15.Bölüm

35 21 0
                                    

Müsilaj konusunda bilinçli , uzman insanlara bazı sorular sorulmuş ve şimdi sizler bu soruları ve verilen cevapları göreceksiniz.

--Eylem planında yer alan diğer bir önemli madde bölgede bulunan tesislerin ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürülmesi. İleri biyolojik arıtma tesisi nedir?--

Meriç Albay: İleri biyolojik arıtmadan bahsedildiğini sanıyorum. Eğer yanlış hatırlamıyorsam Boğaz’daki şu anda derin deniz deşarjıyla verilen atıklar yüzde 80 civarında. Yani yüzde 20’si tam arıtım, yüzde 80’i derin deniz deşarjıyla denize veriliyor. Bunlara ileri biyolojik arıtma yapılarak verilmesi çok önemli bir şey. Zaten olması gereken böyle bir eylem planıydı.

Bence en önemli maddede bu. Ön arıtım tamamen ileri biyolojik arıtıma döndürülürse, denizde azot-fosfor karma grubunun denize giren büyük bir kısmını azaltacaktır. Bu da organik madde birikiminin azaltılmasına yol açacaktır. Deniz üzerindekilerin toplanmasından ziyade ileri biyolojik arıtma tesislerinin yapılmasını daha çok önemsiyorum.

Mustafa Sarı: Ön arıtma yapan tesisler Marmara için hiç yeterli değil.  Ön arıtma zaten arıtmamak demek aslında. Şu anda bizim yarıdan fazla atığımız hiç arıtılmadan Marmara Denizi’ne gidiyor. Bunun önüne geçmek için ileri arıtma sistemine sahip biyolojik arıtmalara ihtiyaç olduğunu biz hep vurgulamıştık. Bunun eylem planında yer alması memnuniyet verici.

---Dereler vasıtasıyla da Marmara'ya gelen bir atık yükü var. Eylem planında bunun da artık engelleneceği belirtildi. Ancak bu nasıl önlenebilir? Nasıl bir çalışma yapılmalı?---

Mustafa Sarı: Bunun için üç aşamalı bir plan yapılmalı. Birincisi derelerdeki kirliliğin temel kaynaklarından birisi sanayi tesislerinden oraya atılan atıklar. Sanayi tesislerini sıkı denetime tabii tutmak zorundasınız. Bu atıkları dereye bırakmasını engelleyeceksiniz. Cezaların artırılması gerekiyorsa artırılacak. Denetimlerin artırılması gerekiyorsa artırılacak. Eğer bununla ilgili sanayi kuruluşları arıtma tesisi yapmak konusunda sıkıntı çekiyorlarsa uygun finansman yöntemleri geliştirilmeli. Bu endüstriyel kirliliğin derelere ulaşmasını engellememiz lazım.

İkincisi tarımdan gelen yükler var. Yani gübre kullanımı, çeşitli zehirlerin kullanımı gibi, bunlar çok kirletiyor. Damla sulama sistemlerine geçip, basınçlı sulama sistemlerine geçip sulamada kullanılan suyla bu atıkların yıkanarak denize ulaşmasını engellemek gibi bir yaklaşım var sanıyorum eylem planında. Bu faydalı olsa da tek başına yetmez. Yine sulak alanlarda, akan suların denize karıştıkları noktalarda sulak alanların güçlendirilmesi lazım. Bu sular denize ulaşmadan önce fazla yükleri –azotu, fosforu- orada tutarlar.

Üçüncüsü ise bu akarsuların etrafında çok sayıda yerleşim yerleri var. Köyler var küçük küçük. Bunların atıklarının belli ölçüde arıtılarak akarsuya deşarjının yapılması gerekiyor. Böyle olursa akarsulardaki yükleri azaltmış oluruz.

--Reaktif oksijen müsilaj için bir çözüm olabilir mi?---

Meriç Albay: Bu tarz oksijenle tedavi gibi birçok yöntem var. Ancak ben bunların hepsini geçici çözüm olarak görüyorum. Küçük bir gölet olsa vs. bu tarz yöntemler işe yarar. Büyük alanlarda asıl olan atığı kesmek.

************************

Müsilaj Akdeniz Havzasındaki denizlerin hepsinde görülen doğal bir olay. Doğal olmayan şuanda bu kadar yoğun bir şekilde Marmara’da görülüyor olması. Ege’de müsilajı görebiliriz, Karadeniz’de de görebiliriz. Beklentimiz Marmara’daki gibi yoğun bir müsilajın oralarda ulaşmayacağı yönünde. Bunun nedeni müsilajın oluşmasını tetikleyen üç mekanizmadan en az birinin oralarda devre dışı kalıyor olması. Müsilaj

Marmara’da görülmeden öncede vardı Ege’de. Ancak oradaki yaşamı etkileyecek düzeyde değildi. Şuanda da denizin yüzeyindeki akıntı nedeniyle taşınıyor Ege Denizi’ne. Elimizdeki bilgiler şu anda oradaki turizmi ya da balıkçılığı etkileyecek düzeyde olmadığı yönünde ama takip etmemiz izlememiz lazım.

Karadeniz’e gelince buradan Karadeniz’e müsilajın taşınmasını beklemeyelim. Yüzeydeki akıntı çok nadir olarak ters akıntıya dönüşüp buradan Karadeniz’e gider. Genellikle Karadeniz’den Marmara’ya bir akıntı var. Zaten Karadeniz’de de görülmesi normal. Ancak yoğunlaşmasını beklemiyoruz. Ama bunları takip etmeliyiz.

Bu tarz şeylerde birlik olmalıyız! Lütfen sadece ben ile olmaz demeyelim , az da olsa geri dönüşüme ,  çevreyi temiz tutmaya yardımcı olalım. Bu diğer denizlere de olmayacak diye bir şey yok. Çünkü tüm denizlerde bu oluyor ama Marmara denizi sanayi açısından gelişmiş şehirlerle veya nüfusu çok olan şehirlerin içinde olduğundan bu soruna hızlı bir şekilde ulaştı malesef ki...


❗❗❗❗

Bu kitaba 12 mart 2022 tarihinde devam edilmeye başlanmıştır ve bölüm atılmaya devam edilmektedir. Lütfen diğer bölümleri de okuyunuz

Masumların Sesi Ol !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin