《 Ölü Şehir Seoul 》

151 22 2
                                    

𝑃𝐽

Taehyung: ''Şey diyorum, acaba bu geceyi hep beraber kafeteryada mı geçirseydik? Gündüz gözüyle mi yola çıksaydık, hm?'' kafeteryadan çoktan ayrılmış, merdivenin başına gelmiştik bile.

-''Ne kadar erken yola çıkarsak o kadar iyi.'' aşağı kata geldiğimizde etrafı incelemeye başladım. Yerler zombi cesetleriyle dolmuştu, aralarından geçerek yürüyorduk. Ölü olduklarını biliyordum fakat yine de tüylerim ürperiyordu işte. Çıkış kapısına yaklaştığımızda aklıma yedi gün öncesi gelmişti, üzerimize koşturan bir yığın zombi...Büyük ihtimalle o sahneyi, ömrüm boyunca hatırlayacaktım.

Yoongi: ''Vay be. Sonunda bu lanet yerden ayrılıyoruz.''

Jungkook: ''Acaba dışarısı ne durum-'' karşımdaki görüntü yüzünden nutkum tutulmuştu. Normalde ışıl ışıl olması gereken Seoul, şu anda karanlığa gömülmüş bir vaziyetteydi. Şehri görünür kılan tek ışıksa binaların tepesinden yükselen alevlerdi. Bir haftada nasıl bu hale gelebilmişti lan burası böyle?

Jungkook: ''-da.''

Taehyung: ''Tanrım...''

Yoongi: ''Beklediğimden daha da korkunç.'' diğer insanlar da, en az bizim kadar şaşkındı. Hatta bazıları ağlamaya bile başlamıştı. Askerler hızlı bir şekilde onları zırhlı araçlara bindirmeye başladılar.

-''İşte durum bu. Hadi, araca binin.''

Yoongi: ''Şehre gitmemiz şart mı? Yani, şuna bir baksana.''

Jungkook: ''Katılıyorum, helikopteri buraya getirtemez misiniz? Hem pist de var.''

-''Maalesef o işler öyle yürümüyor. Ordunun belirlediği noktalara iniş yapıyor sadece.''

Namjoon: ''Neden?''

-''Bilmiyorum, generalin kararı bu yönde. Hadi.'' eliyle aracı işaret etmişti. Hızlı bir şekilde araca bindik, askerler de bindiğinde sürücü aracı çalıştırmıştı. Konvoy şeklinde şehre doğru ilerlemeye başlamıştık. Yol ortasında bırakılıp giden arabalar yüzünden yavaş ilerliyorduk. Hatta bazılarına çarpıp geçmek zorunda kaldığımız bile oluyordu.

''Ülke ne durumda?'' derin bir iç çekerek cevap vermişti.

-''Daegu ve Jeonju düştü.''

Taehyung: ''Daegu düştü mü?''

Yoongi: ''Daegu düştü mü?'' aynı anda konuşmuşlardı. Sadece başını sallamakla yetinmişti asker. Taehyung sıkıntılı bir nefes verip geriye yaslanmıştı, Yoongi ise sabit bir şekilde yere bakıyordu.

-''Diğer şehirlerden net bir haber alabilmiş değiliz ama bizimle aynı durumda olduklarını düşünüyoruz.''

''Anladım.''

Jungkook: ''Peki ya Hükümet? Ellerinden bir şey gelmi-''

-''Hükümet mi?!'' sinirli bir şekilde gülmüştü.

-''Hükümet çökmüş durumda. Savunma Bakanı öldü, Başkan Yardımcısı ise hala kayıp. Bu saatten sonra herkes kendi canının derdinde, halkı düşüneceklerini sanmıyorum.'' Savunma Bakanı öldü mü? Siktir.

Seokjin: ''İnanamıyorum...''

Hoseok: ''Başkan sağ mı peki?''

-''Evet, tahliye gemisinde.''

''Tahliye gemisi mi?''

-''Japon Denizi'nde tahliye gemileri mevcut. Sağ kalanlar, helikopterle oraya götürülüyor.''

𝗦𝘂𝗿𝘃𝗶𝘃𝗲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin