Herkese merhaba bugün DOĞU TÜRKİSTAN hakkında konuşacağız.
Bugün Doğu Türkistan söz konusu olduğunda Çin'in Xinjiang tezi vardır."Xinjian ta ezelden beri Çin toprağıdır." tezini savunmaktadır. Bu tez neye dayanıyor ?
-Çinliler,Doğu Türkistan söz konusu olduğunda her zaman "Xinjiang'ta ezelden beri Çin toprağıdır" yani Çin'in ayrılmaz bir parçasıdır tezini savunur, savunarak gelmiştir. Geçen sene (2019-2020 olması lazım izlediğim video 10 aralık 2020'de yayınlanmıştır.) bu tezi bir ileri seviyeye götürmüş , Kazakistan için de aynı tezi savunmuştu.
Zaten Çinli general Lıu Ya Zhou'nun eserinde yazdığına göre , Çin Doğu Türkistan, Kazakistan , Kırgızistan , Türkmenistan , Özbekistan gibi Türk Cumhuriyetlerini "Tanrı'nın Çinlilere lütfettiği pasta olarak" görür. Bu Batı Bölge teorisi yani Çin'in Türkistan'da emellerini , dile getirdiği Batı Bölgesi teorisinde açıkça yazıyor. Şimdi Çin , bu tezini neye dayandırıyor ?
Çin tarihinde "Zhain Qian'ın Batı Bölgelerine elçi olarak gönderilmesi" diye bir tabir var. Bu M.Ö. 138 yılında o zamanki Batı Han sülalesi, Hunlara karşı müttefik arayışı için Zhang Qian'ın Çin seddinin dışına , onlara göre Batı bölge Onların Batı bölge dedikleri Türkistan topraklarına elçi olarak gönderir. Bu casus 10 yıl bu topraklarda , bazen esir düşer, bazen araştırma yapar ve döner. Yani , Çin'in dayanağı o zaman bir tane elçinin Çin seddi dışına gönderilmiş olması. Onun dışında Gerçi aramızda sürekli savaşlar , git-gel olmuş ama Çin hiçbir zaman kalıcı olarak o topraklarda uzun süre kaldığı yok. Ta ki 1884 yılına kadar, (Çin Doğu Türkistan'ı işgal etti.)Onun için Çin'in bu tezi son derece çürük bir tezdir.
Bu tezin çürük olduğunu nereden görüyoruz ?
Qian'ın çıkışı (Türkistan'a gönderilen ilk Çin casusu) M.Ö. 138. ama tarihte , insanlık tarihinde Büyük İskender olayı var. Büyük İskender'in dünyaya hatta Türkistan topraklarına gelişi Zhain Qian'dan 200 sene daha önce. Kaşgarlı Mahmud'un "Şu" destanına göre , Büyük İskender İran'dan sonra Yedisu bölgesine, Uygur devletine geliyor oradaki şehircilik hayatından , medeniyetinden etkileniyor. Helen kültürünü doğuya taşımak için gelen İskender, Uygur kültüründen etkilenmiş , çalgılarımızı götürmüş. Bugün Yunan dansları, figürleri ile Uygur dansları arasındaki benzerlik oradan kaynaklanmaktadır. Yani bugün Makedonlar kalkıp da Büyük İskender oralara gitmişti de oraları fethetmişti oralar artık Makedon toprağı diyor mu ?
DOĞU TÜRKİSTAN UYGURLARIN ANA YURDU , TÜRK MİLLETİNİN DE ATA TOPRAĞIDIR.
Çin'in dünyaya açılması yeni bir olaymış gibi yansıtılıyor. Son 20 yılda gelişen bir olaymış gibi yansıtılıyor. Bu tarihte nasıl olmuş ?
- Çin her zaman yayılmacılık gütmüştür ama Türk milleti güçlü olduğu zaman bu emellerine ulaşamamıştır ama Türk milleti zayıfladığı zaman da bu emellerine gerçekleştirmiş , uğramıştır. 1884'te ilk ciddi yayılmacılık olarak Doğu Türkistan'ı işgal etti. 1996'dan Şanghay İşbirliği Örgütü'nü kurarak da Türk dünyasına ciddi bir boyunduruk geçirdi. O da yayılmacılığın uluslararası çağdaki 2.adımıydı.
Göktürk kitabelerindeki Bilge Kağan'ın yazısı çok meşhurdur. Bu aralar ( dediğim gibi video 2020'den) "Çin'in güler yüzüne ve ipeklerine kanmayınız." diye yazılmış. Bugün de ise Türk Cumhuriyetleri Çin ile ilişkilerini genişletmiştir. Sizce Bilge Kağan'ın bu uyarıcı hitabeti bugün ki günümüz için de geçerli olur mu ?
- Aynen geçerli çünkü bundan 14 asır önce atalarımız bizi uyarmış. Öğütlerini taşlara oyup bizi bırakmış ama bugün geçerliliğini koruyor. Çünkü Çin'in fıtratı değişmedi. Çin ta ezelden beri hile ve aldatma kültürü olan millettir ve bugün ki Çin devleti de bu fıtratı aynen devam ettirmektedir. Örneğin , "Uzaktakine cilve yap , yakındakine saldır" , "yüzünde gülücük dağıtırken koynunda hançer saklamak", "Saman altından su yürütmek" , "Göz boyamak" gibi ifadeleri ile bugün Doğu Türkistan'da soykırım yaparken, diğer Türk diyarlarında, diğer boylarla, diğer devletlerle dost olmayı hatta stratejik ortaklık kurmayı başarmıştır. Çin'in bu hilesi bizi çok ciddi şekilde, çok kötü sonuçlar doğuracak şekilde bir duruma düşürmüştür. Onun için bizim şu anda yapmamız gereken şey Çin'in gerçek mahiyetini ifşa ederek, Türk dünyasını uyarmak hatta uyandırmaktır !
