1'6

262 27 2
                                    

“Chanyeol, Sehunu benim burada olduğumu söylemeden buraya çağırsan olur mu? Onunla konuşmam gerekiyor.”.  Jongin koca gözleriyle ona bakıyordu. Pek belli olmasa bile gözlerinin kızardığını anlamıştı. "Hoşgeldin, am öyle bir şey yapamam. Zaten taciz etmişsin çocuğu. Ne kadar berbat bir hâlde haberin var mı?".

"Bana baksana Chanyeol. Ben çok mu iyiyim? İki gecedir uyuyamıyorum. Kafayı yiyeceğim onunla biraz daha konuşamazsam.". Chanyeol derin bir nefes verip içeriye yürümeye başladı. Jongin de peşinden geliyordu. Kocasının ayak seslerini duyan Baekhyun kafasını kaldırmadan ona seslendi. "Kim gelmiş Chanyeol? Kargo mu?".

"Jongin geldi.". Gelen kişiyi öğrenen Baekhyun kafasını çevirmiş gözleri endişeyle kendisine bakan Jonginle buluşmuştu. Elindekileri yere bırakıp eldivenlerini çıkarmıştı. "Hoşgeldin Jongin.".

"H-hoşbuldum.".

"İçeriye geçelim, içecek bir şey ister misin Jongin?".

"Hayır, teşekkürler.". Jongin böyle demesine rağmen Baekhyun yanlarından geçip çocuk için bir bardak su getirmişti. Geri geldiğinde kocasının ve arkadaşının sessizce oturduklarını gördü. Karşılarında kalan tekli koltuğa otururken sessizliği bozdu. "Sehunla görüşmeyi neden bu kadar çok istiyorsun? Geride kalmadı mı her şey?".

"Sehunla bizim ilişkimiz birbirimizi sevmeyi bıraktığımız için bitmedi ki. İkimiz de korkak olduğumuz için bitti. Ben ona gideceğimi söylemekten korktum. O da uzakta olacak olmamdan korktu, terk etti beni.". Chanyeol sevginin bu kadar karmaşık olduğuna inanmıyordu. Ona kalırsa bu çok siyah beyazdı. Jonginin de Sehuna aşık olmasığı çok açıktı. "Ona aşık mısın ki? Geçen yıl birisiyle nişanlanmıştın.". Jongin Baekhyuna bakan gözlerini Chanyeole çevirdi. "O kızı aldattığım için nişanı attık. Ciddi bir şey değildi, baskıdan dolayı yapmıştım belki de. Tanıdığım herkes evleniyordu yavaş yavaş. Ben de evlenmem gerektiğini düşündüm. Ama ben daha önce kimseye o kadar ciddi bir gözle bakmadım. Sehun hariç, ben Sehunla mezun olmadan önce evlenmeyi, onu kendimle yurt dışına götürmeyi planlamıştım. Böyle işin ebesini sikeyim ben. Yüzük bile almıştım. Kendimi teklif için hazırlıyordum sadece. Sehun beni terk etti ama.". Konuşmasının sonuna doğru kelimeleri hıçkırıklara dönüşmüştü. Aniden ağlamaya başlayan çocuk için kollarını açmıştı Chanyeol. Jongin küçük bir çocuk gibi kollarına kıvrılıp ağlamaya devam etmişti. Baekhyun bu konuda bir çıkış yolu bulmaya çalışıyordu. Arkadaşları için cidden çok üzülmüştü. Hafiften onun da gözleri dolmaya başlamıştı. Jonginin ağlaması bir süre sonra bitmişti. İçini çekmeye devam ediyordu sadece. Chanyeol masadaki suya uzanıp içmesi için Jongine yardım etti. "Her şey geçecek.". Bu sırada Baekhyun düşüncelerini düzenlemiş ve eşinin hemen arkasından söze girmişti. "Ben Sehunu ikna edeceğim. İkiniz konuşmadığınız sürece çözülmeyecek bu konu.". Jongin yeniden ağlamaya başlamıştı ama bu sefer mutluluktan ağlıyordu galiba. Oturduğu yerden kalkıp kollarını açtı ve bu sefer de Baekhyuna sarıldı. "Çok teşekkür ederim.".

Jongini biraz daha sakinleştirmiş ardından eve yollamışlardı. Akşam yemeği hazırlarken sohbet ediyorlardı. "Sanki iki tane ergen oğlumuz varmış gibi hissediyorum. Onların bilmesinden endişelendiğimiz için sevişemiyormuşuz gibi. ". Chanyeol derince iç çekti. Baekhyun ona gülmeye başlamıştı. "Seni hamile bırakırsam herkes seviştiğimizi öğrenir. ". Chanyeol çocuk sahibi olduklarını hayal etmeye çalıştı. Bunun için çok meşgul gibilerdi ama. "Sence ikisi barışır mı?".

"Sehunu ikna edeceğim dedim ya. Jonginle konuştuktan sonra çok dayanamaz gibi. Kucağına da atlamaz herhalde ama. Jongin korkutucu şeyler yapacak birisine benziyor ama. Yani ilk görüşte evlenme teklifi falan edecek gibi, senin gibi aynı.".

"Yapacak bir şey yok, bu korkutucu herifle evlendin ve her gece onun koynunda uyuyorsun.".

"Şikayetçi değilim zaten, her şey herkese göre değil ama işte.".

Bir sonraki gün Baekhyun bencillik edip Jongin ve Sehunu boşvermek, bütün gününü. Chanyeol ile orada burada oynaşarak geçirmek istemişti. Bu haftanın sonunda ikisi de işe geri döneceklerdi sonuçta. Ama gönlü el vermemişti. Bu yüzden kahvaltıdan sonra Sehunu arayıp onlara davet etmişti. Chanyeol bahçede oturmuş Kyungsoonun sabah getirdiği bir kaç evrağı inceliyordu. Baekhyun ise çiçek fidanlarını dikmeye kaldığı yerden devam ediyordu. Bu sırada çalan kapı için Baekhyun kalkmıştı. Chanyeol kalkmaya yeltenirken Baekhyunun çoktan gittiğini görünce işine dönmüştü. Sehun düne göre daha sakin gözüküyordu.

"Eniştem sizi daha da zengin edecek şeylele uğraşıyor galiba." diyerek Chanyeolün yanına oturmuştu. Chanyeol de ona selam vermişti. "Hoşgeldin Sehun.". Baekhyun da Sehunun yanına geçtiği zaman biraz gerilen Chanyeol işini kaçma bahanesi olarak kullanmaya karar vermişti. "Bu biraz önemli, çalışma odasına çıksam iyi olur o yüzden güzelim.". Ardından biraz eğilip sevgilisini öpmüştü. Ayağa kalkıp kağıtları dosyanın içine gelişi güzel tıkmış ve hızlıca oradan uzaklaşmıştı.

Sehun parmağıyla çiçekleri gösterip gülümsedi. "Çok güzel olmuşlar. Bu bahçeyi de eski bahçene çevireceksin herhalde?".

"Emekli olunca uğraşacak bir şeyim olsun istiyorum.". Sehun gülmeye başlayınca Baekhyun da ona eşlik etmişti. Ardından uzanıp Sehunun elini kavradı. "Sehun, ben senin için hep en iyisini isterim biliyorsun, değil mi?". Sehun konuşmanın nereye gittiğini fark etmişti. Yüzünden gülümsemesi silinirken gözlerini de kaçırmıştı. "Evet, biliyorum.".

"Bence Jonginle en azından bir kere görüşmelisin. Tek başıma olmak istemiyorum dersen, Chanyeol ve ben de gelebiliriz.". Sehun hafifçe yutkundu. "Ben de düşündüm. En azından biraz konuşalım diye. Ama korkuyorum. Bastırmak için neredeyse iki yılımı harcadığım duygular yeniden çıkarsa ortaya ve sonra o yine giderse diye.".

"Giderse biz de peşinden gideriz. Liseden yeni mezun işsiz güçsüz kişiler miyiz biz? Hayır. Sen oraya gitsen havada kapılacak bir akademisyensin.". Sehun Baekhyuna uzanıp kafasını omzuna yasladı. Baekhyun da elini onun ensesine yerleştirip oradaki saçları okşamıştı.

"Buluşacağım onunla. Buluşursam kötü de olsa iyi de olsa pişman olmam. Ama ne olcağını bilmeden böyle durmak korkakça. Ben yeniden korkak gibi davranmak istemiyorum.".

"Tamam bebeğim. Ben yanında olacağım tamam mı?".

"Teşekkürler Baekhyun.".

Rus Mavisi 'ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin