'Mert'
Toprak içeri girdiğinde "burası erkekler tuvaleti?" dedim. Yanıma lavaboya yaslanıp dinleyene kadar gitmeyeceğim dediğinde söze başladım. "Anlatmana gerek yok, duyma-" eliyle beni durdurdu. "Dinlemek istemediğin için bir kez söyleyeceğim, Hürkan abi kızın bakışlarından rahatsız olduğunu söyledi. Onu geri tepmek için tek diyebileceğim şey buydu." dediğinde bana döndü. "Yo sorun değil, zaten tüm gün berabersiniz, sürekli sizde" deyip yalandan tebessüm ettim. "Sen de hergün bize gelsen hiç birimiz şikayet etmeyiz. Diğerleri içinde bu geçerli. Hürkan abi,abimin arkadaşı ve ben de iyi anlaşıyorum." dediğinde ona dönüp "benim gibi" dedim. Gözlerini yere çekti. Karşımızdaki tuvaletlerden birinin kilit sesini duyduğumuzda bana bakmadan "Senin için hiç öyle bir şey demedim" diyerek tuvaletten çıktı. Tuvaletten çıkan adam yanımdaki lavaboda ellerini yıkamaya başladı. Ellerini peçeteye kurulurken "keşke bende biriyle tartışabilseydim" dedi ve çıktı. Tuttuğum nefesi vererek dışarı çıktım ve masaya yürüdüm. Hürkan elini Toprak'ın omzuna koymuş bir şeyler söylüyordu. Masaya yaklaştığımda Toprak Emre'ye "sana daha iyilerini buluruz" deyip gülümsedi. Sandalyeme geçip tabaklarımıza gelen tatlıyı yemeye başladım.."Emre"
Hava kararmış artık halay faslı başlamıştı. Bizde gidip ortada en garip şekilde dans ediyorduk. Toprak bizi kameraya çekiyordu. Tüm şarkılarda bizi görebilecekleri yerlerde saçmaladık. Hiç bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyordum. Slow müzik başladığında masamıza gittik. Resmimizi getirmişlerdi. Sohbet ederken yanımıza yaşlı bir teyze geldi. Kafamla gülerek selamlayıp bizimkilere baktım. "Siz kimlerdensiniz?" dediğinde Kaan "liseden arkadaşlarıyız" dedi. Kadın gözlerini kısarak bizi süzdü. "Ben tarih öğretmeniyim ama hatırlayamadım sizi" dediğinde Hürkan "öğretmenim şuan çok kırıldık. Bizi nasıl hatırlamazsınız hep beraber gezerdik." deyip yüzünü astı. Kadın "numaranı söyle bakayım" dediğinde Hürkan bize döndü. "Ben 1459.. 1459 Hürkan"..'Ömer'
Bu iki şehrin, bizim şehirlerimizin birleşme tarihiydi. Bilinçli mi söylemişti yoksa denk mi gelmişti bilmiyorum ama işe yaramıştı. Kadın gülerek "Ah Hürkan oğlum kusura bakma yaşlanıyorum" diyerek Hürkanın omzunu sıvazladı. Sonra masaya dönüp her birimizi süzdü. "Evet evet hayırlıyorum sizi hep beraberdiniz hala berabersiniz allah bozmasın" diyerek yanımızdan ayrıldı. Yeterince uzaklaşınca hepimiz kahkahalara boğulduk. Hunharca gülerken biri öksürdü. Kafamı çevirdiğimde gelinle damatı gördüm. Emre elini kaldırıp "hayırlı olsun kardeşlerim" diyerek ayağa kalktı. Damat onu eliyle durdurdu. Gelin "Siz kimsiniz sizi tanımıyoruz?" dediğinde Toprak ayağa kalktı. Yüzünde alaycı bir gülümsemeyle "Dalga mı geçiyorsun?" dedi. Gelin kafasını sallayınca yüzünde tebessümden eser kalmadı. "Hani arkadaşındım? Ne çabuk unutmuşsun!" diyerek tek gözünü sildi. Ağlayıp ağlamadığını karanlıktan göremiyordum. Gelin tüm arkadaşlarım burda deyince derince nefes aldı. "Lise günlerimizi çok çabuk unutmuşsun? Gelip sırlarını dertlerini bana anlatırdın. Kerem'den önce başkasına aşık olduğunu sadece bana söylemiştin!" gelin ne saçmalıyorsun diye laf dalaşına girdiğinde Hürkan kulağıma Keremin kim olduğunu sordu. Damat diyerek başımla gösterdim. Hürkan ayağa kalkıp "boşver zaten Kerem'de bizi hatırlamıyor baksana. Hatırlasa sevgilisini üstümüze salmazdı." dediğinde adam sinirlendi. "Ne diyorsun lan?" diyerek üstüne yürüdüğünde araya girdim. "Tamam hadi gidelim belli ki bunlar için değmezmiş" diyerek Hürkan ve Toprak'ı sürükledim. Emre "bide size altın takmıştık" diyerek güldü. Kaan tamam kanka boşver diyerek onu ordan uzaklaştırdı. Arabaya doğru kahkahalarla koşarken insanlar bize bakıyordu..'Hürkan'
Herkesi evine bıraktıktan sonra "Beni korudunuz ha?" diye gülümseyerek diğelerine laf attım. Ömer camdan bakarak "Evet rahatsız gibi görünüyordun" dedi. Toprak'a baktığımda abisini ima ederek göz kırptı. Gülümseyerek yola döndüm.. Evin önüne park ettiğimizde gece saat 00.45'ti. Arabadan indiğimizde Ömer'e elimi uzattım. Kimse yok diyerek gülümsedim. Geri gülümseyerek elimi tuttu. Toprak aww ne kadar tatlısınız derken önümüze bir saksı düştüp parçalandı. Yere baktığımda saksı parçaları, topraklar, ve küçük bir bitki gördüm. Hepimiz saksının geldiği yeri ararken onun sesini duydum.. Karşıdaki teyzenin...... "Ahlaksızlar!! Başımıza taş yağdıracaksınız!!" diye bağırıyordu. Toprak yerdeki saksı parçalarından birini balkonuna atıp "Teyze sus ya" diye bağırınca kadın iyice dellendi. Ömer tam olarak bizi sürükleyerek apartmanın içine soktu. Kadına söylene söylene yukarı çıktık...Toprakla izlediğimiz diziye devam ederken Ömer elinde sigarasıyla içeri geldi. İzlediğimiz şeye eğilip baktıktan sonra izlemeyin şu saçma diziyi diyerek bizi azarladı. Rutin olmuştu artık. "Dizi bize benziyor" dediğimde bana garipçe baktı. "Adamlar gay, kız kardeşide en büyük destekçileri" dediğimde bana göz devirdi. "En büyük demeyelim de diğerlerinden daha çok destekliyor yani" dediğinde Toprak'ı kolumla dürttüm. "Tamam naparsanız yapın" diyip odadan çıktı. Bizde bölüm bitince yatmak için hazırlandık, Toprak iyi geceler dileyip odasına gitti. Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyorum dalmak üzreydim yanıma Ömer geldi. Onu görünce koltukta kaydım ve yanıma yattı. Koltuk geniş olmadığı için ben yan yatıyordum. Benim tarafımda olan kolunu kaldırdı ve koluna yattım. Yan yattığım için tek dışarda kalan elimi tereddütle Ömer'in karnına koydum. Yüzüne baktım ama hiç ifadesiz tavana baktığı için sorun olmadığını düşünüp elimi çekmedim. Koluna yattığım eliyle saçımla oynamaya başladı. Ömerin her zaman bu kadar iyi koktuğunu bilmiyordum. Her şeyin yolunda olup olmadığını sordum. Cevap vermedi. Diğer elimle biraz doğrulup yüzüne emin misin der gibi baktım. Yukardan baktığımda yüzü ayrı bir güzel görünüyordu. Eliyle boynumla çenemin bir kısmını tutup beni kendine çekip dudağımın kenarından öptü. Beni kendi isteğiyle öptü. Dudağını ayırdığında kalbim duracaktı, ne diyeceğimi bilmeden ona baktım. Hala yüzümde duran elinin baş parmağıyla yanağımı sevip iyi geceler dedi ve gözlerini kapadı. Her şey çok hızlı gidiyordu ve şuan ne diyeceğimi ne yapacağımı ne düşüneceğimi bile bilmiyordum. Ona bakıp yavaşça omzuna yattım. Bana iki koluyla da sarıldı. Hızlanan nefes alıp verişimin boynunu gıdıklamaması için düzene sokmaya çalışırken az önce olanları düşünüyordum...
-Umarımm beğenmişsinizdir, gecikmesinin nedeni diğer bölümün flop kalmasıydı. Eskisi gibi ilgi görmüyor artık:') Açıkçası devam edip etmemek arasında çok kararsızım. Lütfen fikirlerinizi yorumlarda belirtin😩😭💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1459¬Porgola
RomanceParalel evrenlerin birinde ki bir porgola hikayesi.. Hikayedeki insanlardan biri rahatsız olursa kaldırırım<3