Doğu Türkistan'da Uygurlar işgal altındayken , Orta Asya'da da Türk Cumhuriyetleri emperyalizmin gölgesinde kalıyor. Bunu çok daha iyi biliyorsunuz. Bana çıkmazdayız gibi geliyor , açıkçası. Ama sizin fikrinizi çok merak ediyorum.
- Bugün Doğu Türkistan'da Uygurların uğradığı soykırım , Türk dünyasının henüz canını acıtmamış olabilir. Ama daha önce de beyan ettiğimiz gibi Çin tehlikesi sadece Doğu Türkistan ile sınırlı kalmayacak. Bugün hatırlarsanız , Tacikastan'da Çin yayılmacılığının çok ciddi adımları atıldı.(%3 toprak vermek zorunda kaldığı bildiriliyor.)Çünkü Çin hilesinden biri de "Misafir olarak git , ev sahibi olarak kal." Bugün bunu Çin , Doğu Türkistan'da başardı. Tacikistan'da ilk adımını attı. Kazakistan , Kırgızistan'da ısınma turları yapıyor.(Çin'e borcunu ödeyemeyecekler listesinde) ve hedefte Türkiye var.(Özellikle borç verme politikasıyla) Şimdi Türk dünyası için kurtuluş reçetesi, aslında bundan 100 sene önce İsmail Gaspıralı tarafından ortaya atılan reçete halen geçerli. Dilde, fikirde, işte birlik. Bugün dilde birlik konusunda çok ciddi adımlar atıldı. Çünkü Türkiye'nin girişimleri, yapılan kültürel alışverişler, özellikle Türk dizi ve sinemalarının yaygınlaşması dilde birlik konusunu çok ciddi şekilde , olumlu şekilde gelişmesine vesile oldu. Üstelik zaten alfabe konusunda ortak noktaya doğru gidiyoruz. Herkes Latin alfabesine geçiyor. Fikirde birlik konusunda da çok karamsar değilim. Çünkü Ahmet Yesevi Üniversitesi (1996'da Kazakistan ve Kırgısiztan Türkiye ile ortak üniversiteler kuruldu.) ve Manas Üniversitesi bu konuda çok ciddi yatırımdır. Bir de Kaşkarlı Mahmut Üniversitesi kurulduktan sonra tam olarak fikirde birlik içinde temel atılmış olacaktır. Bence en büyük işte birlik konusunda en büyük engel Şanghay beşlisi ve yahut Şanghay İşbirliği Örgütü. Çünkü bu örgüt, kurulurken Türk dünyasına bir nevi boyunduruk olarak düşünülmüştü. Ve Doğu Türkistan'ı Türk dünyasından soyutlamak için düşünülmüştü. İş birliği olarak lanse edilen büyün maddelere bakıldığı zaman Türk dünyasının birliğini engelleyici , Türk dünyasını zora sokacak ve Doğu Türkistan'ı soyutlayacak yönde çok ciddi maddeler var. Bütün bu maddelere herkes imza attı. Dolayısıyla bugün Türk cumhuriyetlerinin (dünya nüfusunun yaklaşık çeyreğini oluşturuyor. Bir de işgal altında ölümler olmadığı zaman düşünün belki biraz daha fazla olabilirdik. Çünkü bazı Türk devletleri işgal altında olduğu için azınlıkta kaldı.) Doğu Türkistan'daki soykırıma sessiz kalmalarının sebebi de Şangay İşbirliği Örgütü'nün ana maddelerine atılan imzalardan dolayıdır. Eğer bugün biz Türk keneşini, yani Türk konseyini güçlendirmek için mutlaka Şangay beşlisini pasifize etmemiz lazım. Bu örgütü belki de yok edemeyiz ama içini boşaltabiliriz. Türk cumhuriyetleri de bu örgütten çekilebilir. Çekildikten sonra imzalar önemini kaybeder ve elimiz kolumuz özgürleşir , boyunduruğu atarız. Bu birlik aslında Doğu Türkistan'ın geleceği için de çok önemli adımdır. Yani Şanghay beşlisini pasifize etmek, Türk konseyini güçlendirmek.
Türk Dünyasının birleşmesinden, dayanışmasından bahsettiniz. Peki bunu Türklük bilincinden başka yani şu anda konuşulduğu gibi, başka bir alternatifle birleştirmek mümkün müdür , sizce?
- Aslında başka alternatifler aramaya gerek yok. Sadece bunları tamamlayıcı alternatif arayabiliriz. Yani Türk birliği, zaten "işte, sözde, fikirde birlik" mefkuresinde devam eder. Altay şuuru olduğu zaman işin içine Macaristan , Japonya , Kore gibi gelişmiş ülkeler dahil olur o zaman bizim mefkuremiz sadece hamaset değil , bir de işin maddi boyutu da çözülür. Gelişmiş ülkeler safımızda olduğu zaman bizim adımlarımız da sağlam atılmış olur. Onun için biz alternatif arayışı değil , tamamlayıcı alternatif arayış içinde bulunabiliriz.
_____
Bu bölümde böyle idi. Bazı paragraflar uzun olmuş olabilir kusura bakmayın.
Destek amaçlı vote ve yorum atmayı unutmayın <3
Bölüm hakkında görüleriniz ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumların Sesi Ol !
Non-Fiction•Bu kitabı ilk yazmaya başladığımda hayvanlar üzerinde deney yapılmasını konu ediniyordum. •Sonradan ani bir kararla artık tüm masumların sesi olabilmek için birçok şeyden bahsediyorum. •Lütfen bana destek olmak için kitabıma yorum at , bölümlere vo...