SelaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaAm!
Evet farkındayım çok uzun zaman oldu fakat oy ve yorumlara bakmak yeni aklıma geldi. Umarım unutmamışsınızdır kitabı öcpwçpdklsd
+50 oy
+45 yorumİyi okumalar~~
______________________________________Jim hâlâ uyuklarken Jeon çoktan akşam yemeğini hazırlamıştı. Önlüğünü çıkarıp sevgilisini uyandırmaya gidecekti ki çalan telefonunu yeni farketti.
Arayan kişiye bakıp meşgule aldı ve telefonu koltuğa fırlatıp odasına ilerledi. O aptal kadının sesi bile moralini bozmaya yeterdi.
Odaya girdiğinde melek gibi uyuyan sevgilisini gördü, yüzünü istemsiz bir gülümseme kaplarken yaklaştı. Hafif bir öpücük kondurdu burnuna, küçük olan huylanlandığını belli eden mırıltılar çıkardı.
Birkaç sert öpücükten sonra kendine gelebilmiş ve oturur hâle gelmişti. Bir süre olanı biteni anlamaya çalıştıktan sonra kollarını sevgilisinin omzuna atarak sıkıca sarıldı. Jeon bir bebek gibi onu kucağına alıp lavaboya ilerledi.
Jimin yüzünü yıkarken dayanamamış, Jeon'u da ıslatmıştı. İkili güle oynaya aşağı indiler. Beraber yemeklerini yerlerken Jimin telefonun çaldığını duydu. Ayağa kalkıp telefonu ararken onu izleyen beden anlam veremiyor, gülerek her hareketine bakıyordu.
Telefonu bulduktan sonra arayan kişiye bakmış ve sinirlerinin gerilmesine sebep olmuştu. Hızlıca aramayı kapatıp numarayı engellemiş ve tavırlı bir şekilde masaya oturmuştu.
Hızlıca ve gözlerini tabaktan ayırmadan yemişti. Neler olduğunu az çok anlayan Jeon, elini sevgilisinin küçük eline atmış ve sıkıca tutmuştu. Jimin transtan çıkmışçasına boş boş ellerine bakıyordu.
'Sorun ne miniğim ?'
Minik bu soru karşısında ne diyeceğini bilemez şekilde baktı sevgilisine. En sonunda kafasında kelimeleri toparlamış ve konuşmuştu.
'O kadın seni neden arıyor ?'
Jeon kıkırdamış ve yerinden kalkıp masanın yanından dolaşarak Jimin'in yanına gelmişti. Belinden tutup hafifçe kaldırmış ve kucağına otutturmuştu.
'Bilmiyorum, açsaydın anlardık derdini.'
Derin bir nefes almış ve kendinden emin şekilde konuşmuştu.
'Ne yani, sevgilimi ayartmaya çalışan ingilizce öğretmenim ne diye arayabilir ki seni, gayet normal.'
Dedikten sonra omzuna sertçe vurmuş ve dudaklarını büzmüştü.
'O güzel aklındaki kötü düşünceleri çıkar bebeğim, onların hiçbiri gerçekleşmeyecek.'
Jimin sakinleşmiş bir şekilde sevgilisinin boynuna gömdü kafasını. Kokusu onu rahatlatıyordu.
'Hadi bakalım minik, içeri geç bende buraları toplayıp geliyorum.'
Jimin'in defalarca ısrar etmesi yüzünden yerleri değişmişti. Jeon keyifli bir şekilde televizyona bakıyordu.
Sevgilisi geldiğinde kollarını açmış ve onu kucağına almıştı. Onlar huzurla dizi izlerken sertçe çalınan kapı ikisini de korkutmuştu. Miniğin yüz ifadesi Jeon'u sinirlendirmişti.
Sertçe karşılık verip kapıyı açmıştı. Karşısında gördüğü kadın ile bozguna uğramıştı.
'Senin ne işin var burada ?'
Hızlıca hareket edip eve girmiş ve salona geçip rahatça oturmuştu. Jeon bu genişlik ve saygısızlık karşısında daha da sinirlenmiş ve kadının karşısına dikilmişti.
'Sana burada ne işin olduğunu sordum!'
Kadın alaylı bir şekilde etrafına bakarken bir şeyler arıyor gibiydi.
'Nerede o ?'
Jeon sinsice sırıtmıştı. Bu bakışlara anlam veremeyen kadın tırsmış ve alaylı olan ifadesini silmişti. Bu bakışlara daha fazla dayanamayan kadın ayağa kalkmış ve meydan okumuştu.
'Sana onun nerede olduğunu sordum! Korkak olma, sırrın güvende.'
Yaptığı alıntıya gülerek karşılık vermiş ve bir adım daha yaklaşmıştı kadına.
'Benim evimde, benim salonumda, nasıl oluyor da bana hesap soruyorsun ? Hem de hakkın olmadığı hâlde.'
Kadın daha da bozulmuş ve geldiğine pişman olmuştu. Atak yapıp üst odalara ilerleyecekken Jeon'un refleksi sayesinde yerle buluşmuştu.
Bunu beklemiyordu ki öylece kalmıştı. Bu sefer Jeon atak yapıp kadını kolundan tutmuş ve kapıya kadar sürüklemişti.
'Bir daha evime böylece girip benimle bu şekilde konuşursan, emin ol bu kadar sakin olmam. Şimdi git ve başkalarının kapısında sabahla.'
Suratına kapıyı çarpmış ve salona geri dönmüştü. Oturup başını elleri arasına almış düşünüyordu. Neler olduğuna kafa yorarken Jimin gelmişti.
'Gönderdin mi ?'
Diye sorup kapının arkasına bakmaya çalıştı. Kimseyi göremeyince salona geri döndü. Neler olduğuna o da anlam verememişti. Sevgilisinin yanına gidip ellerini başından çekti ve onu arkasına yasladı.
Kucağına oturup yanaklarına küçük öpücükler kondurdu. Jeon mest olmuştu, zorlukla konuştu.
'Nereye saklandın ?'
Jimin bu soruya gülmüş, merdiven boşluğunu işaret etmişti. Küçük bir yerdi, sığmıştı.
'Fazla mı kurnazsın sen ?'
'Öyle miyim ?~ '
İkisi de kıkırdarken odalarına çıktılar. Jeon küçüğüne sabah anlatacağına dair söz vermişti. Birbirlerine sarılıp uykuya daldılar.
______________________________________
Eveeet, düşündüğünüz gibi bir bölüm olmadı. Yeterli hissedemiyorum bu konuda. Smut yazabilir miyim bilmiyorum ama istek olursa deneyeceğim. Umarım beğenirsiniz bölümü.
Hey! oy vermeyi unutma *-*
İly <3
![](https://img.wattpad.com/cover/224341146-288-k571904.jpg)