-6-

89 12 1
                                    

Doruk'un elinde tuttuğu pastanın üzerinde ÖZÜR DİLERİM yazıyordu. Kafamı kaldırıp Doruk'a baktığımda konuşmaya başladı.

"Ada ben dün arabada ailenle ilgili söylediğim şeyler için özür dilerim. Seni üzmek istemedim."

"Ziyanı yok. Bununla hep karşılaşıyorum. Ama sanırım sen ilk defa birinden özür diledin."

"Öyle de denebilir. Ama çok heveslenme küçük hanım. Bu ve bu tür şeyler pek olmayacak. Sadece ben de bu konuda hassas olduğum için özür dilemek istedim."

Şaşırmıştım. "Sen neden bu konuda hassassın ki?" diye sordum. Yüz kasları anında gerildi.

"Bunu öğrenmen için daha erken."

Onu zorlamamaya karar verdim. Bu arada az önceki garson pastaları çoktan tabaklarımıza bölüştürmüştü. Ben en sevdiğim çikolatalı pastayı hızlı hızlı yerken Doruk kendininkine dokunmamıştı bile. Ona baktığımda eğlenerek beni izliyordu. Sonunda dayanamayıp konuştum.

"Neye gülüyorsun sen?"

"Yemek yerken komik gözüküyorsun."

"Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum ve teşekkür ediyorum. "

Tam bana cevap yetiştirecekti ki çalan telefonu buna engel oldu. Telefonunu alıp içeri girdi ve kim arıyorsa artık onunla konuşmaya başladı. Bir süre sonra telefon konuşması bitip yanıma geldiğinde;

"Ada benim önemli bir işim var gitmem gerekiyor." Dedi ve ben bir şey diyemeden gitti. Beni resmen orada hiç bir açıklama yapmadan bırakıp gitti. Üstelik arkadaşımı da gönderdi. Hesabı ödeyip restauranttan çıktım. Önce sahilde biraz yürüdüm sonra da banklardan birine oturdum. Orada ne kadar zaman öyle durdum bilmiyorum . Dalmıştım. Önce kafama sonra kucağıma düşen papatyalarla kendime geldim. Acaba Doruk mu geldi diye düşünürken yanıma geçip oturan kişinin Buğra 'dan başkası olmadığını gördüm. Ne yalan söyleyeyim Doruk olsa iyi olurdu.

"Yalnız başına burada ne yapıyorsun güzellik?"

"Hiç öylesine oturuyordum. Ve şimdi gidiyorum."

"Nereye ya ben geldim diye mi gidiyorsun?"

"Hayır zaten sıkılmıştım."

Onu ardımda bıraktım ve bana yetişemesin diye hızlı hızlı yürümeye başladım . Arabama bindiğimde rahat bir soluk almıştım. Tam arabayı çalıştırıyordum ki Buğra yetişip arabaya bindi.

"Bir komedi oyununa iki biletim var hem de burada Haldun Taner sahnesinde. "

Aslında düşündüm de evde sıkıntıdan ölüceğime gidebilirdim.

"Pekala hadi gidelim."

Haldun Taner sahnesinin önüne geldiğimizde arabayı durdurdum. Ölü Adamın Cep Telefonu adlı bir tiyatro oyununa gittik. Gerçekten çok komik ve eğlenceliydi. Çıktığımda ona teşekkür ettim. Ve daha sonra birlikte Starbucs'a gidip bir şeyler içtik . Gün sonunda arabaya gitmek için oradan çıktığımızda Doruk'un arabaya yaslanmış bizi bekliyor olduğunu gördük. Bakışları beni ürkütmüştü. Buğra'ya döndü ve ;

"Buğra sen nasıl evine gidersin bilmem ama bizimle gelmiyorsun."dedi.

"Sanane lan !"

"Sanane mi dedin sen az önce bana? Sanane ha?"

"Evet aynen öyle dedim." Bu cevap üzerine Doruk Buğra'ya yumruk attı. Bense ne yapacağımı bilemeden sadece Doruk yapma diye bağırıyordum. Buğra Doruk'a vurmak üzere ayağa kalktığında Doruk onu kolundan yakaladı ve yola doğru ittirdi. Ve sonra;

"Eğer inat edersen senin için kötü olur Buğra!" Dedi ve beni arabaya bindirip kendi de sürücü koltuğuna geçti.

"Neden böyle bir şey yaptın Doruk?"

"O gece bizim evdeyken seni rahatsız ettiğini söylememiş miydin?"

"Evet ama bugün beni bırakıp gittiğinde beni yalnız bırakmadı."

"Önemli bir işim vardı. Hem ben sana hesap vermek zorunda mıyım?"

"Hayır. Boşver."

Evin önüne geldiğimizde Doruk bana döndü.

"Bir yere gitmem gerekiyordu tamam mı ben ve ailem için önemli bir yer . Daha fazlası için ısrar etme."

Bana açıklama yapmıştı. Bu bana yeterdi . Bu davranışı üzerine çok saçma bir şekilde içimden ona sarılmak geldi. Ama yapmadım. Birlikte arabadan indiğimizde hava çok soğuktu. Ceketini çıkartıp omuzlarıma yerleştirdi ve eve girmemi bekledi. Daha sonra o da kendi evine doğru yürümeye başladı. Doruk'la aramda bir şeyler mi olmaya başlamıştı? Şu son günlere neler sığdı. Daha tanışalı bir hafta oldu ve biz birlikte uyuduk. İlk defa benden özür diledi. Bana açıklama yaptı. Ama bir yanımda asla ve asla umutlanmamamı söylüyor. İşte ben o yanıma inanıyorum. Onun sözünü dinlemek istiyorum. Onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Bir gün bana iyi davranırken bir gün kötü davranıyor. Benimleyken hiç bir şey söylemeden beni bırakıp gidebiliyor. Ben ona nasıl güvenirim?

Doruk'un ağzından

Eve geldiğimde direk odama çıktım. Kafamdaki düşünceler beni yoruyordu. Ben Doruk Erez'im ben hiçbir kızı sevmem. Onlarla işim bittikten sonra yüzlerini bile hatırlamam. Ada...
Çok güzel,inatçı,masum. Bana aşık olmasına izin veremem. O bende üzülür. Aramızda bir şeylerin başlamasını engellemem lazım. Onu kendimden uzaklaştırıcam Böylelikle ben de ona aşık olmam. Ama bunu nasıl yapacaktım? Ondan nasıl uzak duracaktım? Ya yapamazsam?

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin