Fin.

290 31 10
                                    

Sehun, Chanyeol ve Baekhyun ile beraber Jongin ile buluşacakları restorana gidiyordu. Oldukça gergindi. Buna rağmen radyoda çalan şarkıyı söyleyen Baekhyuna eşlik ediyordu.

Chanyeol eşinin sesine bayılıyordu. Ağzı kulaklarına varacak şekilde gülümsüyordu. Hele de arada Baekhyun elini sıkınca daha da feci oluyordu. Yanakları fena ağrıyordu.

Jongin uzaktan masaya yaklaşan arkadaşlarına ve eski sevgilisine bakıyordu. İlk konuşan Chanyeol olmuştu. "İyi akşamlar Jongin. Nasılsın?".

"İ-iyiyim. Siz nasılsınız?". Chanyeol onun omzunu okşamıştı. "Biz de iyiyiz. Cam kenarındaki masalardan birinde oturuyor olacağız," dedi ileriyi gösterip "bir sorun olursa haberiniz olsun. ". Sehun çoktan Jongini karşısına geçmişti bile. Yeni evli çift ise onlardan uzaklaşmıştı.

Chanyeol eşinin oturması için sandalyesini çekmiş ardından kendisi de karşısına geçmişti. "Cam kenarına oturduk ama beni manzaram sen olduğun sürece başka bir manzaraya ihtiyacım yok.". Baekhyun masanın üzerinde duran elini tutmuştu. "Seni o kadar fena seviyorum ki. Az sonra kalp krizi geçireceğim.". Chanyeol kendi elini tutan eli kaldırıp dudaklarına götürdü. "Ben de her bir parçana ayrı aşığım sevgilim.".

Jongin ne diyeceğini bilemiyordu. Yemek yerler diye düşünmüştü ama Sehun sadece bir bardak su istemişti. O öyle yapınca eli ayağına dolanan Jongin de su istemek zorunda kalmıştı. Sessiz gerginliği bozan Sehun idi. "Benimle barışmak mı istiyorsun? Neden anlamıyorum. Ben seni terk ettim. Cesaret edemedim. Sana güvenmedim.". Jongin kafasını iki yana salladı. "Ben bunları sorun etmiyorum. Hiç etmedim. Ben de korktum. Sana söylemekten çekinmiştim. Ama Sehun y-yemin ederim ki, senin gibi bir başkası ile asla olamadım. Ne kimseye bu kadar kendimi verebildim ne de kimseye bu kadar bağlandım. Şuan senin bana hislerin olmadığını biliyorum evet ama, bence biz birbirimiz için yaratılmışız.". Sehun onun bu dediğine alayla güldü. "Ben kadere inanmıyorum. Yeniden denersek sonu kötü olsa bile pişman olmayacağım. O yüzden bence de mantıklı olan bu. Ama yani, adı olan bir şey olmasından yana değilim. Görüşmeye başlasak yeter sanırım. Sen yeniden Amerika'ya gitmeyeceksen.".

Jongin gözlerini uzağa çevirdi. "İşim ve evim orada. Ben orada yaşıyorum. ".

"Burada olmayan birisiyle görüşemem herhalde." .

"Bana cidden hiç mi güvenmiyorsun?".

"İhtiyacım olduğunda sana sarılamayacaksam, elini tutup gezemeyeceksem bir manası yok.".

"Sevdiğin kişiyle olmak yeterli değil mi?".

"Sevgili olmaktan bahsetmedim. Görüşmekten bahsediyorum. Uzak mesafe ilişkisine de bir şans vereceğim.". Jongin son duyduğu şeyle gözlerini kocaman açmıştı ve deli gibi sırıtmaya başlamıştı. "Çok teşekkür ederim. Ben bir kaç ay daha kalabilirim burada. En kısa sürede her şeyi ayarlayacağım. Bana olan duygularını kalbinin en derinlerinden yeniden çıkaracağım. " Sehun buna gülmüştü "şimdiden içimi ısıtıyor" diye düşündü.

Böylece onların hikayesi de yeniden başladı.
Jongin hatırladığı Sehundan çok farklı olan yeni Sehunu yavaşça keşfediyor ona tekrar aşık oluyordu.

Günler günleri kovalarken Sehun da yeniden ona karşı ilgisinin yüzeye çıktığının farkındaydı. Bir gün bile Jongin ona bir şans verdiği için kendisini pişman etmemişti.

İlk aşkı ile tekrar buluşmasına neden olan olaylar silsilesi için tanrıya şükretti. Chanyeolün bir kediye dönüşmesi, Baekhyuna aşık olması ve yanlışlıkla kendisine yakalanması... Bütün yaşananlar ona tekrar Jongini getirmişti ve Sehun dünyanın en mutlu insanıydı.

...


Chanyeol yerde oturmuş çamaşırları katlıyordu. Surat ifadesi o kadar ciddiydi ki Baekhyun gülmeden duramamıştı. "Bu kadar komik olan ne?".

"Sanki uzay gemisi mühendisliği yapıyor gibi bir ciddiyet var yüzünde.".

"Çok komikmiş.". Chanyeol somurtup son parçayı da katlamıştı. "Yarın sabah kaçta çıkacaksın?".

"Ondan on ikiye kadar dersim var.".

"Ben de o saatte çıkarım o zaman evden. Geç dönebilirim ama. İstersen derslerin bitince şikrete gel.".

"Olabilir.". Baekhyun Chanyeolün üzerine doğru gelip dizlerinin üstüne çöktü. Chanyeol de kollarını kısa olanın beline doladı. Baekhyun alnını diğerinin alnına yaslayıp fısıldadı. "Seni çok seviyorum.".

"Ben de seni çok seviyorum.".

Chanyeol ve Baekhyun işlerine geri dönmüştü. İkisi de meşgullerdi ama pazar günlerini sadece birbirlerine ayırıyorlardı.

Jongin ve Sehun buluşalı iki ay olmuştu ve flört dönemleri oldukça iyi gidiyor gibiydi. Günler geçtikçe Baekhyun onlar hakkında endişe etmekten vazgeçmişti. Chanyeol ise canım cicim günlerini daha fazla sabote etmeden ortadan kayboldukları için mutluydu.

Sehun, Jongdae ile arasını açmıştı. Artık hiç görüşmüyor gibiydiler. Adresini öylece Jongine vermesinden çok rahatsız olmuştu. Baekhyun her ne kadar bunu anlasa da arkadaş grupları dağıldığı için oldukça hüzünlenmişti, ama Jongdae bunun ikisinin ilişkisine asla zarar vermeyeceğini dair yemin edince içi rahatlamıştı.

Kyungsoo ve Junmyeon ikinci bir çocuk için denemelere başlamışlardı. Byeong Gyu bunu fark edecek yaşta olduğu için kendisini berbat hissediyordu. Chanyeol iki tane Byeon Gyu olmasının aşırı tatlı mı yoksa çok berbat mı olacağını kestirmekte zorlanıyordu.

Herkes kendi halinde hayatına devam ediyordu.

Ve başka bir yerlerde başka birileri başka zamanlarda kediye dönüşmeye devam ediyordu.

Rus Mavisi 'ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin