-7-

107 11 0
                                    

Multimedya Çınar :)

Doruk hakkındaki düşüncelerim hala zihnimi kurcalıyordu. Bütün pazar günümü Sezin'le bu konu hakkında tartışarak geçirdim ama hiç bir yere varamadım. Kafamı yavaşça Doruk'un oturduğu yere çevirdim. Defterine bir şeyler karalamakla meşguldü. Yine beni görmesin diye önüme döndüm.

"Bu soruyu sen çözmek ister misin Ada?"

Matematik hocasından gelen bu soruyla kendime geldim.

"Efendim hocam?"

"Hadi tahtaya gel de bu soruyu sen çöz."

Başımı tahtaya çevirdiğimde karmaşık bir denklemle karşılaştım. Ben bunu çözemezdim ki.

"Hocam ben çözmesem?"

"Olmaz Ada hadi gel."

Yavaş adımlarla tahtaya doğru yürüdüm. Sınıftakilere çaresizce baktım ama kimse bana yardım etmek istemiyordu sanırım. Yutkunarak kalemi elime aldım. Ama hala ne yapacağımı bilemez bir halde soruya bakıyordum. Az sonra sınıfta Doruk'un alaylı sesi duyuldu.

"Hadi ama Ada bütün gün seni mi bekleyeceğiz."

Ona cevap veremezdim. Haklıydı. Çünkü soruda ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

"Hocam sanırım ben yapamayacağım."

"Pekala bu seferlik yerine oturabilirsin."

Sırama oturduğumda defterimde bir şey yazdığını gördüm.

Tam bir aptalsın Ada.

Bunu kimin yazdığını anlamak için etrafıma baktığımda yüzünde kocaman bir sırıtış olan Doruk kendini ele veriyordu. Teneffüste görür o kim aptalmış.

Az sonra zil çaldığında Doruk hemen dışarı çıktı. Koşup arkasından yetiştim ve beni fark etmesi için hırkasının şapkasını tuttum. Ani bir hareketle beni kolumdan tutup duvara yapıştırdı. Daha sonra iki elini duvara dayayarak beni kendisi ve duvar arasında sıkıştırdı.

"Ne var Ada?"

"Ben aptal değilim."

"Aslına bakarsan az önce yaptığın hareket bile aptal küçük bir kız olduğunun göstergesiydi. "

Bunu söyledikten sonra saçımdan küçük bir tutamı parmaklarının arasına sıkıştırıp çekti ve beni orada bırakıp gitti. Canım acımıştı. Kafamı hafifçe kaşıdıktan sonra uzun süredir mal gibi orada dikildiğimi fark ettim ve kantine indim. Doruk da kantine inmişti. Yanında Sima ve tanımadığım bir çocuk vardı. Doruk'la çok samimi gözüküyorlardı. Yoksa bizim okula mı gelmişti?

Bunları düşünürken tanımadığım çocuğa öyle bir bakmış olmalıyım ki çocuk gülümseyerek yanıma geldi ve elini bana doğru uzattı.

"Ben Çınar."

Şaşkınlıkla oturduğum yerden kalktım ve ben de elimi onunkiyle birleştirdim.

"Ben de Ada."

"Merak ettiğini biliyorum. Okula yeni geldim. Bundan böyle birlikteyiz."

"Doruk'la ne kadar çabuk anlaştınız." Dedim gözlerimle Doruk'u işaret ederken.

"Doruk benim çocukluk arkadaşım. Onun sayesinde bu okuldayım zaten."

Çocuktan kurtulmak istiyordum ama öyle kibardı ki ona kaba davranamazdım.

"Öyle mi? Hoşgeldin. Benim gitmem gerek sonra görüşürüz."

SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin