Kaos seviyorummm :D
Ama yazarken üzülüp salak salak triplere giriyorum. İyi değilim amk
İyi okumalaaarrr. (☞ ͡° ͜ʖ ͡°)☞
(Feels geçireceğiniz bir bölüm olucak yani umarım)
______________________________________
Yangın merdivenine gelmiş ağlıyordum. Neden ağlıyordum ki?
Çünkü ona aşıksın.
Hayır değildim. Ona aşık değilim.
O zaman neden ağlıyorsun şapşal
Sadece sinirim bozuldu. Evet evet sinirim bozuldu
İç sesine yalan mı söylüyorsun yani?
Kes sesini aptal ses!
İç sesimle kavga ederken bir yandan da ağlamama devam ediyordum. Zilin çalmasıyla gözlerimi silip kantine gittim ve kendime kahve aldım. Sanırım bu biraz iyi gelebilirdi. Taemin ve Tae deli gibi etrafa bakıyorlardı. En köşeye oturmuş ve biraz kendimi küçültmüştüm. Fakat Tae'nin gözünden kaçamamıştım.
Tae- Tanrı aşkına neredeydin Jimin?
Jm- Kantindeyim TaeTae
Tae- Anca dalga geç aptal çocuk. Ne kadar merak ettim seni haberin var mı ? Yarım saattir niye gelmedin ? Taemin de seni arıy-
Jm- Sus artık Tae. Tamam özür dilerim, burdayım işte lütfen sorgulama.
Tae- Jimin sen bu yüzden ağlayacak biri değilsin.
Sanırım gözlerim hala dolu doluydu.
Jm- Tae...
Tae- Söyle civcivim
Jm- B-ben hiç iyi değilim
Dememle ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı. Tae bana sarılmış saçlarımı okşuyordu. Zorda olsa destek alarak sınıfa girdim. Ders matematikti ve ben bağıra çağıra ağlama isteğiyle doluydum. Herşeyi siktir edip Tae'nin omzuna yaşlandım ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim. Ardından kendime gelerek gözlerimi sildim ve yüzüme bir gülücük yerleştirdim. Her zaman olduğu gibi. Tae'ye sevimsizce gülmüş ve önüme dönmüştüm. Tae de beni gıdıklayarak cevap vermişti. Ben kahkaha atarken Bay Jeon sınıfa girmişti. Bana uzun uzun bakıp selam verdi.
Sanırım duyduğumu biliyordu. Ama çokta önemi yoktu. Mutluydum işte yani umarım.
Jk- Evet gençler! Uzun zamandır ders işlemiyoruz bu da sizin konularda önde olduğunuzdan dolayı. Birkaç ders daha böyle geçecek ve yine kaldığınız yerden devam edeceğiz.
Herkes onaylarken ben mutsuzdum.
Tae'ye döndüm ve yakınmaya başladım.
Jm- Önde gitsek ne olurdu ki. Sırf kendini yormamak için ders işlemiyor.
Tae- Bunu Bay Jeon'a desene Chim
Jm- Eğer bir daha beni görmemeyi göze alıyorsan söyleyebilirim.
Dudağımı büzmüş ve masumca ona bakmıştım. Yanaklarımı sıkıp telefonunu almıştı. Alttan kamerayı açıp fotoğraf çekilmiştik. Biz değişik değişik pozlar verirken yanımızda biri dikilmişti. Başımı kaldırıp ona baktığımda ani bi hareketle Tae'nin telefonunu almıştı.
Jk- Sizi sertbest bırakmam telefona bakacağınız anlamına gelmiyor gençler!
Söylenip masasına gittiğinde bende onun arkasından söyleniyordum.
