2- Te

636 66 3
                                        

'tik tak tik tak...'

Zaman kavramı gerçekten hızlıydı. Gözlerimi alamadığım beden gerçekten o muydu? Yoksa ben fazla mı özlemiştim onu? Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum. Jisung öyle derin bir nefes verdi ki, sanki bir kaç tur koşup gelmişti yanıma.

"Onlar fazla iyi. Baksana ne kadar uyumlu görünüyorlar."

Gözlerim hala gülümseyen kişideydi. Onunla konuşmaya çalışan kişileri gülümseyerek selamlıyor, sohbet ediyordu. Az önce ki cümle ise acı bir tat bıraktı göğsüm de. 'uyumlu görünüyorlar' uyumlu dans etmek için ne kadar zamandır birliktelerdi ki? Benim yurtdışın da olduğum zaman?

"Né düşünüyorsun?"

"O yüzü daha önce gördüğümü hatırlıyorum."

"oh.. Ben onların videolarını izliyordum."

"neden?" dedim. Gözlerim merakla o duymak istediğim cümleyi bekliyordu.

"En çok izlenen videolara bakmam gerektiğini söylemiştin."

Ah, bunu söylediğim doğru. Neden 'onlarla arkadaşım' demesini bekledim ki? Eğer öyle olsaydı, jisung beni daha önce onlarla tanıştırmıştı.

"Ohoo Felix bu güzel insanlar senin onunla konuşmanı istiyor."

"ne?!"

"Onlarla sohbet edelim ."

Konuşmak mı? Hazır hissetmiyorum bile. Onlar konuşmak istemezse ne olurdu? Jisung endişemi anlamış gibi tekrar konuştu.

" bende yanında olacağım. Ayrıca arkadaş edinmek güzel olur."

Gözlerim tekrar o bedeni buldu. Gülümsemesi şimdi daha da büyümüş, beni de kendisiyle beraber gülümsetmişti. Derin bir nefes alıp, kendimden emin oldum. Başımı ağırca aşağı yukarı onaylar biçiminde salladım.

" Gidelim. "

Jisung hemen arkamdan beni takip ederken kalabalığın arasından geçerek yavaşça ikiliye yaklaştım. Uzaktan görünen yüzü şimdi biraz daha yakındı. Tatlı yüzünden düşmeyen gülüşü sevimliydi. Uzun siyah saçları her önüne döküldüğü de elleriyle geriye atıyor. Karşısında ki kişiye bulutların üzerinde hissi veren gülüşüyle konuşuyordu.

Her adımım da hızlanan kalbime uğuldayan kulaklarım da eşlik etti. Kimseyi duymuyordum. Sadece o vê gülüşü... Kendisiyle konuşan kızdan bakışlarını kaldırdı. Tekrar birbirlerini selamladılar. Uzaklaşan kızla beraber bakışları batmakta olan güneşi buldu.

Ayaklarım istemsiz durdu. Yan profil den yüzünde nasıl bir ifade olduğunu görmedim. Ama hüzünlü gibiydi. Yada yorgun. Elleri pantolonun ceplerin de dururken birisi ona seslendi.

"Hyunjin, gidelim."

Genç adam başını kendisine doğru seslenen kişiye doğru onaylar şekilde salladı. Jisung kolumu tuttuğu gibi çekiştirerek ilerleyen kişiye doğru sürükledi.

Bizi fark etmesi uzun sürmedi. Az önce seslenen kişi de olduğumuz yere doğru geliyordu. Heyecanlı birisi olsam da bu kez daha farklıydı. Gözlerimin içine öyle bakması korkutuyordu. Ah, bu o korku değil. Beni tanımış mıydı? Tanırsa bana nasıl tepki verecekti? Ben nasıl davranmalıydım?

Asıl soru o beni hatırlıyor mu? Bakışları bir süre yüzümde dolaştı. Sonra gülümsedi. Jisung öne doğru hafifçe eğilerek ikiliyi selamladı.

"Merhaba, ben ve arkadaşım sizinle tanışmak istiyoruz."

İkilinin gözleri üzerimizde dolaştı. Daha sonra kamerayı fark ettiler. Gülümseyerek elini uzattı.

"Hyunjin. "

***
09.06.2021

apaixonar-se  - hyunlix - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin