Edepsiz Hayaller - Part 2

594 33 14
                                    

Emily, bacaklarını Stephen’in beline iyice kenetlemiş onu kendine çekerken nefes alış verişleri iyice hızlanmıştı. Kendini çılgın bir Britney Spears klipin de gibi hissediyordu. Bu yüzden kendi dudaklarını ateş içinde yansa da onu öpmekten vazgeçmedi. Bedeni sanki onun için yaratılmıştı. Onu istiyordu onu her şeyiyle istiyordu. Aynı şekilde Stephen de geri adım atmaya pek niyetli gözükmüyordu. Dudakları ve elleri ile Emily’nin vücudunu keşfe çıkmıştı. Emily banyo duvarın da hazzın doruklarına ulaşırken Stephen bir sonra ki adım için hazırdı ve Emily’i dayalı olduğu duvardan alıp lavabonun üzerine oturttu ve her yerine küçük ısırıklar kondurmaya başladı. Emily inleyerek ellerini lavabonun kenarına koydu ve başını arkaya atarken alt dudağını ısırarak küçük bir inilti çıkardı. Stephen onun shortunu yırtarcasına çekip atarken, Emily tekrar onu kollarının arasına çekerek tutkulu bir şekilde öpmeye başladı ve onun alt dudağını ısırdı.

Ve birden kapının kilit sesi duyuldu. Pat diye kapı açıldı ve içeri biri girdi.

“Yok artık!”

Stephen yerinden kıpırdamasa da Emily onu geri itti ve lavabonun üstünden indi.

“Seni küçük orospu! Aylardır bunu bekliyordun değil mi? Aylardır kocamanın altına yatmayı bekliyordun!” Cassandra yüksek sele bağırırken bakışlarını Emily’den alıp Stephen’e çevirdi. “Sana ne demeli? Nasıl iyi mi? Tatmin etti mi seni?!”

Emily yerden shortunu ve tişörtünü alıp tekrar giyerken tek bir şey bile diyemiyordu. Sanırım küçük bir sarsıntı geçiriyordu ve nefes alış verişleri hala düzelmemişti. 

“Bu seni hiç ilgilendirmez. Ne işin var burada?” Stephen de sakince yerden alıp pantolonunu giyerken Cassandra’yı umursamıyor gibiydi.

“Kızımı görmeye gelmiştim ve senden…” Cassandra ellerini beline koyup başını onlardan uzak bir yere çevirerek sinirlerine hâkim olmaya çalışıyordu. “özür dileyecektim.” Gözleri dolmuş bir şekilde Stephen’e baktı.

“Ah hadi… Bu numaralarını yemiyorum artık tamam mı?”

“Sanırım ben gitsem…” Emily çıkışa doğru birkaç adım atmıştı ki Stephen onu bileğinden tutarak geri çekip arkasına aldı.

“Sen ve ben bittik tamam mı? Ve sakın bir daha Emily ile o şekilde konuşma.” Stephen işaret parmağını ona doğru kaldırıp, “Asla!” diye devam etti.

Cassandra tek kaşını kaldırarak ukalaca bir bakış attıktan sonra ona daha çok yaklaştı ve arkasında ki Emily’nin saçından çekerek kendine yaklaştırdı ve tokadı bastı. Stephen ne olduğunu bile anlamdan olmuştu bu daha sonra tekrar saçından çekerek onu duvara itti. “Cassandra!” diye bağırdı Stephen.

“Yeter ama!” Emily itildiği duvardan ayrılarak Cassandra’nın üzerine doğru yürüdü ve kol dirseği ile yüzüne vurdu daha sonra saçından tutarak onu banyonun dışına sürükledi.

Stephen öylece onları izliyordu.

“Kocanı kaybetmenin sorumlusu olarak beni görmekten vazgeç!” Emily dudağının kenarından akan kanı elinin tersiyle silerek arkasına dönüp Stephen’e bir bakış attı ve evi terk etti.

Robbie ve Lucy yukarıda ki büyük yatağın üzerinde Mavi ile oynarken aşağıda olan sesleri duymaya başladılar.

“Neler oluyor?” dedi Lucy bakışlarını bebekten alıp Robbie’ye çevirirken.

“Sanırım bizimkiler banyoyu kırdılar.” Robbie sırıtarak ayağa kalktı ve Mavi’yi beşiğine koyduktan sonra merdivenlere yöneldi. Lucy de ayaklanan Robbie’nin peşinden merdivenlere yöneldi aşağı indiklerinde donup kaldılar. Cassandra yerdeydi Emily’nin dudağı kanıyordu ve Stephen yarı çıplaktı.

we're on fire.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin