"don't escape, come here!" // larry

9

Hoşgeldiniz~

iyi okumalar,

Louis uykusundan yeni uyanmamış gibi esnedi. Yanında olmakla kalmayıp bir yarısına sülük gibi yapışmış olan Kedi uyumaya devam ediyordu. Genelde o önce uyanır ve Louis'yi sinirlendirmeden uyandırmazdı asla.

Bu nedenle Louis son derece memnun bir şekilde gerindi. Kuyruğu keyifle yataktan sarkmış bir halde ucu kıvrılıyordu.

İkisinin iç çamaşırlı olmalarını gizleyen örtüyü üzerinden attı ve kendini bir iş gününe kalktığına ikna etmeye çalıştı, tıpkı diğer günler gibi.

Eski patronuyla yenisi arasındaki uçuk fark ilginç bir şekilde işe yarıyordu. Tilkinin dırdırını günün yarısına kadar dinlemeyi göze alarak sabah girişini biraz esnetiyordu.

Bunun getirdiği rahatlıkla sabah kahvesini içmeden önce yıkanmak için banyoya gitmeye hazırlandı. Ancak yataktan kalkmayı başaramamıştı.

"Louieh! Ay..." Diye mırıldandı Harry seslenişinin sonuna doğru esnemeyi umursamadan. Kalkmaya çalışan Louis'yi daha sıkı tuttu ve ona sürtündü. Odaya yayılan mırıltısıyla uyku mahmuru bir şekilde gülümsedi. "Nereye gidiyorsun?"

"Berbat haldeyiz, yıkanacağım."

Harry'nin mırıltısı bir anda kesildi.

"Ah... Tamam o zaman, git sen."

Louis Kedinin yapışkanlığını düşünerek tek kaşını kaldırdı. "Ne oldu birden?"

"Hiç, hiçbir şey. İşe geç kalmadan temizlen diye seni rahat bırakıyorum."

Louis ona bakarak yavaşça sırıttı. "Ya sen?"

"B-ben senden sonra yıkanırım."

Louis'nin sırıtışı büyüdü. "Daha iyi bir fikrim var,"

Yatağın öbür tarafındaki Harry'ye uzanıp suratına doğru fısıldadı. "Birlikte yıkanalım."

"Ah," diye mırıldanmaktan alamadı kendini. Louis ile dudakları buluşmak üzereyken buna aldanmaması gerektiğini bildiğinden geri çekti kendini. "Ben seni oyalarım, sen gir. Geç kalacaksın sonra."

"Harry," dedi göz devirerek. "Benim geç kalmak gibi bir kavramım olmadığını hala öğrenemedin mi?"

"Hazel'ın iyi niyetini suistimal ediyorsun Köpekçik."

"Yanlış. Bana muhtaç olan onlar, sayemde dükkanları ünlendi ve amaçları da buydu zaten. Bu kadarı da hakkım, her gün çalışıyorum."

Harry ona onaylamaz bakışlar atarken Louis çoktan önüne geçmişti. "Onu bunu bırak da, gel biraz banyo keyfi yapalım."

Harry de ayaklanıp kafasını iki yana salladı. "Lütfen ısrar etme Louis."

Louis bir adımda dibine girip burnunu burnuna değdirdi. "Sudan hoşlanmıyorsun?"

Gözlerini yana çevirmeye çalışsa da dibindeki maviler buna izin vermiyordu. "Öyleyse ne olmuş?"

"Hiç, hiçbir şey." Dedi Louis onu taklit ederek. "Yine de seni banyoya sokacağımı bil istiyorum o kadar."

Harry ona inanamazca bakıp ağzını açmasına kalmadan kendini Köpeğin omzunda buldu.

"H-hayır, dur! Lütfen Louis, yapma!"

"Sana işkence edecekmişim gibi hareket etmeyi bırak."

Onu duşakabinin içine bıraktı. "Ben suyu severim ve benimle yıkanmaya alışsan iyi olur."