we're on fire.

Başlangıç; Akşam Yemeği

“Bab-ba” Mavi yerde oynarken, babasına gülücükler saçıyordu. Stephen ve Cassandra ise gelecek diğer misafirler için yemeği hazırlarken,  Emily’de Mavi’nin yanına oturup onunla oyun oynuyordu.  Güneş neredeyse batmak üzereydi ve pencereden sızan ışık ikisinin yüzüne vuruyordu. Stephen şarap bardaklarını masaya koymak için tekrar salona gelirken ikisini görüp olduğu yerde kaldı. Biran için ‘tıpkı olması gerektiği gibi’ diye düşündü.  Emily’de başını o anda kaldırıp gülümsedi. Göz göze geldikleri an birkaç saniye kadar sürmüştü ama o birkaç saniye de ikisi de aynı şeyi düşünmüştü.  O sıra da Katie de kapının girişinden onları izliyordu.  Ve kapı çaldı.

“Tatlım kapı!” diye bağırdı Cassandra.

Stephen elinde ki şarabı masaya bırakıp odadan çıktı. O çıkarken, Katie odaya girdi ve Emily’nin yanına gelerek, “Tatlım kapı!” diyerek Cassandra’yı taklit etti.

“Katie!” diye uyardı onu Emily ama aynı zamanda gülümsemeden de edemedi.

Katie umursamadan omuz silkti. “Stephen’in beni neden çağırdı anlamıyorum.”

“Seni o çağırmadı ki ben çağırdım.” Emily, Mavi’yi kucağına alarak yerden kalktı. “Kibar ol.” Diyerek uyardıktan sonra gülümsemeyi ihmal etmedi. “Colton’u aradın mı? Çoktan gelmes-‘’

“Jared?” diye küçük bir çığlık savurdu Katie.

Emily kapının ağzında duran iki adama baktı. Jensen Ackles ve Jared Padalecki. Emily Jared ile Stephen’in çok yakın arkadaşlar olduğunu biliyordu ama Jensen’i ilk kez görüyordu. Ve Katie’ye baktı. Küçük çaplı bir sinir krizi geçirmek üzereymiş gibi duruyordu. Hafifçe koluna dokunarak, “İyi misin?” dedi.

“Evet, iyiyim.”

Katie gülümseyerek konuşmaya başladı. “Çocuklar bu ne hoş sürpriz!”

Stephen, Emily’i davet edince kimlerin geleceğini söylemişti ama Emily, Katie’ye söylememişti bu yüzden daha sonra Katie onu öldürebilirdi.

“Ne sürprizi?” Jared, Stephen’e baktı. “Sen beni bir hafta önce falan aramamış mıydın?”

Jared, Stephene baktı. Stephen  Emily’e ‘Neden söylemedin?’ bakışları atarken, Katie gözlerini devirdi.

Emily çaresiz bakışlar atarak, “Yemeğe geçelim mi?” dedi ve kucağında Mavi ile masaya doğru ilerledi. Stephen onun yanına gidip oturması için sandalyesini çekti. Ve bu sırada Cassandra elinde salata tabağıyla salona girdi.

“Stephen, Mavi’yi alıp benimle birlikte mutfağa gelir misin?” diye ince tiz bir ses duyuldu.  

Stephen kaşlarını çatarak Emily’nin oturmasına yardım etti ve daha sonra eşine doğru ilerledi. Mavi hala Emily’nin kucağındaydı. Ve herkes yerlerine oturmuştu. 6 kişilik bir masaydı zaten Colton’un gelememesi isabet olmuştu. Emily, Mavi ile masanın başına oturmuşken, Jensen soluna oturmuştu. Jared’de Jensen’in yanına oturmuştu ve tam karşısında Katie vardı.

Stephen ve Cassandra mutfağa giderken diğerleri çoktan sohbete başlamıştı.

“Orada yaptığın şeyde neydi öyle?” dedi Stephen kısık bir sesle ama kızgın olduğu belliydi.

“Bak aptal arkadaşların için bu kadar uğraşıyorum elimden geleni yapıyorum ama o kızın kızımla vakit geçirmesini istemiyorum.”

“O benim arkadaşım. Elbette kızımla vakit geçirebilir saçmalıyorsun.”