16. söz ver

946 69 2
                                    

Ondan ayrılmayacağı kesindi, onu bu kadar severken onu bırakmayacaktı, hele ki buna sebep geçmiş olmayacaktı. Ya şimdi burada her şeyi silip hayatlarına devam edeceklerdi ya da birbirlerinde silinmez bir kalp yarası olup yollarını ayıracaktı. Kerem' in dudaklarından uzaklaştıktan sonra konuşmaya başladı.

" Kerem bana söz vermelisin, aşkıma ihanet edemezsin. Beni sevdiğini biliyorum ve sana inanıyorum. Benim için birliktelik, verilmiş sözdür. Kalbim asla değişmez. Bir ömür severim ve kimseye dönüp bakmam asla. Ya şimdi adam gibi sevdanı dibine kadar yaşarsın ya da kendine güvenmiyorsan geçici bi heves olarak başlayacaksan çeker gidersin. Sana şimdi fırsat veriyorum, gitmek istiyorsan git, çok üzülsem de kırılmam sana. Kalacaksan da her şeyinle sadece benim olacaksın."

Yorgun yüreği bir ihaneti daha kaldırmazdı, söz istiyordu ki kendini güvende hissetmek için.
Her an gitmek için kapı eşiğinde bekleyen bir sevgili istemiyordu. Selim' le tekrar karşılaşmak ona yaşadıklarını hatırlattı. Hiçbir duygu sonsuza dek sürmüyordu işte. Onun için kutsal olan aşk, başkaları için ağızlarda sakız, anlık doyumdu. Hiçbir zaman böyle insanları anlayamadı. Şimdi ise karşısındaki adam hayatı boyunca aşka inanmayan, dalga geçen biriydi. Onun kendisine hissettiklerine inansa da çok yeniydi her şey ve gerçekten devam ettirebilir miydi sevgisini, işte bundan emin olamıyordu Mert.

" Söz veriyorum Mert, seni asla üzmeyeceğim, benim gibi birine ne kadar güvenebilirsin bilmiyorum. Ben sana çok güveniyorum. Beni bi bakışınla kendine tutsak ettin. Seni tanımadan önce yaşadığım her şeyden iğreniyorum. Zamanında hafife aldığım duygular meğer nefes alma sebebiymiş. Bugün bana bir şans vermeseydin ölürdüm Mert anlıyor musun yaşamak denmezdi sensizliğe. Seni ilk gördüğümden beri şuramdasın. Nasıl bana git dersin, gitmem, gidemem. Bana güvenmeni sağlayacağım, seni çok mutlu edeceğim. Yeter ki benden vazgeçme aşkım. "

İkisinin de gözlerinden yaşlar akıyordu, Kerem Mert' in ellerini avuçlarının içine aldı. Alnını sevgilisinin alnına dayadı.

"Sen de bana bir söz vermelisin Mert"

" Söz veriyorum Kerem, ne istersen tamam"

" Benimle hemen evleneceksin"

Alnını çekip yüzüne baktı. İşte bunu beklemiyordu. Ela gözleri şaşkınca mavilere baktı. İçinden "Şaka yapıyor dimi? Siktir evlilik mi? Ne demem lazım? Boş yapmıyo dimi? Allah' ım evleniyorum hem de hemen." diye geçirdi

" Ben tüm işlemleri halledeceğim, yasal olarak kocam olacaksın, Londra'da evleneceğiz. Pasaportun var dimi"

" Dur bi sen ciddi misin"

" Az önce söz verdin aşkım"

" Hiç böyle evlilik teklifi duymadım bi kere, olmaz senle evlenmeyeceğim"

" Naz yaptığını biliyorum sevgilim ama nolur evlenmeyeceğim deme kalbim tekledi be"

" Beter ol, sormadın bile emir verir gibi ne o öyle hem"

" İstersen kollarımda uyandığın her sabah sana evlenme teklifi ederim ( beline sarılır, kendine çeker), söz ağızdan bi kere çıkar Mert, söz verdin hayır diyemezsin"

" Sonra pişman olabilirsin ama anlık heyecanla böyle büyük karar verilmez"

" Anlık bi karar değil aşkım, geçen hafta koynumda uyuduğunun sabahı bu evden çıkar çıkmaz soluğumu kuyumcu da aldım, ikimize yüzük aldım"

" Sen ciddi misin? Nerde yüzükler göster?"

Kerem ayağa kalktı, torpidoda bi haftadır taşıdığı yüzükleri cebine koymuştu gelmeden. Böyle evlilik teklifi edeceğini düşünmemişti ama bu an da ölümsüz bi andı. Mert hala sandalyesinde oturuyordu. Yüzükleri gördüğünde eli dudaklarına gitti. Şaşkındı.Bu adam nasıl bi şeydi aklı almıyor, kalbinin sesini kulaklarında hissediyordu.
Kerem tam önünde diz çökmüştü. Mert' in elini tutup küçük olan yüzüğü parmağına geçirdi. Tam olmuştu zarif parmağına.

" Benimle evlenir misin aşkım"

Başını sağa doğru yatırıp kocaman gülümseme ile o kadar sempatik sormuştu ki Mert onun bu görüntüsüne hayran olmuştu. Her zaman uzak, mesafeli, ciddi duran karizma Doktor Kerem' in şu halini başka görebilecek kimse yoktu. Ahh çok tatlı:)

" Evlenirim ama önce aileden izin almalıyız tamam mı"

" Tamam sevgilim, her şeye tamam, yeter ki benimle evlen aşkım benim aşkımm"

Belinden tutup kucaklayıp döndürmüştü Mert' i. Bıraktığında öpüşmüşler ve birbirlerine aşkla bakmışlardı.

" Yüzüğü ver ben de sana takayım, çıkarırsan gebertirim seni"

" Ameliyatlarda çıkarmam lazım aşkım"

" O zaman da boynuna takarsın tamam mı"

" Tamam aşkım bi saniye ayrılmam yüzüğümden, şimdi seviş benimle kocacıcığım"



( Göz yaşım pıt:) Umarım beğenmişsinizdir, kavuşmak güzel vesselam:))

bAŞKa (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin