《 Kurtuluş 》

176 25 22
                                    

𝐾𝑇

Kesinlikle bir şeyler yapmalıydım. Bir adım öne çıkarak konuşmaya başladım.

''Eee, kavgaya hiç gerek yok. Zaten bir yanlış anlaşılma old-'' ben daha cümlemi bitiremeden grup üzerimize doğru koşmaya başlamıştı. Jimin, üzerine gelen kişinin ayağına jopla vurmuş ve onu yere düşürmüştü. Hoseok ise kendisine yumruk atmak için hamle yapan adamın kolunu tutup karnına bir tekme geçirmişti. İçlerinden birinin bana doğru koşturduğunu görünce geriye doğru adımladım yavaşça, ne yapmam gerekiyordu? Daha önce hiç dövüşmemiştim ki lan ben?! Tam bana saldıracağı sırada Kook, üzerime koşan adamın yüzüne yandan bir kroşe geçirmişti. Adam olduğu gibi yere yığılırken Kook'a bakmaya başlamıştım, gardını almış bir şekilde bekliyordu önümde. Açıkçası ilk başta boksla uğraşmasına karşıydım fakat şimdi iyi ki o eğitimi almış diyorum. Bakışlarım tekrar Jimin ve Hoseok'a dönmüştü, saldırganları etkisiz hale getirmişlerdi, ikisi de nefes nefese kalmıştı.

Jimin: ''Şimdi siktirin gidin buradan.'' yerdekiler zar zor ayağa kalkarak bizden uzaklaşmaya başlamışlardı. Neyse ki içimizden biri zarar görmemişti. Kavga bittiği için diğer insanlar çığlık atmayı kesmişti. Tekrar Namjoon ile ilgilenmeye başlamıştık.

Seokjin: ''Pekala, eee...İlk yardım çantası aldınız, değil mi?''

Jimin: ''Evet, burada.'' diyerek çantasından bir poşet çıkartmış ve Jin Hyung'a fırlatmıştı. Jin Hyung, poşeti aldığı gibi Namjoon'un yarasına müdahale etmeye başlamıştı.

Seokjin: ''Tamam bunu ben hallederim, siz gidin.'' deyince duvar dibine geçmiştik tekrar. Yanımda oturan Jimin'e dönmüştüm, acıyla yüzünü buruşturuyor ve karnını tutuyordu.

''Jimin, iyi misin?'' karnına bakmaya başladığında benim de bakışlarım oraya kaymıştı. Elinin kan içinde kaldığını görmemle endişem daha da artmıştı, hızla yerimden doğruldum.

''Sen yaralanmışsın!'' aniden sesimi yükselttiğim için diğerleri de bize bakmaya başlamıştı.

Jimin: ''Küçük bir kesik sadece.''

Hoseok: ''Bundan emin misin?'' hemen Jimin'in yanına gelip yarasını kontrol etmişti.

Jimin: ''Evet Hyung, orada olduğunu hissetmemiştim bile.'' Hoseok başını hafifçe sallayıp geri çekilmişti.

Hoseok: ''Hmmm, ciddi bir şey değil ama sen yine de yaranı temizleyip sarmayı ihmal etme.''

Jimin: ''Tamam.'' diyerek ayaklanmıştı, kolundan tutarak kalkmasına yardım ettim. Jin Hyungın yanına kadar ona eşlik etmiştim, Jin Hyung hala Namjoon ile ilgileniyordu. Hemen ilk yardım çantasından gerekli malzemeleri alıp Jimin'in yanına dönmüştüm.

Jimin: ''Tae, istersen geri dönebilirsin. Bundan sonrasını ben halledebilirim.''

''Olmaz. Fazlasıyla yoruldun zaten , bırak yardım edeyim.'' dediğime karşılık tebessüm etmekle yetinmişti sadece. İkimiz de tuvalete doğru ilerlemeye başladık. İçeri girince hemen kapıyı kapatmıştım, Jimin ise lavabonun önünde durmuş, üniformasının düğmelerini açmaya başlamıştı. Yanına gidip ona gazlı bez uzattım.

''Al bastır bunu, kanaman dursun.'' dediğimi yapmak için bezi elimden almış ve atletini sıyırmaya başlamıştı. O yarasına baskı uygularken gözüm, istemsizce karın kaslarına kaydığında hafifçe yutkundum. Aslında daha önce de görmüştüm ancak o sırada onu inceleyecek durumda değildim işte. Kaslarında takılı kaldığımı fark edince, hızlıca önüme dönmüş ve batikonun kapağını açmaya başlamıştım. Neyse ki ilk yardım biliyordum.

𝗦𝘂𝗿𝘃𝗶𝘃𝗲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin