aman tanrım ben..
sanırım yorumumu başta yapmayacağım...
İyi okumalar ;)
× × ×
Dudaklarımı yalayarak marketten içeri giriş yaptım. Evdeki yemeklerin sonu gelene kadar neredeydim çok merak ediyorum. 'Kişisel' sorunum yetmiyormuş gibi bir de açlıkla uğraşıyordum.
Yönümü şaşırmadan et reyonuna doğru yol alırken oyalanmadım. Bir dikkatim et ve tavukların üzerinde olup, onları market sepetime doldururken, bir dikkatim kokulardaydı. Artık marketten de ümit ederken gerçekten çaresiz olduğumu düşündüm. İhtiyaçlarım vardı herkes gibi. Ama bu sefer resmen yokluk çekiyordum. Sırf bu durumda kalmamak için kendimi kısırlaştıracak değildim, ki bu kısırlaşsam bile son bulmazdı. Orgazm olmamı da mı engelleyecekti kısırlaştırma(!). Saçmalık!
Kısırlaştırma tedavisini aklıma sokan köpeğin ağzına tüküreyim.
Şimdi bendeki nasıl bir şanssa, herkes kokuşmuştu! Onlar böyle kokarken ben nasıl onlarla ilişkiye girebilirdim ki? Karşıma bir tane güzel kokulu bir köpek çıksa, başka hiçbir şeye bakmayacağım. Tanrı aşkına, sadece bir gece! Bir gece için güzel bir kokuyla karşılaşmamıştım. Hangi ortama girsem bir arayış içindeydim.
Derin bir nefes alarak kasaya yöneldim. Kasadaki kedi kıza bakmadan etlerimi poşetleyerek ödememi yaptım. Marketten çıktığım sırada kenarda bir grup köpek melezi farkettim. Burnumu kıpırdattığım gibi bir bakış atarak kendi yoluma döndüm. Leş gibi kokuyorlardı. Alkol çoğunluktaydı ve kendimi çöp konteynırının yanından geçiyormuş gibi hissetmiştim. Böyle zamanlar için bir genelevin numarasını almama az kalmıştı.
Evime yaklaştığım an, güzel bir koku doldu burnuma. Arkamdan geliyordu koku. Bu sorunlarımdan dolayı, aldığım etleri umursamaksızın bir kenara atıp, o kokuyu eve ve yatak odama taşıyabilirdim. Böylece ihtiyacım karşılanmış olurdu, hatta belki de tek geceyle bırakmayacağım kadar güzel bir kokuydu. Fakat ölümcül derecede önemli bir ayrıntıyı ilk saniyeden beri göz ardı edemeyerek, adımlarımı yavaşlatmamıştım bile. O gizemli cezbedici koku, yüklü miktarda bir kedi kokusuyla birlikte yayılıyordu.
Benim için nerede kedi, orada belaydı.
Kokunun yavaş yavaş yaklaşması sonucu bir ihtimal yanımdan geçip gitmesi için kaldırımın kenarına geçerek yolu açtım. İki elim de doluydu, kaldırımın yarısını kaplıyordum. Koku bana yaklaşıp da bir süre aynı mesafede kaldı. Evime ulaşmanın rahatlığıyla bahçeme gireceğim anda, koku bir anda önüme atladı.
Refleksle bir adım geri attım. Karşıma ilk önce uzun tüylü, kahverengi, ucu beyaz kuyruğu çıktı. Bakışlarımı yukarı kaldırarak gözlerini poşetlerimde gezdirip bana bakan parlak yeşillere çevirdim. Uzun kıvırcıklarının arasındaki dik kulaklarının uçlarında da hafiften beyazlık vardı. Fakat bir kediye göre büyük bir vücuda sahipti.
Önüne getirdiği elleriyle oynarken ona sessizce sert bakışlarımı atmaya devam ettim.
"Hey,"
Tek kaşımı kaldırırken ona bakmayı sürdürdüm. Benden bir tepki alamayınca alt dudağına sivri dişlerini geçirdi. Güzel kokan lanet bir kedi benimle konuşmaya çalışıyordu.
"Sadece merak ediyorum," Kuyruğunu vücudunun önünde dolandırmaya devam ederken bakışlarını gözlerimde tuttu. "Elindekileri benimle paylaşır mısın?"
Az kalsın gülüyordum.
"Bir sokak kedisine göre fazla cesursun."
Yüzümdeki ifadesizlikle kurduğum cümleden sonra hafif gülümsemesi silindi ve gözlerinden bir an geçen kısa parıltıyla kuyruğunun kabardığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"don't escape, come here!" // larry
FanfictionMelezlerden oluşan bir dünya düşünün.. Neden bir dünya da melezlere ayrılmış olmasın ki? Bitmeyen bir kovalamacanın hikayesine, hoş geldiniz. Başlangıç~ Ağustos 2017 streetcat!harry siberianhusky!louis