21

83 11 56
                                    

Merhaba,

Sözümün arkasında olduğumu kanıtlamak adına yine ben ve melezler buradayız✌🏿

Yazım hataları çıkarsa kusura bakmayın, kontrol edemiyorum,

İyi okumalar,

×××

Yeni bir pazar gününde Harry bu kez de ev işlerini hafta içi bitirememiş ve televizyonun karşısında pinekleyen Köpeğinin kollarında rahatına kavuşamamış, yatak odalarında yığın halindeki yavruların kıyafetlerini katlıyordu.

Neyseki yavruların odasındaki dolaba son postaları yerleştirebilmek ve salona, Louis'nin kucağına dönebilmek için odalarına geri girmişti ki gelen küçük patırtılarla arkasını dönüp açık kapıdan dar hollerine serpilmiş emekleyerek ona gelen beşizlere baktı.

Gülerek babalarının gözetiminde olmaları gereken kedi ve köpeklerin odaya girişlerini izledi. Başı çeken, ve yürümeyi ilk söken, Kevin ona yeterince yaklaşınca durmuş ve yerden destek alarak ayağa kalkmıştı. Sarsılarak ona doğru gelince daha çok gülmekten alamadı kendini Harry.

"Benim huysuz bebeğim kardeşlerini peşine mi takmış?"

Onu yakalayıp kendini geriye, yatağa bıraktı ve nadiren gülen o tombul dudakların kıvrılmasını sağladı. Onu öpücüklere boğuk minik kuyruğunun kıvrılmasını sağlarken diğerleri de homurdana homurdana yatağa tırmanmaya çalışıyorlardı. Anca kenarlara tutunarak ayakta dikilebilen bebeklerine bakıp doğruldu ve yatakta otururken kedisini yere bıraktı.

"Gelin," dedi kalanları da alıp dolaplarına yerleştirmek için odalarına girerken. "..gidip biraz babanızla oynayalım!"

Çekmeceye yerleştirdiği şortların ardından hole döndüğünde tatlı bir manzarayla karşılaştı. Yine Kevin'ın öncülüğünde, bilinçli mi bilinçsiz mi emin olamadığı şekilde, sıraya dizilmiş gibi görünen, birbirlerine tutanarak ayakta durmaya çalışan yavrulara kahkaha attı. Kendisi de önlerine geçip kuyruğunu oğluna uzattığında beklemeden yakalayan Kevin'ın onu pofuduk kuyruğundan mahrum bırakmamasını umdu.

Kedi babalarının gelmesiyle oldukları yerde kalakalan ve pür dikkat ona bakan yavrulara gülümsedi. "Hadi tren olalım!"

Hareket etmeden önce gidip bu kez bilinçli olarak onları sıraladı. Üç kedinin aralarına koyduğu yavru köpekleri Lucy ve Edwin'e gülüp en baştaki yerini aldı.

"Tomlinson'lar geliyor!"

Louis duymaktan asla bıkmayacağı bir hale gelen cümleyle kafasını futbol yorumcularından salonun girişine çevirdi. Kıkırdaya kıkırdaya arkasında miyavlayıp uluyan yavrularla içeri giren Kedisine baktı. Arkasına boncuk gibi dizilmiş, savsak adımlar atan yavruları gerçek dışı geliyordu her zamanki gibi ona.

Kolunu L koltuğun, aynı zamanda yaslandığı, alçak koluna atarak onları izlemeyi kolaylaştırırken sırıtmaktan alamadı kendisini. Salonun öte tarafından beri dolanıp önüne doğru geldiklerinde Kedinin kuyruğunu oğlundan kurtarıp kendisi yakaladı. Artık bir refleks misali, hızla koluna dolanan uzun tüylü kuyruğun ardından Harry'yi kendisine çekerken arkadan Kevin'ın sinirli çığlığını duyabiliyor ama umursamıyordu.

"Kondüktörü ben alabilir miyim acaba?"

"O zaman bu trenin başını kim çekecek?"

Harry sırıtarak Köpeğinin üzerine eğilirken Louis huysuz oğluna küçük bir bakış attı. "Eminim senin ikinci kuyruğun görevini almaktan onur duyar."

Ardından beklemeden Kediyi tutup kaldırmış ve koltukla arasına sıkıştıracak gibi diğer tarafına alarak yavrularının sırtıyla bakışmalarını sağlamıştı. Onların görüş açısını kapatmanın rahatlığıyla bir bacağını da Kedinin üzerine atıp dolgun dudaklarını yaladı. Harry keyifli kıkırtılarla kuyruğunu dalgalandırırken kulakları yatışan Louis'nin saçlarını okşadı.

"don't escape, come here!" // larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin