22. Selim

786 57 3
                                    

O hafta ikili uygun bi ev bulmak için çok çabalamıştı. Kerem lüks bi ev, Mert ise sımsıcak bi ev istiyordu. Sonunda aradıklarını bulmuşlardı. Bahçeli dubleks bi ev bulmuş ve içini yeniden dizayn için bi içmimarla anlaşmışlardı. Ev tadilatı maalesef düğünden sonraya sarkacak gibi görünüyordu.Şimdilik Kerem' in evine taşınmıştı. Okulun kapanmasına iki hafta olduğu için not telaşı vardı Mert' te. Arayıp not isteyen veliler, okul koridorunda yalvaran öğrencilerle boğuşuyordu. Neyse ki dersler küçük sınıflarda yavaşlamıştı, film bile izletiyordu ama son sınıf öğrencilerinin sınava hazırladığı için burnundan getiriyordu hala.
Çarşamba günü öğle arasındaydı Kerem' i arayacaktı ki tanıdık bi parfüm kokusu yanındaki sandalyeye oturmuştu. Şaşkınlıkla yanına baktığında Selim' di yanındaki. Bu kadar cüretkar olacağı aklına gelmemişti. Odadaki öğretmen arkadaşlarıysa tam ziyaretçin kim diye sorup ilgileneceklerdi ki her zaman sıcakkanlı olan Mert' in sinirden yüzünün seğirdiğini fark ettiler.Bir gelen misafire bir Mert Hoca' ya bakıyorlardı.Okul ortamında bi rezillik çıkmasını istemediği için , gidelim, diye emir verdi ve arkasına bakmadan yürüdü. Selim takip ediyordu. İçinde fırtınalar kopuyordu Selim' in. Biliyordu inadını Mert' in bu yüzden reddedemeyeceği bi ortamda çıkmıştı eski sevgilisinin karşısına. Aslında çok özlemişti onu. Bir yılı aşkın süredir görüşmeseler de zaman zaman Mert' i gizlice görmeye gelirdi. Ona olan özlemini Kerem' in kollarında geçirirdi. En beklemediği şeyse Mert' i Kerem ile görmekti. Evet aldatmıştı onu ama yine de seviyordu. Ayrı bile olsalar Mert' in onu sevmekten vazgeçmeyeceğini biliyordu. Bir gün onu geri alacaktı, emindi.
Okuldan yürüyerek uzaklaştılar. Mert sessizliği bozdu tenha bi sokağa girdiklerinde

" Niye geldin, Kerem' den uzak durmamı söylemek için mi?"

" Hayır, seni unutamadığımı söylemek için."

" Siktir git Selim, sen mi unutamadın, niye aylardır yüzünü görmedim o halde?"

" Ben defalarca gördüm seni, sadece yanına gelemedim. Korktum Mert. "

" Biliyor musun umrumda değilsin. Hiçbir şey öğrenmek istemiyorum hakkında."

" Beni dinlemen lazım Mert lütfen çok acı çekiyorum, senden başka kimseyi sevemiyorum. Hepsi gelip geçiciydi affet beni sevgilim."

Mert' in içinde ona karşı ne hayal kırıklığı, ne öfke, ne acıma hiçbir şey kalmamıştı. Şu an sadece Kerm' i düşünüyordu. Selim ile konuşmak rahatsız ediyordu.

" Sevgilin değilim senin, yakında evleniyorum uzak dur benden, bi daha..."

Selim öfkeyle kendine çekmiş ve dudaklarını sertçe bastırmıştı parıldayan dudaklara. Mert kendini uzaklaştırmaya çalışıyordu ki keskin bi fren sesi yanlarında durdu. Öfke ile arabasından inen Kerem sevgilisini Selim' in kollarından çekti aldı. Öğle arasında nişanlısına sürpriz yapacaktı ki karşılaştığı manzara ona kötü bir sürpriz olmuştu. Kolundan tuttuğu gibi arabaya bindirdi. Selim' in itiraz etmesine fırsat vermeden sağ böbreğinin üstüne bi tane yumruk geçirdi. Arabaya atladığı gibi oradan uzaklaştı.

İlk kez düzgünce konuşabildikleri ormanlık alanda durdurdu arabayı ve  Mert' in kolundan çekip arabadan indirdi. Mert' in konuştuğu hiçbir şeyi duymuyordu. Yakınlarında bulunan çeşmeye gidip ensesinden tutup başını eğdi ve Mert' in dudaklarını su ile yıkadı. Hala Mert' i duymuyordu. Küfreden Mert ise göğsünden ittirdi Kerem' i. Şimdi duymaya başlamıştı. Kerem ona çok öfkeliydi. Büyük bi adım atarak aralarındaki mesafeyi sıfıra indirdi ve yanaklarından tutup öptü. Tüm sinirleri boşalmıştı Kerem' in. Hem öpüyor hem ağlıyordu.

"Sen sadece benimsin, sana kimse dokunamaz" inleyerek ağlıyordu.
Bu halini görünce kızgınlığı geçti Mert' in ve

" Çok aptalsın Kerem" dedi " O öpücük değildi, tacizdi.Öpücük dediğin böyle olur mankafa".

İkili halka açık bi alanda kimseyi umursamadan tutkuyla öpüşüyordu şimdi...

bAŞKa (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin