0'9

424 41 3
                                    

Birlikte kahvaltı yaptıkları normal bir günde, Chanyeol artık cidden merak ettiği soruyu alakasız bir şekilde yöneltti."Minseok'un, benim gibi olduğunu söylemiştin. Hâlâ öyle mi?"

Baekhyun lokmasını yutup yanıtladı. "Hayır, diye biliyorum. Jongdae ile konuşmam gerek bunu. Artık bu dururmun içinde olmak istemiyorsun sanırım?".

"Böyle olması seninle tanışmamı sağladı ama normal bir insan olmak istiyorum elbette. Bazen davet gibi yerlerden erkenden ayrıldığım için çok dedikodum yapılıyor.". Baekhyun duyduğuna kıkırdadı. Kahvaltılarını yapıp işe gitmek için hazırlandılar.
Daha sonra Chanyeol Baekhyunu bırakıp kendi yoluna gitti.

Kyungsoo odasında birisinin onu beklediğini söylediğinde hiç şaşırmamıştı, odasına girer girmez kollarını açıp eski dostu Jongine sarıldı. "Seni çok özlemişim.". Jongin de aynı şekilde kollarını ona sardı ve güldü. "Tabii özleyeceksin.". Birlikte biraz hasret giderdiler daha sonra Jongin ile akşam yemeği için anlaştılar. Jongin gittikten sonra Chanyeol, Baekhyuna akşam yemeği için mesaj attı ve kişisel telefonunu bırakıp tamamiyle işine odaklandı.

Saat altı civarında yeni çıkacak ürünlerinin ambalajına karar verilmesi için yapılan toplantısından çıktı ve asansörle kapalı otoparka indi. Arabasına binip aşkını evden almak için yola koyuldu.

Eve yaklaştığı sırada Baekhyuna hazırlanması gerektiğini söyleyen bir mesaj attı.

Baekhyun bu gün Chanyeol için önemli olan birisiyle tanışacağını biliyordu ancak bu akşam yemeği ne kadar resmi bir şey olacaktı emin değildi. O yüzden kıyafet seçerken biraz zorlanmıştı. Okula giderken giydiği şeylerden birisini giymeye karar verip beyaz kumaş bir pantalon üstüne de gri bir kazak giydi. Kırmızı paltosunu giyip evi terk etti.

Kapıdan çıktığında Chanyeol'ün arabasına yaslanmış onu bekliyor olduğunu gördü. Baekhyunun yaklaştığını fark eden Chanyeol de kafasını telefonundan kaldırdı gülümseyerek Baekhyunun oturması için arabanın kapısını açtı. Baekhyun otururken de "çok güzel olmuşsun" diye yorum yapmayı ihmal etmedi.

Kendisi de sürücü koltuğuna geçtiğinde tamamlanmışlardı. Arabayı çalıştırıp ardından Bakehyunun elini kavradı uzun olan. Narin eli dudaklarına götürüp öptü. "Seni çok özledim."

"Ben de seni özledim Chanyeol.". Bakehyun utanarak konuşmuş bakışlarını Chanyeolden yana çevirmemişti.

Chanyeol'ün içindeki fanboy çığlıklarla bağrıyor ve kafasını göğüs kafesine vuruyordu. Chanyeol çaktırmadan nefesini düzene sokmayı denedi. "Giydiklerimi beğenmene sevindim. Ne giyeceğini bilememiştim çünkü sen açıklamadığın için.". Chanyeol gözlerini bir an ona çevirip önüne döndü. "Sen pijamalarınla birlikte kraliyet ailesinin karşısına çıksan bile herkes sana hayran kalır.".
Baekhyun bu iltifat karşısında gülmüş ve gözlerini devirmişti. "Abartmakta üstüne yok."

"Hiç abartmıyorum, kıyafeti kimin giydiği ne olduğundan önemli ki bu sen olunca da harika olduğuna ne şüphe.". Chanyeol pek de düşünmeden konuşuyordu ama cidden içinden geçenleri paylaşıyordu aslında. Nişanlısı ise onun bu iltifatlarıyla şımardıkça şımarıyordu.

Masalarına geldiklerine Jonginin henüz orada olmadığını gördüler. Bu sabah konuştukları konu hakkında gelişmeleri paylaşmak için bir fırsattı.

"Ben Minseok'un numarasını aldım bu gün Jongdae'den ve konuştum birazcık."

"Ne söyledi bu durumla ilgili.".

"Luhan ile olan ilk öpücüklerinden sonra dönmüş normale." Baekhyun bunu söylerken hafiften kızarıp gözlerini kaçırdı. Henüz öpüşmemiş olmaları gayet doğaldı ve bunun cidden çözüm olup olmadığı belli değildi.

"Aynısı bize de olacak mı denemeliyiz yani...". Chanyeol hafiften uzaklara bakıp sessizce düşünmeye başladı, bu sırada Baekhyun da restoranda gözlerini gezdiriyordu. Masalarına yaklaşan adamı görünce dirseğiyle Chanyeolü dürttü. Gözlerini kaldırınca gelen Jongini gören Chanyeol ayağa kalktı ve kollarını açtı. Açık kolları görünce koşmaya başlayan Jongin sanki küçük bir çocukmuş gibi, ki hiç değildi, üstüne atladı. Chanyeol buna rağmen ondan daha iri olan cüssesi sayesinde onu yakalamıştı."Seni çok özledim Chanyeol.".

"Daha sabah konuştuk ya Jongin.". Chanyeol gülmeye başlamış Jongin de ona eşlik etmişti. Ardından karşılarındaki yerine geçmişti. Baekhyunu şöyle bir süzmüştü. "Bu da benim biricik eniştem olmalı." diyerek elini uzattı. Baekhyun Chanyeolün onu direkt nişanlısı olarak tanımasına şaşırmıştı ama bir yandan da bunu bekliyor gibiydi. Jonginin elini sıkmak için kendi elini uzattı. "Evet, galiba ben enişten oluyorum. Byun Baekhyun.".

"Kim Jongin.".

Uzun bir derinlemesine tanışmadan ve ilişkilerini açıkladıktan, birazcık yalanla beraber, sonra yemekleri çoktan bitmeye yaklaşmıştı. "Bir ara aile yemeğine de çıkmalıyız, Kyungsoo Hyunglarla ve Yifan Hyunglarla.".

"Güzel olabilir ama Yifan Hyungun hiç boş vakti olmuyor.".

Konuşmaları bu şekilde ilerlerken Baekhyun kendisini biraz dışlanmış hissetmişti bu yüzden Chanyeolün ilgisini çekmek için kafasını koluna yaskamıştı. Bu temasla içi titreyen Chanyeol konuyu bir tarafa bırakıp nişanlısıyla konuşmaya başlamıştı. "İyi misin Baekhyun?".

"Uykum gelmeye başladı, bu gün iki blok ders yaptım.". Chanyeol sevgilisini dışarda yormak istemediği için artık kalkmaları gerektiğini söyleyip Jongin ile vedalaşmıştı.

Arabaya bindiklerinde Baekhyun neredeyse uyuyacak haldeydi, emniyet kemerini takarken bile Chanyeol yardımcı olmuştu. Uyuklamadan hemen önce yarım yamalak Chanyeolün "Benim evime gidiyoruz" diyen sesini duymuştu ve sessizce onaylamıştı.

Rus Mavisi 'ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin