'Hürkan'
Koltuktan kalkarak mutfağa yöneldim. Kafamı içeri soktuğumda balkonda olduğunu gördüm. Sırtı bana dönüktü,sessizce yanına gittim. Ne olduğunu anlamasına izin vermeden hızla yanına oturup kafamı omzuna koydum. Geri çekilip "Napıyorsun ya.." diyerek sigarasını küllüğe koydu. "Ciddi değildim gerçekten bunu kanıtlamak için ne yapmamı istiyorsan yaparım" dedim bıkkınlıkla. "Ben bilemem.."diye söze başladı "her zaman beraber olan sizsiniz" nefesimi dışarı verdim. "Tamam o zaman bundan sonra her gün beraber olalım sen bana gel, ben sana geleyim hiç bir günümüz ayrı geçmesin. Benim de işime gelir." dediğimde bana baktı. "-Çünkü kesitlerimin olmasını istediğim tek kişi sensin" dediğimde biraz utanıyordum ama söyleyebildiğim için rahatlamıştım. Balkondan aşağı baktı ve "o zaman öyle dememen gerekirdi" dedi. Ayağa kalkıp hızlı adımlarla içeri geçtiğinde tek yaptığım arkasından bakmaktı. Bakışlarımı öne çevirdiğimde öfleyip puflarken karşı balkondaki teyzeyi gördüm. Bizi mi izlemişti? Ayağa kalktım ve hala bana bakan teyzeye elimi enseme götürüp "Biraz kavga ettik ama iyiyiz" dedim. Bana bakıp "arkadaşlar arasında olur öyle şeyler oğlum üzmeyin birbirinizi" dediğinde gülümseyip "ne arkadaşı teyze? Kendime alıcam o çocuğu" dediğimde gözleri büyüdü. "Ne diyorsun ahlaks-" o kendi kendime cebelleşirken içeri girip kapıyı kapattım. Perdeyi çekmeden önce de el salladım. Sanki üstümden bir yük kalkmış gibi rahatlayarak odaya geçtim..'Mert'
Aradığım kabloyu bulamayınca dükkandan çıktım. Onur yürüyüşü olduğu için sokaklar çok kalabalıktı. Birden kalabalığın arasında Toprak'ı gördüm. Seslenince bana baktı, ben ona el sallarken o yanıma yaklaşıp elimden tuttu ve beni kalabalığın içine çekti. Beni sürüklerken elimi hareket ettirip düzgünce el tutuşmamızı sağladım. Yürürken bana dönüp gülümsedi. Sonunda Lgbt bayraklarının olduğu bir tezgaha geldik bana dönüp "Gerçi destekleyip desteklemediğini bilmiyorum ama ban-" tabiki destekliyorum deyip lafını böldüm "Bir insanın diğerini sevmesine kim karşı çıkabilir ki?" bana gülümseyip bayrak uzattı. Bayrağı alıp kalabalığa tekrar karıştık. 5 dakika geçmemişti ki ilerdeki polis arabasına birilerini alıyor, diğer polisler ise biber gazı sıkıyordu. Hemen Toprak'ı bir apartmanın önüne çektim. Kapısı duvardan daha da geride olduğu için görünmüyordu. Üstündekini görmesinler dediğimde "neyi savunuyoruz ya çıkalım alsınlar bizi de, susacak mıyız?" diyerek beni itelemeye çalıştı. Kapının önü dar olduğu için çıkamadı. "Off hadi bırak" diye itelemeye devam ederken onu ikna etmeye çalışıyordum. "Kafeye gidelim?.. Eve götüreyim?... Üstüne başka bir şey alalım?..." hiç birini dinlediğini sanmıyordum. "LGBT HAKLARI İNSAN HAK-" diye bağırırken ağzını kapadım. Bunu ikimizde beklemediğimiz için duraksadık. Elimi hızla çekip arkama götürdüm. "Ne istersen yaparım ama burda kal, en azından polisler gidene kadar?" dediğimde en masum bakışımı atmaya çalışıyordum. Bıkkınlıkla tamam dedi. "Bana geçen gece ne olduğunu anlata-" bir anlığına aklımdan çıkmıştı ama sözleriyle tekrar hatırlamıştım. Midem bulanıyordu. "Tamam sorun değil şaka yaptım kendini rahat hissemedikçe anlatmak zorunda değilsin" dediğinde bundan pişman olduğu belli oluyordu. Sorun değil diyerek sokağa baktım. Bir şey görünmüyordu. Üstümdeki kapçonluyu ona uzattım ve "kahve" diyip gülümsediğimde geri tebessüm etti..'Ömer'
Gelip yanıma oturdu ve dönerek kafasını bacaklarıma,ayaklarını da koltuğa attı. "Ne yapıyosun ya bu ne biri görse nasıl açıklayacaksın bunu?" dediğimde güldü. Ben ne var diye sitem ederken "alttan çok tatlı görünüyorsun" diyip gülmeye devam etti. Açıkça kendini tatlı gösterip onu affetmemi sağlayacaktı fakat ben buna kanmazdım. "Mentor da tatlı görünüyor muydu?" dediğimde bana baktı. "Kimsenin dizine yatmamıştım ki" diyerek elini boynuma getirdi. Parmaklarıyla boynumu gezerken elini tuttum. Parmaklarını,parmak aralarıma geçirip ellerimizi kenetledi. O ellerimizi incelerken ben de ona bakıyordum. Onu hiç böyle görmemiştim. Ne çok sevdiği müzik aletlerini çalarken, ne de en sevdiği şeyi izlerken bu kadar mutlu ve huzurlu görünmüyordu. Dayanamayıp saçlarının arasına elimi daldırıp oynamaya başladım..'Toprak'
Kafede çok eğlenmiştik tam kafa yapımız,zevklerimiz birbirine uyuyordu. Konuşmaktan sıkılınca biraz da Snap filtrelerini denedik. Hepsi komikti ama biri çok daha komikti. Kimse bize bakmasın diye kahkahalarımızı bastırmaya çalışıyorduk. "Bunu paylaşmalıyım" diyerek kıkırdadı. Tabi istersen diye ekledi. Sorun olmadığını söylerek gülmeye devam ettim. Paylaştıktan sonra ben de onun hikayesini kendi storyme ekledim. Böyle takılırken zamana bakmamıştık. Hesabı ödeyip çıktık. Yolda yürürken abimi aradım. Eve gidiyorduk ve Hürkan abiyle ne olduğunu falan da merak etmiştim. "Alo abi.. Ne... Aradım sadece geliyorum diye... Rahatını mı bozdum?... Tamam... Sus.. Tamam sus.." diyerek kapadım. Rahatını bozduğumu söyleyerek kızdı. Salak diye içimden geçirirken Mert ne olduğunu sordu. Her zaman ki abim işte diye geçiştirdim. "Bize gelecek misin?" diye sorduğumda arada kalmış gibi görünüyordu. "Kusura bakma bu gün olmasa, eve gidip yemek falan yerim" dediğinde onu susturdum. "Shh bizde yersin işte hep beraber bir şeyler yeriz" dediğimde yük olurum falan dedi, ona sitem ederken yola devam ettik..'Hürkan'
Toprak geldiğinde yanında Mert'i de getirdiğini gördüm. Mertle selamlaşıp oturduk. Benim de yeni geldiğimi söyledik. Yemek konusunda tartışıp en son pizzada karar kıldık. Pizzayı yerken herkes filmi izliyordu ama benim gözüm tek bir şeye odaklanabiliyordu. Ömer'in yüzü.. Kusursuzdu.
..
Vakit geç olmaya başladığında Mert izin alıp yanımızdan ayrıldı. Toprak'da sizi yalnız bırakıyım diye giderken Ömer onu durdurdu. "Kal saçmalama" dediğinde Toprak göz devirerek eski yerine oturdu. Bana hala kırgındı anlayabiliyordum. Yerimden kalkıp "ben de gideyim artık" dediğimde Toprak yok kal ya biz de zaten birazdan yatarız diyerek imalı bir şekilde gülümsedi. Ömere döndüğümde pek duygu göstermiyordu. "İstersen kalabilirsin" dediğinde gülümsedim olur diyerek yerime geri oturdum. "Sana yatağımı hazırlayayım" deyip kalktığında peşinden gidip "hayır koltukta yatmazsam kalmam" dedim. Öfleyerek ofasına girip çarşaf ve yastık çıkardı. Ondan önce davranarak onları alıp odaya yürüdüm. Koltuğu hazırladığımda Toprak yanıma gelip iyi geceler diledi. Ben de iyi geceler deyip ona sarıldım ve gitti. Ömerde iyi geceler dedi ama ona sarılamadım. Onun ne hissettiğinden tam emin olmadığım için ona tam da yaklaşmak istemiyordum. Hafifçe gülümseyip yatağıma geçtim. Oda odasına girince uyumaya çalıştım. Ama düşüncelerim beni engelliyordu. Tek düşünebildiğim oydu. Yutkunup ayağa kalktım. Sessizce odasının kapısından ona baktım. Kapıya dönüktü ama uyuyordu. Sessizce içeri girip yatağının yanına geldim. Uyanmasından korkarak eğilip onu izlemeye başladım. Aniden beni belimden tutup tek kişilik yatağın öbür ucuna yatırdığında kalbim ağzımda atıyordu. "Ayıp ama" diyip kışkırtıcı bir gülüş attı. Nefes almaya çalışırken eliyle yanağımı sevdi. Sonra arkasını döndü ve yarısına kadar pikeyi çekti. Orda yatarken yataktan kalkamazdım. Ne yapacağımı düşünürken bana yakınlığı kafamı karıştırıyordu. Biraz ürkekte olsa kolumu beline atıp ona arkadan sarıldım. Bir tepki vermedi. Elimi çekip pikeyi üstüme çekerken o daha rahat sarılabilmem için bana biraz daha yaklaştı. Kolumu tekrar beline sardım ve kafamı yastığa koydum. Nefesimin ensesini gıdıklamamasını umarak gözlerimi kapattım..-Çok ara olmuş özür dilerim bunun şerefine upuzunn bir bölüm😋
Nasıldı beğendiniz mi,sizce bundan sonra olaylar nasıl ilerleyecek🙊
Beğendiyseniz oy kullanabilir ve yorumlarda düşüncelerinizi belirtebilirisiniz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1459¬Porgola
RomanceParalel evrenlerin birinde ki bir porgola hikayesi.. Hikayedeki insanlardan biri rahatsız olursa kaldırırım<3