LİLYUM

Bölüm 21: Gizemli Mağara

saat 10:00

Lila dan gelen çağrıyla uyandım.

''Günaydın ben uyandırdım değil mi bay uykucu. Bu gün şehrin az dışarısına çıkacağız o yüzden erken gidelim kahvaltını yap ben bir saat sonra çıkarım.'' dedi

''Evet yeni uyandım ben öğlenden sonra gideriz diye düşünmüştüm kahvaltıdan sonra gidelim o zaman neyle gitsek peki?'' 

'' Bisikletlerle gidelim araç için müsait değil yollar pek zaten en fazla bir saat sürer.''

''tamam görüşürüz.''

Kahvaltının ardından Lila geldi bisikletlerle yokla çıktık. Yol boyunca dün gece başıma gelen olayları anlattım.

'' Gerçekten inanmak zor halüsinasyon görmediğine eminsin değil mi kamerayı düşürmeseydin çok iyi olurdu. Sence o ada da ne oluyor? Babamda dün gece bir şeyler buldum sanırım demişti yakında çözeriz bence bu olayları.''dedi

'' Gerçekti sanırım bende inanmakta zorlanıyorum. Garip bir şeyler dönüyor eminim, bazen rüyalarıma giriyor korkutucu şekilde bir kadın çığlığıyla uyanıyorum.''

'' Neyse geldik işte burası nasıl buldun ''dedi

Bir mağaranın girişine gelmiştik bu mağarayı daha önce hiç görmedim hatta duymadım burada bir mağara olduğundan haberim dahi yoktu.

'' Burada mağara mı varmış ilk kez geliyorum güzel görünüyor hadi girelim''dedim

içeriye girdik mağaranın üstü delik delik güneş ışığı içeriye vuruyordu bir tünelden geçmek gibiydi, ilerledikçe resim çekiyordum manzara çok güzeldi. Biraz daha gittikten sonra güneş ışığının giremediği karanlık yerlere gelmeye başladım Lila durmamız gerektiğini söyledi daha ileriye gitmememiz gerektiğini söyledi.

'' Neden el feneri var korkuyor musun'' dedim

'' Hayır da burasıyla ilgili kötü bir hikaye var buradan ileriye gitmememiz lazım''dedi

'' Neden ne olmuş ki ? ''

'' Zamanında iki düşman ailenin çocukları birbirini sevmiş fakat aileler buna karşı çıkmış cezası ölümmüş bunun.Çok uyarmalarına rağmen gizli gizli buluşuyorlarmış.Bir gün ailenin büyükleri bunları takip etmiş yine buluşmuşlar öpüşürken gören aile büyükleri bunların peşine düşmüş bu mağaraya kaçmışlar başka çıkışı olmadığı için sıkıştırdık bunları namus meselesine dönüştü bu iş demişler erkek evlatlarından birer tanesini bunları öldürmek için içeriye göndermişler. Bir süre ses gelmemiş sonra çığlıklar bağırtılar kıyamet kopmuş içeride. Aileler iş tamam herhalde diye düşünmüş. Beklemişler beklemişler gelen yok. Meraklanmaya başlamışlar aradan bir saat geçmiş. İçeriden erkek evlatlar dışarı çıkmış fakat delirmiş gibi davranıyorlar zor konuşuyorlarmış. bir haftadır içeride olduklarını çıkışı bir türlü bulamadıklarını içeriye girdikten sonra gece olduğunu ve bir daha gündüz olmadığını söylemişler anlattıkları çok saçma gelmesine rağmen gördükleri de sanki dediklerini doğruluyormuş içeriye girerken sakal bıyık olmayan delikanlılar dışarıya çıktıklarında sakal bıyığa karışmışlardı. Aileler lanetlendik çarpıldık diye hemen oradan uzaklaşmış. Bir daha o çiftten haber alan yok kimilerine göre bu mağara o aşıkların evi yuvası mezarı olmuş. Kimse buradan ileriye gitmemiş o günden sonra.''dedi

'' Ürkütücüymüş ya cidden gitmemek en iyisi çok gizemli bir mağaraymış . Çok güzel bir geziydi.''

'' Beğenmene sevindim ileride başka sürprizlerim de olacak.''dedi

'' Bekliyorum. Bu arada bu akşam müsaitsen eğer bende seni bir yere götürmek istiyorum hep gizemli olayların peşinde koştuk bu sefer özel ,güzel bir yer olsun istiyorum.'' dedim

'' Olur akşam babam izin verirse çıkarız.'' dedi 

Dönüş yolunda geze geze eve gittik güzel bir gündü. Çevremizdeki yerlerin o kadar bilmediğimiz hikayeleri var ki , ne aşklar ne korkular ne hayatlar gelip geçmiş. Babaannem '' zamanın Azrail'den tek farkı vardır oda Azrail canları öldürür zamansa her şeyi derdi.'' Haklı zaman acıları anıları mekanları her şeyi silip yenilerini inşa ediyor bizim ise ruhumuz duymuyor....