《 Ruhların Aşkı 》

319 24 191
                                    

𝐾𝑆

-''Kule, Bravo Bir konuşuyor. Altı numaralı piste inmek için izin istiyorum, tamam.''

- ''Bravo Bir, altı numaralı pist serbest, iniş izni verilmiştir. Yaklaşmaya devam edin.''

Piste iniş yaptığımızda, gözüme yine Jongin'in boylarında, mavi üniformalı bir asker takılmıştı. Yavaşça helikopterden inmeye başlamıştık hepimiz. Etraf, ağlayan, birbirine sarılan ve battaniyelere sarılı bir şekilde yerde oturan insanlarla doluydu. Hemen yan tarafımızda ise başka bir helikopter kalkış için hazırlanıyordu. Tekrar önüme dönüp Jimin'in kolunu tuttum ve helikopterden inmesine yardım ettim.

Sehun: ''Gemiye hoş geldiniz. Ben Kore Deniz Kuvvetleri Donanması'ndan Yüzbaşı Sehun.''

Hoseok: ''Merhaba Yüzbaşı.''

Yoongi: ''Gemi epey bir büyükmüş.''

Sehun: ''Evet, öyle. İki yüz elli kişilik yolcu kapasitesine sahip.''

Jungkook: ''Wow.''

Sehun: ''Yorulmuş olmalısınız. İçeri girip biraz dinlenmeye ne dersiniz?''

Yoongi: ''Harika olur derim.''

''Uhm, geminizde tıbbi malzemeler bulunuyor mu acaba?''

Sehun: ''Tabi ki de. Yemekhanenin yanında bir revir odası var. Yaralılarla orada ilgileniyoruz.''

''Güzel, teşekkür ederim.''

Sehun: ''Gelin size odalarınızın ne tarafta olduğunu göstereyim.'' askerin önderliğinde, hepimiz karşımızda duran kapıya doğru yürümeye başladık.

Sehun: ''Bu arada, seni tek parça olarak görmek güzel Jongin. Olanları duydum, askerlerden geriye bir tek sen kalmışsın. Ne o, ölümsüzlük iksirini falan mı buldun yoksa?'' demişti, hafifçe gülerek.

Jongin: ''Tamam, gülüp eğlenmen bittiyse bana bulaşmayı kes artık. Yorgunum.'' kapıdan içeri girdiğimizde bizi dar koridorlar karşılamıştı. Yine Sehun'u takip etmeye devam ediyorduk.

Yoongi: ''Jongin yine bildiğimiz gibi.''

Sehun: ''Uh, huysuz göründüğüne bakmayın. Aslında çok arkadaş canlısı biridir.''

Yoongi: ''Jongin?''

Sehun: ''Hmhm.''

Yoongi: ''Arkadaş canlısı?''

Sehun: ''Aynen.''

Yoongi: ''Yol boyunca bize ateş püskürüp durduğu için buna inansam mı bilemedim.''

Jongin: ''Oh, seni memnun edemediysem üzgünüm. O sırada kıçınızı kurtarmakla meşgul olduğum için kibar davranamamış olabilirim belki.'' sesini alaycı tonda kullanmasından sinirlendiğini anlayabiliyordum.

Yoongi: ''Sempatikliğine de doyum olmuyor.''

Namjoon: ''Yine başladılar.''

Sehun: ''Hissediyorum, yakında çok iyi arkadaş olacaksınız. Neyse, burası kontrol merkezi. Geminin en büyük bölümlerinden biridir.'' içeri girdiğimizde bizi, dev ekranlarla ve askerlerle dolu geniş bir oda karşılamıştı.

Sehun: ''Güney Kore'nin ve bütün dünyanın durumunu buradan takip ediyoruz. Virüse maruz kalan ülkeleri, virüsten en az etkilenen ülkeleri ya da tedaviye dair bütün haberleri, bu ekranlardan izliyoruz.''

𝗦𝘂𝗿𝘃𝗶𝘃𝗲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin