15. çilek reçeli

1K 74 1
                                    

Selim ve Kerem taksinin arkasından bakakaldı. Sonra ne oldu dersiniz, medeni bi şekilde ayrıldılar mı, eve çıkıp yiyiştiler mi? Çüş ya ikisi de değil. Kavga ettiler. İkisinin de ağzı yüzü dağıldı. Tabi selim de daha fazla hasar vardı.

Daha fazla oyalanamazdı. Aracına atlayıp Mert' in evine gitti. Yanağı yediği yumruk yüzünden ağrıyordu, dudağının kenarından kan sızıyordu. Kapısına geldi. Zile bastı, tıklattı. Ama açmadı Mert. Telefonu da yanında değildi Allah kahretsin. Yumruklamaya başladı kapıyı, bağırıp Mert diye inlediyordu apartmanı. Daha fazla dikkat çekmemek için kapıyı açtı arkasına dönüp içeri girdi Mert. Onu takip eden Kerem yetişti arkasından sarıldı sevgilisine.
Aklını kaybediyordu, ölesiye korkmuştu, onsuzluğu düşünemiyordu, yeni kavuşmuştu bal gözlü aşkına.

" Mert açıklamama izin ver, nolur sevgilim. "

" Mert sinirle konuşmaya başlayacaktı, arkasını döndüğünde dağılmış Kerem' i görünce üzüldü. Kıyamadı yakışıklı sevgilisine. Kolundan tuttu banyoya sürükledi. Elini yüzünü yıka gel, dedi.

Kaçmasından korktuğu için,

" Gitmeyeceksin dimi" dedi Mert' e gözleri dolu doluydu.

" Gideceğim." dedi bizimki kızıyordu Kerem' e.

" Bırakmam seni bırakamam" diyip yaşları saldı yanaklarından aşağı.

Beter ol, dedi içinden Mert.

" Odaya gideceğim, ağlama"

" Bekle hemen yıkarım yüzümü"

Kendinden bi saniye ayrılmak istemeyen Kerem'e sinirli olsa da güldüğünü görmesin diye yanağını ısırdı, komik gelmişti bu acınası hali ona.

" Tamam bekliyorum."

Yüzünü yıkarken yarası acıdı, ahh siktir, dedi. İşi bitince içeri geçtiler sessizce. Mert televizyonun altındaki kapağı açıp pansuman için malzemeleri aldı. Koltukta oturan sevgilisine yaklaştı, eline kremi aldı

" Seni ben dövmeliydim, şu halime bak tedavi ediyorum."

" Sen bana kıyamazsın"

" Kendine o kadar güvenme pis herif"

" Sevgilim eskiden bi pisliktim evet ama sana aşık olduğumdan beri kimseyle görüşmedim"

Koltuktan kalkıp dondurucudan buz aldı, bi beze koyup geri geldi. Yanağına sertçe bastırdı. Ahh diye inledi Kerem.

" Hı Hı evet, kimseyle görüşmediğin için kapına dayanıyorlar."

" Aşkım bi dinle anlatacağım gel otur yanıma."

" Al şunu kendin tut, şişmesin yüzün. Sana kızsam da sevgilimin yüzünü bu halde görmek istemiyorum."

" Sevgilim dedin, ayrılmayacaksın dimi benden"
Yine dolmuştu Kerem' in gözleri. Çocukluğundan beri ağlamamış olan bu soğuk adam şimdi Mert' in yanında ağlıyordu.

" Ayrılmayacağım evet, anlat şimdi ama bana yaklaşmadan"

Sinirli olduğu için dediğini yaptı Kerem. Oturduğu yerden konuşmaya başlamıştı. Yere bakıyordu gözleri, anlatacakları sevgilisini üzeceği için kendine küfrediyordu içinden.

" Selim' le çalıştığı barda tanıştık. İstanbul' dayken arada yatardık, ama sadece sex, anlamsız sex içindi. Konuşmazdık bile. Senin geldiğin o gece onunla tanıştığımız geceydi. Bi ay sonra tayin oldum. Telefonunu da almamıştım. Bi kaç ay sonra burada bi barda sahneye çıkmıştı, rastlaşınca işte anlarsın o gece sex için yeni birini aramama gerek yoktu, telefonumu aldı, ondan sonra da Ankara' ya iş için geldiğinde bana ulaşırdı. Kaydetmedim bile onu. Sadece sex içindi. Özür dilerim aşkım, sana yaşattığım her şey için özür dilerim, dün söylemeliydim zaten anlatacaktım inan ki. Yemin ederim dört aydır görmedim onu."

İnanmıştı Kerem'e ama hemen yelkenleri indirmek istemiyordu. Hiçbir şey demeden mutfağa gitti. Un süt şeker yumurta kabartma tozu çıkardı. Sinirli olduğunda tatlı krizi tutardı. Açtı zaten. Pankek için tavayı kızdırdığında Kerem hala koltukta oturuyordu. İçi içini yiyordu anlattıklarından sonra Mert' in sindirmesi gerekiyordu. Yaklaşırsa reddedilmekten korkuyordu oysaki ona sarılıp öpmek istiyordu. Mert pankekleri yaptı. Masayı donattı yarım saatte. Kesinlikle Kerem' sen tarafa bakmıyordu. Çayları doldururken, masaya gel, diye emretti.Sandalyesine geçti pankekine bolca saralle sürdü. Bütün bütün yutarken siniri geçmişti bile. Karşısında tabağındaki zeytinle oynayan Kerem' in cehennem azabı çektiği belliydi.

" İnşallah onu güzel dövmüşsündür yoksa dayak yiyip mi geldin"

" En son yerde yatıyordu, burnunu kırdım galiba"

" Beter olsun, ye şimdi oynayıp durma"

" Bana kızgınken boğazımdan geçmiyor aşkım"

Daha fazla uzak duramazdı ondan. Kalkıp yanındaki sandalyeye oturdu Kerem'in, eliyle beslemeye başladı onu. O da halinden memnundu artık. Sevgilisinin dominant ama merhametli tarafı hoşuna gidiyordu. Gülümsemiyorsa bile gözüne bakmaya başlamıştı Mert. Çilek reçelini pankeke sürüp ısırmasını sağladı. Ağzının kenarına reçel bulaşınca diliyle yaladı sevgilisini. Beklemediği hareketle gözleri büyüdü Kerem' in. Ağzındaki lokmayı çiğnemeden yuttu neredeyse. Yapıştı Mert' in dudaklarına:)

bAŞKa (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin