GECENİN BEKLEYENLERİ: IŞIĞIN KONTESİ

Şüphe Girdabı

Fiona'nın sarı gözlerine bakarken içimdeki paniği belli etmemeye çalışarak kutuya uzanmış elini nasıl geri çevireceğimi düşünüyordum.

Hemen kutuyu çektim ve doğal görünmeye çalışarak "Hayır Fiona, sanırım görmesen daha iyi olacak" dedim. "Onu hayatımdan çıkardım ve artık fotoğraflarını görmeye bile tahammül edemiyorum. Birazdan bunların hepsini yakacağım."

İyi bir oyunculuk sergilediğim için kendimi sessizce tebrik ettim ve Fiona'nın, gözlerimdeki turuncu ışığı şüpheyle izlemesini görmezden gelerek tekrar konuştum.

"Yalnız ufak bir sorun var Fiona. Güçlerimi kullanarak açtığım çukuru kapatamıyorum."

'Önemli değil' der gibi elini salladı. "Böyle bir özelliğin olduğunu bile bilmiyordun. Zamanla kendini daha iyi tanıyacak ve kontrol edeceksin. Bahçıvana söylerim düzeltir burayı."

Gözlerimi kırpıştırdım. Bana kızmamıştı. Oysa revirde onu ilk gördüğümde oldukça öfkeli ve soğuktu. -aslında bu çok normaldi çünkü sizi omzunuzdan yaralamış birine sevgiyle bakmazsınız değil mi?-

"Pekâlâ, ben artık gideyim." Kutuyu sımsıkı tutarak ordan uzaklaştım.

***

"Ben de her zaman çatlak bir arkadaşım olsun istemiştim. Jillian kahvaltıya gitmek için hazırlanırken bir yandan da çantasına sakladığı fıstıklı çikolatadan ısırıp konuşuyordu.

"Buna gerçekten inanamıyorum. Ve Fiona'nın, uyku saatinde bahçeyi koca bir bok çukuruna çevirdiğin halde seni cezalandırmamasına da..."

"Hey! Sadece biraz toprak dağıldı etrafa. Oraya çilek tarlası yapılmamıştı öyle değil mi? Bir şeyleri mahvetmiş sayılmam."

Gülerek dişlediği çikolatanın kalanını bana uzattı. "Merak listemde bugün tek bir konu var tatlım. Dün gece ne 'yaptınız'?"

Larry'den söz ettiğini hemen anlamıştım. Utanarak kapının önünde ona söylediğim şeyi hatırladım. Umarım o da iyice içmiştir ve o utanç verici sözlerimi bir kâbus olarak bile hatırlamaz...

"Hiç bir şey, Jillian. Işık kulesine bile gidemeden erkenden döndük."

"Demek 'hiç bir şey' haa? Ne diye çıktınız öyleyse? Ahmak vampirler kasırgasına yakalanmış olmalısınız!"

Dalga geçmesine ya da kızmasına, hatta argolarına aldırmaksızın bu kızın kurduğu değişik cümlelere kesinlikle hayran kalıyordum her seferinde.
"Sarhoş oldum." dedim dümdüz bir şekilde. Jillian'ın gözleri kocaman açılmıştı.

"Ve?" dedi sorarcasına.

"Ve odama gelip uyudum. Duymak istediğin şeyin ne olduğunu bilmiyorum ama bu kadar."

"Ah haklısın tabii. Daha dün tanıştınız."

Daha tanıştığımız ilk saatler içinde ona neler yaptığımı bilse acaba bunu söyler miydi yine :))

Defterimi de yanıma alarak çıkmaya hazırlanıyordum ki Jillian soran gözlerle beni durdurdu. "Kahvaltıya defterle mi geleceksin?"

"Kahvaltıdan sonra Kyle bana kaçırdığım konulardan biraz not aldıracak."

"Böyle bir şey konuştuğunuzu hatırlamıyorum."

"Evet aslında konuşmamıştık. Ama sabah bana bir not bırakmıştı, ben de odasına gittim."

"Ne!" diye küçük bir çığlık attı. "Erkek yatakhanesine mi gittin sen !?"

"Benim rehberim olduğu için Tara kızmaz diye düşündüm." dedim masum gözlerle.