we're on fire.

Crazy in Love

1 AY SONRA

“Emily! Emily! Stephen ile nasıl gidiyor? Sana evlenme teklifi ettiği doğru mu? Eski eşi bunu biliyor mu?”

“3 yıldır gizli bir ilişkiniz olduğu söyleniyor doğru mu?”

“Stephen’in seni eski eşiyle aldattığı doğru mu?”

“Beraber eve çıkacak mısınız?”

 “Yuh.” dedi Emily. Artık sorular çığırından çıkmıştı ve Emily gerilmeye başlamıştı. Bir aydır Stephen ile harika gidiyorlardı ama henüz öpüşmekten daha fazla ileriye gitmemişken bile bu sorular nereden çıkıyordu? 

"Şuan ikimiz de çok yoğunuz. Çekimler devam ediyor kendimize pek fazla zaman ayıramıyoruz." Stephen maganziciler ile konuşurken bir taraftan da koluyla Emily'nin belini kavradı. Birbirlerinden güç alıyorlardı ve bu Emily'nin çok hoşuna gidiyordu. Tüm o acılar ve dramalar geride kalmıştı. Çıktıkları kulüpten arabalarına gitmeye çalışıyorlardı ama bu çok zordu.

“Kendimize zaman ayıramıyoruz öyle mi?” Emily sessizce kıkırdadı. 

Stephen arabaya ulaştıklarında kapıyı onun için açtı. Emily binerken Stephen ona sırıtarak, “Sen bece bu gece çekilecek olan sahneyi düşün.” Dedi.

“Neden düşünecek mişim? Senin üzerine atladığım ilk zaman değil.”

Stephen sürücü koltuğuna geçip motoru çalıştırmadan önce yandan ona bakarak çarpık bir sırıtış attı.  “İlkinde bir arabanın arkasındaydık. İkincide bir banyoda şimdi de bizim için hazırlanmış bir odada olacağız ve izleyicilerle…”

Tabii ya Emily izleyiciler kısmını unutmuştu.  Ama omuz silkti. “Sorun olacağını sanmıyorum.” Stephen’in omuzuna dokunup parmağıyla daireler çizerken, “Sonuçta ikimiz birlikte olunca dünyanın geri kalanı duruyor.”

“Bana böyle şeyler söylememelisin. Yardımcı olmuyorsun.” Stephen ona arzu ve şehvet dolu bakıyordu. Bu his hiç gitmez miydi? Heran onu bir yerlere yatırıp, delice sevişebilirdi.

“Bana öyle bakma.” Emily alaycı bir sesle geri çekilirken Stephen arabayı çalıştırdı. 

Sete geldiklerinde etrafta çok büyük bir koşuşturma vardı. Herkes bir şeylerle uğraşıyordu. Stephen ve Emily’i ayrı ayrı odalara alıp hazırlarken Emily tepkisiz kalmaya çalışıyordu. Vay be yılın olayı olacağız. Sahneyi okuduğunda sakindi ama şimdi buraya gelip bu atmosferi hissedince gerginliği iyice artmıştı. Kalbi heran yerinden fırlayacak gibi atıyordu. Kostüm bölümünde kiler ona siyah iç çamaşırlarını uzatınca gülmeden edemedi. 

“Az önce odaya baktım da…” Katie yüzünde kocaman bir sırıtışla Emily’nin yanına geldi. 

“Katie, hiç değilse sen yapma.” Emily çamaşırları hala elinde tutuyordu.

Katie çamarşırlara kısa bir bakış atıp tekrar ona bakınca sırıtışı iyice büyüdü. “Tanrım bu harika olacak.” Ellerini birbirine birleştirip dua eder gibi yukarı baktı. 

Emily gözlerini devirip, kabine girdi. Çamaşırlarını giydikten sonra Felicity’nin kıyafetlerini de giydi. Siyah dar pantolon ve siyah bir tişört üstüne ceket. Şimdi saçları için masaya oturmalıydı. Kabinden çıkıp kuaför ekibinin yanına giderken herkesin ona kısa bakışlarla baktığını gördü. Neydi ki bu kadar abartıkları? Sanki dizide daha önce bu sahneler çekilmemişti. Stephen, Katie ve Caity ile bir sürü sahne çekmişti şimdi bu muamele de neydi böyle. Saçlarını yaptırmadan önce şu odaya göz atamaya karar verdi. Belki heyecanı giderdi. Ama tam odaya girecekken, Willa ve Colton iki taraftan onun kollarına girip onu uzaklaştırdılar.