LİLYUM

Bölüm 8 : Lilyum

18.00

Telefonun sesiyle uyandım. Arayan Lilaydı.
Telefonu açar açmaz

''Saat 7 de bekliyoruz seni unutma sembolleride getir.'' dedi.

Heyecanlı olduğu sesinden anlaşılıyordu. Bende

''Tamamdır,görüşürüz.'' dedim

Ve kapattım. Hemen kalkıp hazırlandım. fotoğraf makinemi ve sembollerin olduğu not defterimi alıp çıktım. Evleri okadar da uzak değil 20 dakika sonra ordaydım. Evin önüne geldiğimde heyecanım artmıştı. Babasyla daha önce karşılaşmış olsakta ilk kez tam anlamıyla tanışacaktık. Vakit kaybetmeden zile bastım. Kapıyı Lilaaçtı.

''Hoşgeldiin''  dedi ve gülümsedi.

Çok güzel görünüyordu,bir süre cevap veremedim.

''İçeriye gel hadi'' dedi

Bende kafamla onaylayıp içeri girdim. Babası yaşına göre gayet genç duran bi adamdı. Biraz muhabbet ettikten sonra hemen yemeğe geçtik. Yemekte biraz babasının çalışmalarından bahsettik. Evi farklı,hoş bir koku sarmıştı. Girişte,salonda,misafir odasında her yerde bu koku vardı. Babası çalışma odasına dosyaları almaya gittiğinde Lila'ya kokuyu sordum.

''Lilyum'' dedi.

Annesinin en sevdiği koku buymuş. Kokusu tüm evi saran bu çiçek aynı zamanda anne ve babasının tanışmasınıda sağlamış. Babası içeriye girdiğinde

''Sonra devamını anlatırım.'' dedi.

Babası son incelediği dosyayı anlatmaya başladı.

''Bir seri katili çözümlemeye çalışıyorum. İlk başta bu işi kabul etmek istemedim. Dosya bana geldiğinde tahmini 18 kız cesedinin katili,orta yaşlarda, statüsü yüksek kızları etkileyebilecek kapasitede bir katil. Hemen hemen her ay 15-25 yaşlarında güzel,alımlı kızları kaçırıp tecavüz  ediyor ve işkence ederek öldürüyor. Tam bir canavar. Yakın şehirlerde değişik görünümlerde, kılık değiştirerek ve takma adlarla yaşadığını düşünüyorum. Sırada ki bizim şehrimizde olabilir. İşi geri çevirdiğimde polis bana umarım birgün sizin kızınız kurbanlardan biri olmaz dediğinde başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. O akşam telefon ettim ve dosyayı alacağımı söyledim. Yaklaşık bir aydır dosya üzerinde çalışıyorum. Çok yaklaştık. Umarım yakalarız.'' dedi.

Sonra Lila'ya baktı ve çok temkinli olmasını söyledi. Ne kadar endişeli olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. 

''Neyse boşverelim bu konuyu,siz sembol falan demiştiniz onlara bi bakalım.'' dedi.

''Burada,hepsini çizdim. Birazar aştırma yaptım bazıları dini bazıları şeytani simgeler.'' dedim.

''Hımm,banada pek yabancı gelmedi.Bende biraz araştırayım hafta sonu ben sana dönerim.'' dedi.

Bababası sembollere biraz baktıktan sonra televizyonu açtı ve haberleri izlemeye başladı. Bende Lilaya döndüm

''Annen nerede onunla tanışamadık.'' dedim.

O da ''Küçük kız kardeşimle anneannemlere gitti,bizde birazdan babamla onları almaya gideceğiz. Sizde en yakın zamanda tanışırsınız.'' dedi, gülümsedi.

Hep böyle gülümsemesi için her şeyi yapabilirdim. Biz sohbet ederken babasına telefon geldi. Gelen telefon canını sıkmıştı. 48 saat önce kaybolan bir kız ihbarı alınmış. Bu da katilin bizim şehrimizde olduğu ihtimalini yükseltiyordu.