Yakışıklı sevgilimin canını acıtmaz istemezdim ama hak etti. Karşısında savunmasız biri yok bilmeliydi. Gündüz vakti, açık alanda hele ki derse yetişmem gerekirken fantazilerine ayak uyduramazdım. Evet ben de acayip azmıştım onun seksi ve dağılmış hali yüzünden ama ufak bi ders vermem lazımdı. Yerde yatmış acıyla inlerken içim burulsa da arkamı dönüp uzaklaştım. Çok geçmeden toparlandı bana yetişti.
" Mert beklesene Meert"
" Tamam be"
" Acımasız sevgilim bu yaptığının bedelini ödeyeceksin "
" Hiçbir şey yapamazsın bana hak etmiştin Kerem"
" Evde görüşeceğiz nasılsa Mert "
" Akşam Doruk' ta kalcm"
" Olmaz kalamazsın"
" Kim demiş"
" Kocan "
" Kocaymış hıh"
" Mert okul çıkışı seni almaya geleceğim beni bekle"
...
" Meert tamam mı canım benim"
" Gelme çıkışta özel dersim var, sonra Dorukla içmeye giderim, bekleme"
...
" Okula bırak beni geç kaldım zaten"
" Tamam"
...
Akşamleyin Doruk' la bulmuştum. Canlı müzik olan bi bara gelmiştik. Bugün yaşadıklarımı anlattığımda anırarak güldü şerefsiz. Kızgındım Kerem' e dinlememişti bile beni. Kıskançlıktan gözü dönmüş gibiydi. Selim' e vurması -gerçi hak etmişti yavşak- beni arabaya çöp gibi tıkıştırması, konuştuklarımın hiçbirine tepki vermemesi, virüslüymüşüm gibi ağzımı yüzümü yıkaması, sonra hiçbir şey olmamış gibi orman fantazisi.. Kaç kez küfür ettim kim bilir
" Mert abartma oğlum kim olsa delirirdi, azıcık empati yapsana."
" Yol boyu açıklama yaptım, dönüp de bi bakmadı amq."
" Tamam sinirle hareket etmiş ama sana aşkım sevgilim demeyi ihmal etmemiş orman şeysinde ama:)"
" Sikerim ormanını, hiç mi güvenmiyor bana be, neler yaşadım yarım saatin içinde, ne kadar endişelendim haberi var mı Kerem Bey' in"
" Tamam işte haberi yoksa onla konuşsana oğlum, hadi çağıralım buraya bak böyle olmaz Mert kuşum"
Kafama önümde duran bira şişesini dikledim. Oldukça kızgındım. Sahneye arkam dönüktü. Tanıdık bi ses şarkı söylemeye başladığında arkamı döndüm. İşte bunu beklemiyordum hiç.
Dar kot pantolonunun bi cebine elini atmış, diğer elindeki mikrofon dudaklarına yapışmış. Beyaz salaş keten gömleğinden arkadan vuran ışık yüzünden biçimli beden görülebiliyordu. Sarı saçları her zamanki gibi şekilliydi, sımsıkı kapattığı gözlerini açtığında oturduğumuz masaya mavilerini çevirmişti. Nefesim kesildi onu görünce, her hali mükemmel olan sevgilimin sesi de güzelmiş meğer. Herkes şarkıya eşlik ederken asıl mesleği buymuş gibi rahattı ve tapılası görüntü herkesin mayışmasına neden oluyordu. Nefes almadan izliyordum. Efsunlandım yeniden yeniden aşık oldum. Şarkıdaki tüm sözler bana hitap ediyordu, bana bakarak söylerken kalkıp sarılmamak için zor duruyordum.
"Kaçırayım mı seni gece inince
Ay bulutun arkasına gizlenince
Yıkıp indireyim mi bu memleketi
Sen evet diyince"
Şarkıyı ilk kez onun ağzından dinliyordum kimin şarkısıdır bilmem ama artık bizim şarkımız oldu.
Şarkı bitip alkışlar kopunca bana doğru gülümseyerek gelen Kerem' e doğru çekiliyordum adeta. Bizden başka kimse yok, sadece ikimiz varız sanki. Hareketlenen müzikle pistte dans eden kalabalığın arasından geçip bulduk birbirimizi. Loş ışıklar yüzümüze vururken bu kadar romantik bi an yaşayacağımı asla bilemezdim. Nefes almayı zaten bi yerlerde kesin unuttum. Ellerimiz buluştuğunda kalabalık umrumuzda değildi. Beline sarıldım o da kollarıyla beni sardı. Kulağıma eğilip
" Gidelim mi buradan kocacığım"
Sen nasıl bi adamsın Kerem. Naptın bana bilmiyorum ama tüm öğleden sonraki kızgınlığım kırgınlığım hiç yaşanmamış gibi hissediyordum.Bana aşık bakışlarıyla kocacığım demesi hele eridim o an.
" Gidelim yakışıklı kocacığım:)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bAŞKa (B×B)
RomanceSevmek için doğru zaman gelmeli... Aşka kırgın bir öğretmen ve aşkı onunla tanıyan bir doktorun hikayesinde geçmişte ve bugün yaşananlar geleceğe adım atabilmelerini sağlayacak mı? İki erkeğin birbirini tutkuyla sevdiği mutlu bi hikayedir.
