Rus Mavisi 'ChanBaek

0'3

"Park Chanyeol! Sadece çiçek al demiştim sana!!". Sehun aniden bağırınca Chanyeol endişe ile kafasını ona çevirdi. "Ne bileyim! Heyecan yaptım!!"

Baekhyun ve Minho dizinin üstüne çökmüş adama şaşkınca bakıyorlardı.

Aniden gelişen olaylar nedeniyle Baekhyun asıl geliş amacını unutmuştu ve tamamiyle kendisine evlenme teklifi eden adama odaklanmıştı.

Aniden aklına gelen fikirle, kollarını açarak adamın üstüne atladı ve bağırdı.

"Evet!! Evet Chanyeol, seninle evlenirim.".

Chanyeol aşık olduğu adamla sanki gerçekten birliktelermiş gibi hissedip, Baekhyun'a kollarını doladı. "Teşekkürler ederim."

Minho daha dün çıkma teklifi ettiği kişi başka birisinin, büyük ihtimalle sevgilisi, evlilik teklifini kabul ettiği için büyük bir reddedilmişlik hissi ile yanlarından uzaklaştı.

O tamamiyle gittiği zaman, Sehun elini kaldırıp arkadaşını omzuna koydu. "Minho gitti.". Baekhyun neredeyse kucağında olduğu Chanyeolden destek alarak ayağa kalktı.

"Sehun! Tanrım sen bir dahisin. Onu reddetmek zorunda kalmadım, ama onun sevgilisi de değilim. Mükemmel!". Baekhyun bunu Sehun'un planladığını sanmıştı. Sehun ne demesi gerektiğine hızlı bir şekilde karar verdi ve ayağa kalkan Chanyeol'e karışmaması için göz kırptı.

"Biliyorum harika bir arkadaşım ben. Teşekkürler ederiz Chanyeol.". Omuzları başarısızlıktan düşmüş olan Chanyeol kafasını salladı.

Elindeki buketi ve kutuyu Baekhyun'a uzattı daha sonra. Baekhyun şaşkınca uzun adama baktı.

"Zaten senin için alınmışlardı, ve bu yüzüğün sana yakışacağından çok eminim Baekhyun.". Baekhyun normal bir insandı, güzel olması dışında. Yakışıklı birisi ona güzel bir buket ve çok pahalı bir yüzük verdiğinde doğal olarak kızarmıştı.

"T-teşekkür ederim ama... Bu yüzük çok pahalı, bunu alamam.".

Sehun Baekhyun'a kol atarken, Chanyeol gülümsedi ve yavaşça uzaklaşmaya başladı. "Benim için değil." Diyerek göz kırptıktan sonra, tamamiyle bahçeden çıkmıştı.

Duvarın arkasına geçer geçmez kıpkırmızı oldu ve yere çöküp elini davula vurar gibi göğsüne vuran kalbinin üzerine koydu. Bunu atlattığına inanmıyordu.

Her gece onunla uyuyor olmasına rağmen insan iken ona bu kadar yakın olmak, kendisini çıldırtmıştı.

Byun Baekhyun'un kendisine neler yaptığını hâlâ çözememişti.

Kolunu kaldırıp saatine baktıktan sonra işe gitmesi gerektiğini fark etmişti. Bu seferde koşar adım işe gitti.

Bahçede şok içinde kalan Baekhyun, kendine geldikten sonra ince bir dut ağacının altına kalan bir banka geçti. Sehun da onu takip etti.

Aralarında kalan boşluğa buketi koyduktan sonra, elinde ki kutudan yüzüğü çıkardı ve incelemeye başladı.

"Chanyeol ne kadar iyi birisi değil mi? Hem de zengin.". Sehun sırıtarak konuşmaya başlayınca dikkatini ona yönlendirdi. "Cidden iyi birisi ve alçak gönüllü. Pekte yakışıklı. Çokta yardımsever."

"Ne ima etmeye çalışıyorsun Sehun?".

"Hiçbir şey."

Hem trafikten hem de olanları öğrenip kendisi ile dalga geçen Kyungsoodan dolayı sinirleri bozulmuş olan Chanyeol bir an önce Baekhyun'un evine gitmek istiyordu.

Arabayı park edip hep yaptığı gibi duvardan atladı. Baekhyun yine kendisini bekliyordu.

İçeriye geçtiklerinde Sehun'un da orada olduğunu fark etti. Artık her şeyi bildiği için kendisine bakarak sırıtıyordu.