1'3

350 33 7
                                    

Baekhyun odanın duvarlarından birisini kaplayan aynada kendisine bakmıştı. Arkasında bir sandalyede oturan Sehun da onu inceliyordu. "Bu kadar iyi gözükeceğini düşünmemiştim.". Siyah bir takım elbise giyiyordu. Ayağında ise rugan ayakkabılar vardı. "Bu ayakkabılar çok parlak gözümü alıyorlar, kim bilir kaç paralar hem de.". Sehun sırıtmıştı. "Benim takımımı da Chanyeol aldı.". Sehun Chanyeolün parasını harcamak konusunda ne kadar rahatsa Baekhyun da o kadar kötü hissediyordu. "Bu berbat cidden.".

"Ne? Takım mı, bence denediklerinin en iyisi.".

"Hayır yani, Chanyeolün parasını harcamak.".

"Seni rahatlatır mı bilmiyorum ama Chanyeolün bir katrilyon tane havucu var ve sen sadece bir tanesinin bir dilimin çeyreğini yediğin için kötü hissediyorsun.". Baekhyun ne dediğini anlamıştı, Eğer ki kendisi ödemeye kalkışırsa Chanyeolün çok üzüleceğini biliyordu. Bu yüzden parayı kafasının arka taraflarına itip sadece güzel bir takım seçmeye odaklanmaya karar verdi. Aynaya dönüp yeniden kendini süzdü. "Bunu mu seçelim yani sence?".

"Bir kaç tane daha dene istersen, daha vaktimiz var.".

Chanyeol büyüden kurtulalı beş ay olmuştu. Sonunda bu haftanın bitişinde evleneceklerdi. Chanyeol süslemeler ile ilgili bir şeylere karar veriyordu. Takımımı çoktan almıştı ve Baekhyuna göstermek için sabırsızlanıyordu ama düğün gününe kadar beklemesi gerekiyordu. Çiçek seçmek için otururken renk temasına uygun hoş kokulu bir şey seçmeye özen gösteriyordu. Bu sırada ona doğru yürüyen Kyungsooyu fark etti. Kyungsoo elindeki kadife kutuyu açıp patronuna gösterdi. Gümüş alyanslar güneşin altında güzelce parlıyordu. "Az önce şirkete gelmiş. Sekreter Cha kimseye güvenemediği için kendisi getirmiş.". Chanyeol elini uzatınca  Kyungsoo kutuyu geri çekmişti. "Sana vermemem konusunda da tembihledi.". Chanyeol anlayışla nefes verdi. "Bay Park toplantı için yola çıkmış hem de. O yüzden maksimum kırk beş dakika sonra yola çıkmamız gerekiyor.". Chanyeol Kyungsoonun konuşmasını bölmeden dinliyordu. "Baekhyun ve Sehunu alması için Bay Jung gitti. Bayan Park da onlardan hemen sonra burada olacak.".

"Bay Jung ne zaman burada olur, yakında burada olacaklarsa gitmeden önce onlarla görüşürüm.".

"Bekleyebiliriz sanırım.".

Baekhyun Chanyeolü gördüğü zaman kollarını açıp üstüne koşmuştu. Chanyeol ona sıkıca sarılıp etrafında döndürdü. Geri yere bıraktığı zaman eğilip yanağını öpmüştü. "Seni çok özledim. Şimdi fark ediyorum sen yanımda değilken nefes almıyormuşum. Şuan yaşamaya başladım sanki resmen.".

"Başına güneş mi geçti yoksa aşkım?".

"Benim güneşim daha şimdi ortaya çıktı, olamaz sevgilim.". Baekhyun Chanyeole gülerken. Sehun yüzünü ekşiltti. "Ben de buradayım.". Chanyeol bir iki adım gerileyip Sehuna baktı. Sonra kollarını açıp ona da sarıldı. "Kıskanmana gerek yok ben hepinize yeterim Sehun.". Sehun da gülmeye başlayıp ona sarılmıştı. Bu sırada ortaya çıkan Kyungsoo kaşlarını çatarak yanlarına gelmişti. "Şirkete gitmemiz gerek şimdi, hem Bayan Park da geldi.".

Chanyeolün annesi bir bal küpüne benziyordu. Aşırı tatlı ama iştihamlı gözüken bir kadındı. Baekhyun onun yanında kontrolsüzce geriliyordu. Sehun ise "arkadaşlarının ebeveynleri tarafından çok sevilen ama aslında arkadaşlarının içinde en şerefsizi olan kişi" olduğu için kolayca Bayan Park ile anlaşmıştı.

Chanyeol son bir kez onu öpmüş, ardından Annesini de selamlamış ve işe gitmesi gerektiği için alelacele Kyungsoo tarafından sürüklenmişti. Sehun Bayan Park yanlarına yaklaşınca eğilip elini yakalamış ve öpmüştü. "Bayan Galaksi Güzeli, nasılsınız?". Bayan Park onun bu haline gülmeye başlarken Baekhyun içinden Sehuna bildiği her türlü küfürü saydırıyordu. "Oldukça iyiyim oğlum.". Ardından yüzünü Baekhyuna çevirmişti. "Sen nasılsın Baekhyun oğlum.". Baekhyun yere tamamen eğilip kadını selamladı. "İyiyim efendim, sizler nasılsınız efendim?". Sehun kıskıs gülünce Baekhyunun yanaklaeı kızardı.

Bayan Park ne yaparsa yapsın Baekhyun ona alışamıyor gibiydi. Hava kararan kadar düğünle ilgili bir şeylere karar vermişlerdi. Sehun ve Bayan Park kırk yıllık arkadaş gibi, ki Sehun kırk yıl yaşamamıştı bile henüz, eğlenmişlerdi. Baekhyun da askerdeymiş gibi gergin gergin yanlarında oturmuştu.

Eve geldiğinde Chanyeolün henüz dönmediğini görünce şaşırmamıştı. Yemek hazırlamak istemişti ama çok yorulduğunu hissettiği için kendisini koltuğa bırakıvermişti. Göz kapakları kendi kendine kapanırken uyumamak için kalkması gerektiğini fark edip elini yüzünü yıkamış ve üstünü değiştirmişti. Ardından mutfağa girip evdeki malzemeler ile yapılabilecek en basit şeyleri hazırlamıştı. Sofrayı hazırlayıp Chanyeolün gelmesini beklemeye başlamıştı. Tam uyuya kalacağı sırada kapının açıldığını duymuştu. Onu karşılamak için ayağa kalkmıştı.

Sevgilisini gören Chanyeol kollarını açıp kendisine yaslanması için onu yönlendirmişti. "Güzelim benim, bu gün buraya geleceğimizi eve dönüp de seni göremeyince hatırladım.". Baekhyun yorgunlukla gülmüştü. "Sorun değil. Acıktım.".

"Mis gibi kokusu, senin kadar güzel olmasa da, beni çoktan mest etti zaten. Sen bu güzel ellerle yemek değil sanat yapıyorsun.".

"Dedi, benden daha güzel yemek yapan herif.". Chanyeol de gülmüştü.

Baekhyun bütün ağırlığını kendisine verdiği için onu kucağına alıp masaya taşımıştı. Onu sandalyeye oturttuktan sonra kendisi de yanına oturmuştu. Aslında kendisinin daha güzel yemek yaptığını o da biliyordu. Ama Baekhyunun yaptıklarını yerken tattan çok ona haz veren şey Baekhyunun yaptıklarını yiyor olmaktı. Chanyeol fena abayı yakmıştı.

Yemek yerken bu gün ne yaptıklarını anlatmışlardı birbirlerine.

"Bir an önce uyumak istiyorum." demişti Baekhyun. Bu yüzden Chanyeol onu yormak istemeden sofrayı toplamış ardından Baekhyunun üst kata çıkmasına yardım edip onu yatağa çıkarmıştı. Merdivenlerden çıkarken Baekhyun neden bu hâle geldiğini anlatıyordu. "Oradan oraya koşturtuk, o ikisini hiç anlamıyorum. Annen de Sehun da biz ayrılırken hâlâ enerjikti. Ben ise çok yoruldum.".

"Normal yorulmuş olman. Güzelce dinlen birtanem.".

Baekhyun kendisini uykunun kollarına bırakırken. Chanyeol de duş almıştı. Duştan çıkıp kısa olanın yanına yattığında Baekhyun onun geldiğini uykusunda bile hissedip hemen ona sokulmuştu. Chanyeol biraz onu izlemiş ve öpmüş ardından her şeyin başladığı o güzel evde, uzunca bir süredir Baekhyunla uyuduğu yatakta bir kez daha uyumuştu.

Rus Mavisi 'ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin