Bölüm 1 : Gizem

761 7 0
                                    


        Saat 02:25

      Hava hafif sisli. Limanın sonunda tek başıma oturuyorum.Bu saatte burada ne aradığımı merak ediyor olmalısınız.Bu da benim yaşama tarzımla ilgili sanırım. Fotoğraf çekmek en büyük hobim diyebilirim ama sıra dışı olan yan ise fotoğrafın konusu. Yani ürperten korkutan veya çok sevindiren olayları yani duyguların aşırı halini karelere dökmek diyebiliriz.Şehir uyurken insanlar uyurken hatta sen uyurken ben şuan dışarıda hareketli kareler peşindeyim. Son ilgimi çeken olay ise limandan yaklaşık  1-2 km ileride  bulunan  4 ev büyüklüğünde ki  ada hakkında çıkan söylentiler. Üzerinde hiçbir yapı ve bitki yok yani yaşam belirtisi  sıfır diyebiliriz. Fakat son haftalarda gece yarısı o adadan ışıklar ve sesler geldiği hakkında söylentiler var.Yaklaşık 2 saattir burdayım ve henüz farklı bir duruma tanık olmadım.Sanırım artık kalkma vakti geldi.Soğuktan uyuşmuş ayaklarımı yukarı çekip makinamı aldıktan sonra, arkamı döndüm ve telefonumdan müzik açıp yola koyulacağım sırada arkamdan adımın kulağıma fısıldandığını hissettim. 

''Cesurrr''

    Kafamı yavaşça çevirdiğimde gördüklerim karşısında şaşkına döndüm. Ada da iki ışık sanki birbirini kovalıyor.Şuan mantıklı düşünemiyorum iki ihtimal var ya saat geciktiği için halüsinasyon görüyorum yada söylentiler doğruydu.İlk başta polisi arama fikri mantıklı gelse de daha önce benzer bir iki olayda asılsız ihbar olarak değerlendirildiği için bunu yapamazdım.çantamdan makinamı çıkardım merceğimi değiştirip makinayı adaya çevirdiğimde makinadan baktığımda bir şey olmadığını gördüm fakat makinayı indirdiğimde ışıklar hareketini yine sürdürmeye devam ediyordu.Çok şaşkındım yine bir iki fotoğraf  çektim ve sessizce toparlandım.Adadan uğultular da gelmeye başlamıştı. Artık bildiğim  tek şey bir kayıkla o adayı ziyaret etmem gerektiğiydi. Uğultuların bana yaklaştığını düşünmeye başladığımda şimdilik bu fikirden vazgeçtim ve bir an önce uzaklaşmam gerektiğini anladım. Bir anda vücudum buz kesmişti,gördüklerime hala bir anlam veremiyordum. Birçok gizemli olaya  tanık oldum,hepsinin kendi içimde bir açıklamasını yapmıştım ama bu sefer değil.Hızlıca toparlandım ve arkama bakmadan uzaklaştım eve vardığımda herkes uyuyordu, sessizce merdivenlerden çıktım ve çatı katındaki odama ulaştım.Korkmuştum içimdeki ürperti geçmiyordu. Küçüklüğümde köye giderdik ve kışları kar yağdığında elektrik kesintileri olurdu babaannemde gaz lambası eşliğinde gizemli hikayeler anlatırdı.Bu merakım o   günlerde başladı diyebilirim. hepimizin bildiği hikayeler vardır gerçeklik payı verdiğimiz  çarpılmalar muskalar büyüler her dinde iblis ve kötülük vardır.Peki her ruh her gizem kötü müdür? İnsanlar açıklayamadığı olayları hep kötü veya korkunç olarak yorumlamıştır. Ben buna katılmayanlardan biriyim.Bir hayalet olsaydım kesinlikle kötü olmazdım.

     Aslında korkularımız birbirine çok benziyor. Şuan içimdeki ürperti korku nedeniyle yorganın altına çekilip ortalığı dinliyorum ve gördüklerimi düşünüyorum.Eminim sende yorganın altına birçok kez ürpererek yenilmişsindir. Gece yattığında geç saatte dış kapıdan ses geldiğini açıldığını veya cama bir şeyin tıkladığını,çatıda bir şeyin gezdiğini hissetmişsindir.Yorganın altından ortalığı dinlemişsindir peki gerçekten bir şey gelse o    altına girdiğin yorgan seni koruyacak mıydı? Beynimiz korku anında kendini korumak için çeşitli yollara başvurur bu da onlardan biri. Yorganın altına başka bir şey sığamayacığı ve kapalı olduğu için o anlık en güvenilir yerdir. Günlük hayattada bunun benzeri birçok olay yaşıyoruz işte bunların fotoğrafı benim hayatım...

LİLYUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin