Cʟɪɴᴛ Bᴀʀᴛᴏɴ // 𝐴𝑛𝑖𝑙𝑎𝑟 #2

555 40 8
                                    

9 ay sonra...

Kendi evinde antrenman için bir oda ayırmıştın ve gece gündüz demeden kendi başına okçuluk öğrenmeye çalışıyordun. İşler artık çok zorlaşmaya başlamıştı çünkü yaşadıklarının bütün hıncını hedefe atış yapmakla harcıyordun.

Elindeki yayı yere bıraktın ve dizlerinin üstüne ağırlık varmışcasına çöktün.

Hayır, Bucky'nin ölmesi değildi şu an içini yakan. Clint'in aylardır ortada olmayışıydı.

Gözlerinde biriken su damlacıklarını silmek için elinin tersini yüzüne götürdün. Derin nefes aldın ve kendine gelmek için bilincini uyardın.

"Sakin olmalısın s/a."

Yaptığın hatanın farkına varmıştın. Bucky düzelmemişti ve asla da düzelmeyecekti. Onun ölmesi senin veya Clint'in suçu değildi. Ama yine de hala düzelebileceğini umduğun eski nişanlına bağlanmıştın. Bu da senin zaafın oluyordu. Ama aksine seni kurtarmaya çalışan adamdan bütün hayal kırıklığının hesabını sormuştun.

Bu fazla stresli geliyordu.

Yerdeki oku alıp yerine yerleştirdin. Bugünlük bu kadar yeterliydi. Kendine sıcak bir kahve yapmak için antrenman odasından çıktın.

Robotu çalıştırıp beklerken masanın üzerindeki telefonun çaldığını gördün. Clint olması duasıyla bir hışımla masadan telefonu kaptın ve kimin aradığında bile bakmadan kulağına götürdün.

"Hey..." dedi telefonun arkasındaki kişi.

"Hey Carol." Kalbin 9 aydır yaşadığı kırıklığı tekrar yaşamıştı.

"Nasıl gidiyor?"

"Bildiğin gibi... Senin?" dedi kahvenin bittiğinin habercisi olan kahva robotu ile beraber.

"Az önce Monica'yı eve bıraktım. Şey demek için aradım: Kafanın hala karışık olduğunu biliyorum. Beraber bir şeyler yapmaya ne dersin?"

Hazır olan kahveni fincanına boşaltırken diğer elinle hala telefonu kulağına dayıyordun.

"Oh, bu ani oldu... Ama neden olmasın?"

"Harika! O zaman 1 saate hazır olur musun? Uçuşa geçireceğim seni kızım!"

"Sabırsızlıkla bekliyorum." dedin ve telefonu kapattın. Ne kadar evde kalmak istesen de her daim yanında olan insanın isteğini geri çevirmek istemedin.

Kahveni alıp sırtını tezgaha yasladın. Telefonu geri yerine bırakıp tekrar düşüncelere dalmak istedin ama ani gelen bildirimler beynini bulandırdı.

Göz devirip telefonu tekrar eline aldın.

Instagram'dan etiketlenen fotoğraflar ve gönderiler dikkatini çekmişti. Girip baktığında hepsinin Avengers için atıldığını gördün. Yorumlarda herkes Hawkeye'ın nerede olduğunu, uzun zamandır gözükmediğini sorguluyordu.

9 ay önce...

Arkasına bile bakmadan evden çıkan Clint, yere çökmüş hala Bucky'nin saçlarını okşayan s/a...

Sanki zaman durmuş gibiydi. Her şey kapkaranlık. Ne düşündüğünüzü bilemiyorsunuz. Ne yapmanız gerektiğini bilemiyorsunuz. Sadece boşluğu hissediyorsunuz.

s/a ani kararla çöktüğü yerden kalktı, ayağının dibindeki yaya ve ok sırt torbasına baktı. Ayağının ucuyla iteledi. Hala yürümekte olan Clint'in arkasından seslendi. "Katil envanterini unuttun sanırım."

Aᴠᴇɴɢᴇʀs ɪʟᴇ Hᴀʏᴀʟ Eᴛ // ᵐᵃʳᵛᵉˡHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin