Bölüm 5

799 86 74
                                    

'Hürkan'
Toprak'ın geleceğinden haberim yoktu, ben de gülümseyerek elimi sallayıp kendimi koltuğa attım. Ömer de eski yerine yine oturdu. Başladığımız yerdeydik.. Toprak gelip oturduğum 2li koltuğun diğer ucuna oturdu. "Ee?" dediğinde Ömerle birbirimize baktık. "Hiiç" dedi Ömer. Toprak orta sehbanın üstüne bakıp güldü. "Pek öyle görünmüyor" bakışlarımı orta sehbaya çevirdim. Yemeklerimizin bir kısmı dağılmıştı,Ömer'e getirdiğim bardak devrilmiş ve dibindeki su masaya dökülmüştü. Hepsi Ömerin ayağı masaya takıldığında olmuş olmalıydı. "Ne ima ediyosun salak salak konuşma"  diye bağırdığında Toprak gerildi. "Naparsanız yapın bir şey demedim ne gerginsin" diyerek kalktı ve yürümeye başladı. "Kıyafetlerini dolaba yerleştir sonra saçma sapan yerlerde bulmayayım" diye de ekledi Ömer. Toprak "Suss tamamm" diye bağırarak kapalı bir odaya girdiğinde odada gene ikimiz kalmıştık. Utanarak Ömer'e bakıyordum..
...
'Ömer'
"Hayır yani ne düşünüyordun?!" diye kükredim. Hürkan mahçupça bakışlarını ellerine çekti. Sanki ilk kez ellerini görüyor gibi inceliyordu. Çok sert mi çıkıştım diye düşündüm. Koltuğun en köşesine geçerek onun koltuğuna biraz daha yaklaştım "Ne düşünüyordun?" diye fısıldadım. "H-hiç.." gerçekten kızarmıştı. Gittikçe alçalan bir ses ile "O an içimden geldi.." başını sallayıp ayağa kalktı "en iyisi gitmeliyim" dedi ve odanın kapısına doğru yöneldiğinde Toprak'ı gördü..
...
'Toprak'
"Hayır yani ne düşünüyordun?!" diye bağıran abimin sesini duyduğumda elimdeki siyah tişörtü üstüme geçirip yavaşça kapımı açtım. Hürkan abi önüne bakıyordu ikiside konuşmuyordu. Yavaş adımlarla odamın yanındaki mutfağa geçtim. Mutfak ve oturma odasının kapısı çok yakındı. Kalkma sesi duyduğumda kapıdan içeri girip, kapının yanındaki duvara yaslandım. "Ne düşünüyordun?" diyerek fısıldamasını bile duyuyordum. Ne olmuştu ki aralarında? "Hiç o an içimden geldi" dedi. Sesi titremişti,ikisinin arasında utanç verici bir şey geçtiği kesinleşmişti. Hürkan abi ben gideyim dediğinde engellemezsem bunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğimi biliyordum. Abim saçmalar,kızar,yanlış duyduğumu söylerdi. Mutfaktan çıktığımda Hürkan abi tam karşımda duruyordu. Arkasında abimin şaşkın yüzünü gördüm. "Bizi mi dinledin?" diyerek yanıma geldi. "Bağırmanı duydum,zaten geldiğimden beri değişik hallerinizden bir şey olduğu belliydi" dedim. İkiside yüzüme bakmıyordu. "Ee? Anlatmayacak mısınız?" abim bana baktı. "Ne yani çevrendeki en mantıklı insan benim?"..
...
'Ömer'
Bunu böbürlenmek veya ego için demiyordu. Benden küçük olmasına ramen çoğu şeyde daha mantıklı düşünüyordu bazen telefonda bile ona bir şeyler danıştığım oluyordu. Güvenilirdi, kardeşimi bu yüzden seviyordum. Hürkan'a baktım kafasını 'e yani' anlamında eğdi. Gardımı indirerek "tamam içeri geç ama kimseye anlatmak yok?" dedim. Tamam anlamında başını salladı ve içeri geçtik. Hürkan ve ben önceden de oturduğumuz ayrı koltuklara oturduk. Karşı çaprazımızda kalan tekli koltuğa da kardeşim oturdu. Anlatmaya başladık..
...
'Toprak'
Anlattıkları bittikten sonra farkında olmadan tuttuğum nefesimi verdim. İkisinin de bana muhtaç bakışları üstümde ufak bir baskı kurmaya başlamıştı bile. "Öncelikle tuvalet hikayesi,ikiniz de farklı şeyler anlattınız ve birbirinize anlamsız bakışlar attınız?" abim "... Hürkan öyle deyince ben de şok oldum ama belli etmek istemediğimde tuvalete girip kendime gelmeye çalıştım-" hürkan abi lafı böldü. "Her şeyi yanlış anlamışım, her şey benim suçum ve bunun yüzünden arkadaşlığımız bitecek!" derken sesindeki korkuyu anlamıştım.. Sevdiğin birini kaybetme korkusu. "Hayır gitmeliyim bunlar hiç yaşanmamış gibi davranalım bir daha asla görüş-" onu durdurup koltuğa geri oturtturdum. "En yakın arkadaşlarımdan birini kafamda kurduklarım yüzünden kaybettim" dediğinde kafasını ellerinin arasına gömdü. Elimi omzuna koyup "H-hürkan abi, ben sevgilimin aynı zamanda en iyi arkadaşım da olmasını isterdim" diyerek gülümsemeye çalıştım. "N-ne ne bi saniye sevgili miyiz?" dediğinde abime dönüp susması için bir bakış attım. Hürkan abi dönüp bana sarıldı ve kafasını boynuma gömüp ağlamaya başladı. Kollarımı ona sarıp abime baktım.
...
'Ömer'
Hürkan, Toprak'a sarılıp ağlamaya başlayınca duruldum. Bu konu ciddiydi. Gerçekten bana karşı hisleri mi vardı? Ayağa kalkıp yanına oturdum ve elimi korkarak omzuna koydum. Ürküp bana doğru döndü. "Gerçekten bana karşı bir şeyler mi hissediyorsun?" dedim. Sesimin titremesine engel olabilmiştim.  "B-bilmiyorum sadece içimden geldiği gibi davranmaya çalışıyordum.. Dostluğumuzu kendi ellerimle mahvettim.." diyerek kafasını bu sefer de ellerine gömerek ağlamasına devam etti. Toprak'ın siyah tişörtündeki ıslaklığa baktım. Toprak ifadesizdi,algılamaya çalışıyor olmalıydı. Hürkan'ın ellerini bozarak yüzünü ortaya çıkardım. Bana döndüğünde "sakinleştiğin zaman düzgünce konuşalım, tamam mı?" diyip belli belirsiz gülümserken o sadece hala ellerini tuttuğum ellerime bakıyordu..
...

-Beğendiyseniz oy kullanıp yorumlarda düşüncelerinizi belli etmeyi unutmayın🙊🤤

1459¬PorgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin