Dönüşüm - Uyanış I

2:1

Medyada: Elizabeth Santanaa

The Neighbourhood - Float

Keyifli okumalar ^^

——————————————

Rüzgarın tatlı esintisiyle bedeni ürperen Aleda kolunu ovuşturarak arkadaşına seslendi.

"Bu saate gitmemiz şart mıydı Sara?" sesine yansımıştı sitemi.

Heyecanla arkasına döndü. "Kutsal Kılıç'ta ki çocuklar çok tatlıymış diye duydum. Hem sende ablanı görmüş olursun."

Gözlerini devirerek kollarını birine bağladı. Ablası olmasa asla kabul etmezdi böyle bir şeyi.

'Sıcacık yatağından, karşı kışlada ki erkekleri görmek için kalkacaktı?. Yok daha neler. Görülmüş şey değil.' içinden söyleniyordu sürekli Aleda.

Geçtikleri köprüden aşağıya doğru eğildi yavaşça. Sis uçurumun sonunu gözükmesini engelliyordu. Bu Hilda Halasının çocukken anlattığı Kadim Büyücünün sihri olmalıydı. Hikaye şöyleydi.

Yıllar önce asiller ve köylüler arasında ayrımcılık yapılıyordu. Köylülerden daha çok vergi alınırken asillerden ise daha az vergi alınıyordu. Köylülere eziyet edilirken asiller refah içinde yaşıyordu. Karnelya Ülkesinin her bölgesinde böyleydi. Kimse yıllar boyunca 'buna dur' demiyordu. Köylülere yapılan haksızlığı izliyorlardı sadece. Aradan geçen 100 yılın ardından Kadim Büyücünün doğmasıyla işler değişmişti. Kadim Büyücü çok güçlüydü ve köylülere yapılan haksızlıkta onlara yardım etmek istiyordu. Bu yüzden Kadim Büyücüyü bir çok kişi öldürmek istiyordu özellikle de krallar. Bir gün krala karşı gelmekten asılarak öldüreleceğine dair haber yayıldı ülkenin her bir yanına. Her krallıkta ayaklanma olmuştu o gün. Köylüler çok sevdikleri Büyücülerini kurtarmıştı fakat bir çok kişi ölmüştü bu ayaklanma da. Kralların emriyle ayaklanma da ki herkesin kellesi alınmaya başlandı. Yaşlı,çocuk,kadın,erkek,bebekler demeden katliam olmuştu. Meydan kan gölüne dönmüştü. Kadim Büyücü yaptığı büyüyle büyük bir sarsıntı kaplamıştı etrafı. Yer gök inliyordu sarsıntıyla. İşte o gün Elysium şehri oluşmuştu. Büyücünün tek bir hareketiyle köylülerin hepsini Elysium şehrine ışınlamıştı. Köylüler şaşkınlıkla etraflarına bakıyorlardı. Kadim Büyücü herkesin özgür ve eşit derecede yaşayabileceği bir şehir yaratmıştı. Bir kaç yıl sonra da Enwix Okulunu inşa etti. Gökyüzüne. Dağların ucu bucağı görünmeyen gökyüzüne. Her türe eğitim verebilecekti. Saint Sword Okulunu ise tam karşısında ki dağa inşa etmişti.Genç savaşçılar yetişebilsin diye. İki okulu birbirine bağlaması için de taş köprü koymuştu. Bu dağlar sisten gözükmüyordu. Sadece uçan araçlarla gidilebiliyordu. Kısa bir süre sonra ise Kadim Büyücü hayatını kaybetmişti. Elysium şehrinin kalbine Büyücü için anıt yapılmıştı. Bu anıtın içine Kadim Büyücünün lahitini koymuşlardı. 'Ruhu bizlerle yaşasın' diye.

Hilda Hala'sının anlattığın hikaye gelmişti Aleda'nın aklına. Bazı şehirlerde eşitsizlik devam ediyordu hâlâ. Elysium şehrinde Kadim Büyücü iyi anılırken, diğer şehirlerde hain ilan edilmişti. Krallıklar için kötü,hor görülen köylüler içinse çok büyük umut olan,yeni bir devri başlatmıştı Kadim Büyücü.

Başını iki yana sallayarak Sara'nın peşinden yetişti. Uzun bitmeyen köprünün sonuna gelmişlerdi.

"Oh sonunda, bir an hiç bitmeyevek sandım." Hava hafif ısınmaya başlamıştı. Alnında biriken boncuk boncuk teri elinin tersiyle sildi yavaşça.