'Ömer'
Evet o gün gelmişti. Hürkan'ın arabasıyla gidip herkesi toplayacaktık. Hazır bir şekilde balkonda son sigaramı içerken içerden Hürkan'ın sesini duydum. İçeri gittiğimde kravatı için benden yardım istiyordu. Sigaramı ağzıma koyup kravatını bağlamaya başladım. "Bence hazırlanmışken ilk uçakla yurt dışına gidelim" dediğinde sigara mı elime alıp nedenini sordum. "İşte direkt evleniriz" bakışımla ara verdi "Tabi istiyorsan ilk ailene anlat onlarda gelsin benimkiler de" dediğinde gülümsedim. Eliyle elime dokunduğunda öksürerek "Toprak" deyip bir nevi kaçtım. Sigaramı söndürdükten sonra kapıyı tıkladım. "Ben gelmesem,çok saçma olacak" dediğinde içeri girdim. Siyah askılı elbisesini giymişti. Saçmalama diyerek yanına oturdum. "Aranızda tek kız olacağım çok garip görünecek" diyerek bana yalvaran bakışlar atıyordu. "Ne garip görünecek?" diye ona sorgular bir bakış attığımda "Pick me gibi veya erkek fatma gibi?" dedi. Hürkan kapıdan "belki" diyerek güldü. O zamana kadar geldiğini fark etmemiştim. Toprak gülerek yastığını ona fırlattı. "Hey şaka yapıyorum, sen gelmezsen Ömer'e benden başka göz kulak olacak biri kalmaz" diyerek yastığını uzattı. "Çocuk muyum ben hayır yani ne demek istiyorsun?" dediğimde Toprak kıkırdıyordu. "Çok yakışıklı olmuşsun demek istiyorum" diyerek eğilip elini uzattı. Elimi yavaşça uzatıp nah çektim. O anki yüz ifadesine Toprak'la kahkaha atarken üzülmüş gibi dursada sonradan oda bize katıldı. Toprak "Hadi hadi çıkmamız lazım" diyerek bizi kaldırıp kapıya yöneldi. "Hala elimi istemediğine emin misin?" dediğinde Hürkan'a döndüm. "Biraz düşünmem lazım" diyerek odadan çıktım. Mutfağa gittiğimde Toprak elini başına koyup sinir bozucu bir sesle "Ahh hadi canımm koluma girecek iki gaye ihtiyacım varr" dediğinde sigara paketini ona fırlattım. Hürkan duvara yaslanmış gizli gizli gülerken Toprakta elindeki sigara paketiyle beni gösterip "kabul edilemez kovuldun!!" diyerek sitem ediyordu. Üçümüzde kahkahalarla evden ayrıldık..'Hürkan'
Toprak ön benim diyerek hızlıca kapı kolunu tuttu. "Çünkü her araba sürerken sürekli yanına bakarsan kaza yaparız" deyip imalı bir şekilde gülümsediğinde gözümün ucuyla Ömer'e baktım. Arka koltuğa oturuyordu bile. Toprak'ı onayladıktan sonra sürücü koltuğuna geçtim. Yakın olduğu için ilk Mert'in evine gittim. Gülümseyerek hepimizi selamladı. Sonra Emre'ye gittim, ikizlerin akrabalarının hastalandığını gelemeyeceklerini söyledi ve arkaya geçti. Elinde kamerası vardı,her zaman ki gibi vlog çekiyordu. En son Kaan'ın evinin önüne geldim. Kaan gülümseyerek bana el salladı ama arabaya yaklaştıkça gülüşü kayboldu. Yanıma baktığımda Toprak ellerine bakıyordu. Kaan kapıyı kapatınca selam verdi. İkisini de seviyordum ama şuan aralarındakini sormanın yeri değildi. Onun yerine nereye gideceğimizi sordum. Caddede yürüyüp orda bir yere gidip oturmaya karar kıldık..'Toprak'
Hürkan abi ile abim önde navigasyondan yeri arıyorlardı, ben onların biraz daha arkasında, geri kalanlar ise en arkada yürüyordu. Mert yanıma gelip bana kaçamak bir bakış attı, kararsız bir ses tonuyla "Çok güzel olmuşsun" dedi. "Teşekkürler sen de çok iyi görünüyorsun" deyip ona döndüm. Bir şey demedi sadece önüne bakıyor arada arkaya çaktırmadan bakmaya çalışıyordu. "Seni neyin rahatsız ettiğini bilmiyorum ama umarım yanında olduğumu ve istediğin zaman anlatabileceğini biliyorsundur" dediğimde bana dönüp gülümsedi. Açtığı kolunu gördüğümde gülümseyip koluna girdim..'Kaan'
Mert'le Toprak'a bakarken Emre kamerayı "nereye bakıyorsunuz kaan bey" diye gözüme sokunca "babaannelere" dedim ve kahkaha atmaya başladık. Hürkan hadi bulduk diye bizi çağırınca toplandık. Arka tarafın manzarası güzel olduğu için ilk bir sürü fotoğraf ve saçma video çekildik. Mekana girdiğimizde herkesin gündelik kıyafetleri arasında zaten çok dikkat çekiyorduk birde sosyal medyadan tanıyanlarda olunca ilk birkaç kişiyle fotoğraf çekindik. En sonunda masaya oturduğumuzda Emre düğünde takmak için getirdiği sahte altını gösterdi. Herkes ne yapacağını konuşurken benim tek düşündüğüm şey Mert'ti. En sonunda sipariş ettiğimiz içecekler geldi. Emre gene iddaya girdi ve Hürkan'a kaybedince herkese dondurma ısmarladı.. Zaman ilerledikçe Ömer ve Toprak düğün olabilecek yerleri arıyorlardı, biz ise aramızda sohbet ediyorduk. Facebooktan davetiyeyi gösterince hepimiz onlara odaklandık. Toprak "facebooka yer ve tarih bildirmişler 'lise aşkları evleniyor' diye de arkadaşları paylaşmış. Baya büyük bir şey galiba yani girsek fark edilmeyiz. Yemekli,alkollü falan bir düğün." dediğinde susup bize baktı. Emre "Lise arkadaşları olmaya hazır mısınız?" deyip gülümsediğinde bizde ona katıldık. Kafeden kalkıp arabaya giderken hızlanıp Mert'in kolunu tuttum. Mert kolunu kurtarmaya çalışırken daha da hızlandı. Toprak dönüp bize baktı. Mert'in yüzüne bakıp bir işaret bekliyordu. "Lütfen sadece kendimi açıklayayım" deyip kolunu bıraktım. Mert Toprak'a başını salladı ve Toprak beni süzerek pek istemese de yürümeye devam etti. "Çok özür dilerim, gerçekten bunu istemezdim" dediğimde bana dönüp kısık sesle "beni taciz ettin" dedi. Nefes alıp önüne döndü ve yürümeye başladı. "Sarhoş olduğum için kendime hakim olamadım, seni çok seviyorum ve buna engel olamıyorum. Senin için böyle biri olmak istemezdim" deyince bana döndü. Kararsız bir şekilde "Bunu şuan konuşmayalım" deyip hızlandı ve diğerlerine yetişti. Buna daha ne kadar dayanabilirdim ki..'Ömer'
Sonunda düğünün olacağı yere gelmiştik. Büyük, havuzlu kır düğünü gibi bir şeydi. Herkes arabadan indi ve kapıya doğru giderken telefonumu unuttuğumu fark ettim. Hürkan "biz alıp geliriz siz masa tutun" diyerek benimle geldi. Telefonumu alıp kapıyı kapattığımda karşımda dikiliyordu. Elini uzatarak "Düşündün mü?" dedi. Uzattığı eli tutarak yürümeye başladım. Kafasını omzuma koyarak yürümeye devam etmeye çalıştı,olmayınca gülerek yola devam ettik. Kapıya yaklaştığımızda elini bırakarak ceketimi düzelttim. İçeri girip bizimkileri bulduk. Biz oturduktan birkaç dakika sonra yemek servisi başladı. Mezelerle beraber biftekleri getirdiler. Sonra herkese kırmızı şarap servisi yaptılar. Bu kadar zengin düğünü olacağını düşünmemiştim. Herkes iştahla yemeklerden yiyordu. Tadı baya iyiydi. Yemek bitince sohbet ettik, Emre videolar,fotoğraflar çekti. Kamerayı Toprak'a çevirip "Bardaktaki şaraba tek atarsan 200 lira veririm" diyerek güldü. Emrenin iddaları ortamı canlı tutuyordu. "400?" diyerek güldü Toprak. Tamam lan derken oda güldü. "Nerden bileceğim vereceğini?" dediğinde Hürkan "döveriz ki" dedi. Gülüşmeler içinde Toprak tek dikişte bardaktakini bitirdi. Herkes Emre'nin şaşkın yüzüne kahkaha atıyordu. Sonunda kardeşim parayı aldı ve oyun bitti. Sohbet hızla ilerlerken takı zamanı geldi. Sahte altınımızı alıp sıraya girdik. Fotoğraf çekinip çoğaltacaktık. Sıra bize geldiğinde Toprak geline altını takıp "Ay çok duygulandım" diye iç çekip yalandan gözlerini sildi. Gelin ve damat bozuntuya vermemek için gülüyorlardı ama birbirlerine anlamsız bakışlarını görmüştüm. Kaan damatın sırtına vurararak "Vay be.. Sen de yuvadan uçuyorsun demek" diyerek yerine geçti. Toplu bir fotoğraf çekinip ordan uzaklaştık. Masamıza döndüğümüzde herkes gülmekten yarılıyordu..
Aradan upuzun bir vakit geçmişti ama takı hala bitmemişti. Sohbet devam ederken çaprazdaki bir masadaki kızı fark ettim. Bir sandalye yanımdaki Hürkan'a bakıyordu. Onu kestiği çok belliydi. Hürkan'a baktığımda rahatsız olur gibi bir hali vardı, eliyle yüzünü örtmeye çalışıyordu. Nefes alıp verişim hızlandığında Toprak şüpheli bir biçimde ne olduğunu sordu. Önüme bakarak sinirle "yaklaşık saat üç yönünde" dediğimde yavaşça oraya baktı. "Iyy kimi kesiyor bu" dediğinde başımla Hürkan'ı gösterdim. Ayağa kalktığında sessizce "nereye" dedim. Dur diyerek yanımdan geçti, gittiği yöne bakınca ayağa kalkmış olan kızı takip ettiğini gördüm. Lavaboya giren kızın ardından hızlanarak içeri girdi. Oturuşumu dikleştirerek nefesimi dışarıya verdim..'Toprak'
Kız lavaboda arkadaşıyla konuşuyordu, onlara görünmeden ilk durup dinledim.
"+Yaa evett bana baktııı utandıı çokk tatlıydıı.
-Kimin tanıdığı ki hiç görmemiştim
+Amann boşverr tanışsam onla yeterli"
Tam içeri girecekkten arkalarındaki tuvaletten bir adam çıktı. Kızlar özür dileyerek dışarı çıktılar. Beni görünce "ayy sen onların masasında oturuyorsun gel bakalım" diyerek beni dışarıya çekiştirdi. "Kimin tandığınısınızz" diyerek gülümsedi. "Liseden arkadaşlarıyız" diyerek yalandan güldüm. "Aa ne kadar iyi.. Yaa şey-" bizim masaya baktı ve "Ayy bana bakıyorr buraya gel" diyerek sonunda personel girişinin olduğu yere çekti. Duvarın kenarında olduğumuz için bizi göremezlerdi. Kafamı çok az arkaya itip bizim masaya baktım. Beni çekip "ayy bakma" dedi. Kolumu alıp "bana bir kez daha dokunursan bu kadar sakin olmayacağım" dediğimde zorlada olsa tebessüm ederek özür diledi. "Acaba instagramı veyaa numarası falan var mıı uzun zamandır bakışıyoruz daa" dediğinde anlamamazlıktan gelip hangisiyle dedim. Hürkan abiyi tarif edip yalvarmaya başladı. "Tüh çok yazık. Onun bir sevgilisi var" dediğimde bana baktı. "Yanında değil sonuçta?" deyip arkadaşını dürttü,kıkırdadılar. Abimi söyleyemeyeceğim için "Ehh yanındaydı ama siz alıkoydunuz" deyince bana odaklandılar. "Ne demeye çalışıyorsun ya?" diye çemkirdiğinde "Evet gözlerini sevgilimin üzerinden de çekeceğine göre onu daha fazla yalnız bırakmayayım" diyerek duvarı döndüm, tam karşımda Mert duruyordu. Şaşkın bir biçimde bana bakarken kızlar bana iğneleyerek bakıp fısıldaşarak yanımızdan geçtiler. Merte döndüğümde "Hürkan'la sevgili misiniz?" dedi. Rahatsız olduğunu söylesem bana inanmayabilirdi, ne diyeceğimi tartarken "Tabi her gün sizde.. Nasıl anlayamadım" diyerek sahte bir şekilde gülümsedi. "Hayır gerçekten, uzaktan göründüğü gibi de-" dediğimde eliyle beni susturdu. Derin bir nefes alarak "Sorun değil size mutluluklar" diyerek tuvaletin olduğu yere girdi. Masaya baktığımda kız bizim masaya sırtı gelecek şekilde oturmuştu. Başarmıştım, sanırım? Ben de arkasından koşarak tuvalete girdim..-Geç oldu biraz kusura bakmayın. Pek içime sinmedi ama gidişat için yazmalıydım, bu yüzden lütfen fikirlerinizi belirtin. Beğendiyseniz oy kullanabilirsiniz. Yorumalarınız benim için çok önemli<3
-Sizleri seviyorum💘🤤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1459¬Porgola
RomantizmParalel evrenlerin birinde ki bir porgola hikayesi.. Hikayedeki insanlardan biri rahatsız olursa kaldırırım<3