Ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi bilemeden öylece kalakalmıştım. Belli ki onun arkadaşı veya bir yakınıydı, böyle hüzünlenmesinin başka açıklaması olamazdı. Sormak, öğrenmek istediğim sayısız şey vardı ama yarasını kanatmamak için sadece sustum.
¨Kız arkadaşımdı.¨ Düşüncelerimi okumuş gibi konuşması beni soru havuzundan çıkarmıştı. Nemli gözleriyle baktı yüzüme ve anlatmaya başladı.
¨Bir yıl önceydi. Ben birinci sınıftım ve okula yeni gelen çok güzel bir vampir vardı. Nasıl bir tesadüfse aynı sınıfa alındık. Sıra arkadaşım oldu. Ama tuhaf olan bir şey vardı, kız 18 yaşındaydı, yani biz vampirleri bilirsin 19 yaşımızda geliriz buraya. Ama o bir şekilde cemiyetle konuşmuş ve kendini kabul ettirmişti. Bir süre daha arkadaşlık ettik ve bir gün ona bu konuyu açtım. Yakındık, hep beraber takılır, beraber yemek yer, güler sohbet ederdik. Sebebini söyleyeceğini biliyordum. Ve düşündüğüm gibi de oldu. Öyle şeyler anlattı ki, o ana kadar yaşadığım tüm kötü günler gözümde ufalarak yok oldu.¨
¨Sırrı benimle mezara gidecek, sana anlatamam. Ama çok korkunçtu, insanın iç dünyasını alt üst edecek türdendi... Ve o an ona karşı içimde tarifsiz bir merhamet duygusu uyandı. Onu sarıp sarmalamak, yaşadığı tüm kötü günleri unutturmak istedim. Sevgiye ve şefkate ihtiyacı vardı. Bunu bir süre içimde sakladım ama onun da bana karşı farklı hisler beslediğini anladığımda ona yaklaştım. Ve mutlu bir ilişkiye başladık kısa zamanda.¨
¨İlk başta her şey güzel gidiyordu. Aramızda güçlü bir sevgi bağı vardı. Taa ki bir gün Hillary gelip bana gördüğü korkunç şeyleri anlatana kadar. Tüm öğrenci ve öğretim görevlileri dersteyken Hillary hava almak için dışarı çıkmış ve giriş kapısının yakınlarındaki ormanda ayin yapan birilerini görmüş. Başları siyah kukuletalarla örtülü vampirler, bir insanı kurban ediyorlarmış. Ve içlerinden birinin sesini bizim öğretmenlerimizden birine benzetmiş.¨
¨Ben onun yaşadığı olaylardan psikolojisinin bozulduğunu ve hayal gördüğünü düşündüm. Bu olaydan kimseye söz etmemesi için onu uyardım. Ve bir süre hiç konuşmadık. İki hafta sonra bir gün hafta sonları kaldığı eve gittim. Birbirimizi çok severdik ve istediğim zaman evine girebilmem için bana yedek anahtar yaptırmıştı. Kapıyı açıp içeri girdim ve Hillary'yi okulun muhafızlarından biriyle sevişirken gördüm.¨
O an gözünde tekrar canlanmış gibi yüzünde tiksinti duyan bir ifade belirdi. Kömür gözleri kederliydi. Başını ellerinin arasına aldı ve parmaklarını saçlarına geçirdi.
¨Bir daha kimseye güvenmemeye karar verdim. İlk zamanlar herkesten, her şeyden nefret etmeye başlamıştım. Sıramı değiştirdim, onunla yan yana oturmaya devam edemezdim. Ders çıkışlarında muhafız sevgilisi gelip onu alırdı ve sanki Hillary beni hiç aldatmamış gibi rahat tavırlarla flört ederlerdi.¨
¨Bu olaylardan bir süre sonra hemşire Beth sınıfımıza daldı ve Hilary'nin delirdiğini söyledi. Olayı ilk başta anlamamıştım ama ardından Hilary de sınıfa girdi ve bağırmaya başladı. 'Kan, kan! Her yerde kan, kurbanlar, ayinler, kanlı ayinler!!¨
¨Elleri kana bulanmıştı ve gerçekten çıldırmış gibiydi. Onu öyle görmek tuhaftı. Belki de beni aldatmanın bedelini, sağduyusunu yitirerek ödüyordu. Sonra kendini sınıfın dışına attı ve koşarak uzaklaşmaya başladı. Onu o gece boyunca kimse görmedi. Herkes korkmuştu ve dersler iptal edilmişti. Sonraki gün...¨
Sustu ve dişlerini sıkarak göz yaşlarını bastırmaya çalıştı. Çene kemiklerindeki kaslar belirginleşip kayboluyordu. Yardımcı olmak için ¨Sonraki gün??¨ dedim meraklı gözlerle.
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Gözleri buzlu camlar gibi buğulanmıştı.
¨Sonraki gün, onu söğüt ağacının altında başı gövdesinden ayrılmış ve vücudunun her yeri çatlamış şekilde buldular.¨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN BEKLEYENLERİ: IŞIĞIN KONTESİ
Vampire"Sanki bir büyünün çekimine girmiş gibi önce sol ayağım geriye doğru bir adım attı, ardından sağ ayağım da onu takip etti. Ve o koku! Aklım başımdan alınmış bir şekilde kafamı çevirdiğimde arkamda beni neyin beklediğini bilmiyordum." Genç Cloudia 1...