitsiz ve hüzünlü olduğundan yetersiz kalıyordu.

  Bir anda kendinizi senin ondanın önünde buldunuz. Ya da sanırım sadece sen bulmuştun. Kolundan ayrıldı ve gülerek uzaklaştı senden. Nedenini anlamadan kapıyı açtın ve tam içeri girecekken karşındaki Loki'yi gördün.

  Bir anda duraksadın ve suratına baktın. Ne yaptığının farkına vardın ve içeri tamamen girip kapıyı arkandan kapattın. Tekrar yüzüne bakınca kollarını sana "Gel." dermiş gibi açarken yakaladın. Ama sen hala şüpheli ve garip bir şekilde ona bakıyordun. Kafanı çevirince büyük masanın üstünde duran küçük kupayı gördün. Eline alıp kafasına doğru fırlatacakken bir anda gülmeye başladı.

  "Gerçekten benim sevgilim. Böyle yapmana gerek yok." dedi. Ama sen yine de küçük kupayı kafasına fırlattın. Anlık refleksle kafasını yana yatırmıştı. Hoşuna gitmişti. Güldün. "Korktuğuma göre ilisyon olmadığım anlamına geliyor, değil mi?" dediğinde kollarını "Di' mi?" anlamında açmıştı. Bir şey demeden koltuğa oturdun. Çünkü kalbin kırılmıştı seni denediği için.  

  Seni öyle görünce küçük bir ah çekip yanına oturdu. Kafasını sana çevirmeden yeri izliyordu. Sende aynı şekilde durunca bunun bir sonuca varmayacağını düşünüp ayağa kalkacaktın ki kolundan tutup seni koltuğa geri oturtturdu ve çeneni tutup seni kendine yaklaştırdı. Ona ayak uydurdun ve "Ne istiyorsun?" deyip gülümsedin. Dudaklarına bakarak o da gülümsemeye başladı.  

  İyice yaklaşıp dudağına küçük bir buse kondurdu. Bunu yaparken ikinizde gözlerinizi kapatmıştınız. "Bunu." dedi geri çekilirken ama sen onu bırakmadan "Bende bunu." deyip onu daha tutkulu öpmeye başladın. Nefeslerinizi tutup tutkulu bir şekilde öpüşürken bunu ne kadar özlediğini fark ettin. Ona sevgin çok ama çok ağır basıyordu.

  Dudağından ayrılırken kafasını kafana dayadı. "Artık ilizyon yok." dedi. "Artık yalan da y-" diyeceği sırada parmağınla dudağını kapattın ve "Shh" dedin. "Benim tek doğrum sensin Loki." dedin. Gözlerini açıp sana bakarken sanki seni yıllardır görmüyormuşcasına ellerini saçlarında gezdirdi.

 

  Biliyorum bu diğerlerinden biraz daha kısa oldu ama telafi edeceğim :*
 
 

Aᴠᴇɴɢᴇʀs ɪʟᴇ Hᴀʏᴀʟ Eᴛ // ᵐᵃʳᵛᵉˡHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin