Düğün hazırlıkları.

476 38 4
                                    

Ertesi günlerde de harıl harıl çalışma, kızımızla vakit geçirme, yemek, uyku şeklinde devam etti. Şuan 16 Temmuz 23.48 12 dakika sonra nikah günümüze gireceğiz. Serkan'la ikimizde yatmış ama uyuyamıyorduk bir sağa bir sola dönüp duruyorduk en sonunda ikimiz de birbirimize sırtını dönmüşken;
"Uyudun mu?"
"Evet"
"Ben de"
"Tamam"
Sonra birbirimize döndük ve;
"Gece uyanmasın diye gülmüyorum çok komiğime gitti"
"Benim de, ayrıca Eda evet nasıl bir cevap ya uyurken konuşabiliyor musun sen"
"Ben de demen aynı şey değil mi?"
"Çaktırma işte"
"Uyuyamıyorum ben"
"Ben de"
"Çok kahve mi içtim ne"
"Aynen Eda kahvedir"
"Sen niye uyumadın? Heyecandan mı doğru aslında ben de benimle evlenecek olsam uyuyamazdım"
"Yok canım kahveden"
"Off yalan yapmayacağım dalga geçersen geç ben deliler gibi heyecanlıyım ya"
"Hah şöyle, ben de öyleyim zaten"
"Vayy cidden mi ne kadar şaşırdım bilemezsin ya"
"Ha ha ha Eda susta uyu düğüne geç kalmayalım"
"Ne düğünü"
"Düğün varya"
"Kimin"
"Ayşe'yle Mahmut'un"
"Onlar kim"
"Ayşe'yle Mahmut işte"
"Bizim ne işimiz var onların düğününde"
"Amcaoğlu da benim ondan, sen de gelirsin karım olarak"
"Gelemem hayatım başka düğüne yetişmem lazım"
"Kimin"
"Ben evleniyordum ya"
"Ne diyorsun ya"
"Evet"
"Kiminle"
"Biriyle işte"
"Ben evlenmek istiyordum, şansım var sanıyordum oysaki"
"Yok canım, sen git nikah masası dinle"
"O ne be"
"Oha nasıl bilmezsin"
"Bilmiyorum"
"Ya varya nikahına beni de çağır sevgilim istersen şahidin olayım seninn bu adam kim derlerse eğer eski bir arkadaş dersin sevdiğimm"
"Bu ne hahahdkwnofw"
"Hüzünlü şarkı"
"Tamam dinlerim"
"İyi"
"Kiminle evleniyordun bu arada"
"Serkan Bolat diye bir adam"
"Aşık değilsin heralde öyle bir söyledin ki"
"Yok canım ya öylesine evleniyorum, hiç sevmem yoksa Serkan Bolat seven de ne bileyim yani"
"Evet evet tabii"
"Tanıyor musun"
"Ta kendisiyim"
"Tövbe estağfurullah ciddi misin ya hiç bilmiyordum"
"Şaka bir yana Eda uyuyalım güzelim"
"Ben düğünde uyumayı planlıyordum"
"Kusura bakma şimdi uyuyacaksın"
"Yoo"
"Ne yoo"
"Neyse uyuyayım bari düğünüm var yarın"
"Ne tesadüf benim de"
"Yaa kimse evlendiğin kişi Allah sabır versin kızcağıza"
"Senin kocan olacak adama da Allah sabır versin"
"Kopyacı"
"Yok haşa ben çalışkan bir öğrenciyim kendi fikrim ben buldum"
"Yaa tabii"
"Eda ben iyi bir öğrenciydim"
"Ben de"
"Belli birinci olarak bitirmenden"
"Üniversiteyi de öyle bitirdim"
"Biliyorum"
"Nasıl ben hiç söylemedim ki sana"
"Ama diploman için çağırırken müdür söyledi"
"Ne"
"Mezuniyetinde diyorum Eda, oradaydım"
"Ne, ciddi misin, neden yanıma gelmedin?"
"Nasıl geleyim yüzüm var mıydı sence? Her neyse boşver uyuyalım"
"Demek ordaydın... Vay be"
Birbirimize sarılıp uyuduk. Sabah olduğunda saat 6.45/6.50 gibi uyanmıştım. Serkan'ın çoktan uyandığı aşikardı. Nerede olduğunu bulmak için aşağı indim, spor odasındaydı anlaşılan. Odaya doğru geldim ve onu izlemeye başladım kendisi geldiğimin farkında değildi anlaşılan.
"Sabah sabah manyak mısınız beyefendi"
"Oo günaydın gelin hanım"
"Günaydın damat bey"
Bir yandan benimle konuşuyor bir yandan barfiks demirine asılıyor spor yapıyordu.
"Süz iyice süz"
"Ne"
"Beğendin galiba kaslarımı"
"Kas ilgimi çeken bir şey değil"
"Haha farkettim"
"Sabah sabah beni utandırıp dalga geçme"
"İyi madem"
Sporu bırakıp yanıma geldi, yanağıma bir öpücük kondurdu;
"Ben bir duş alayım"
"Ben alacaktım ama neyse al sen"
"Gel istersen"
"Git başımdan sabah sabah"
"Aman kızma"
Serkan duş alırken ben de kahvaltı hazırladım ardından Serkan da yanıma indi.
"Oo mis"
"Gel gel soğumadan"
Kahvaltımızı ettikten sonra ben de duşa girdim saat 8'e yaklaşırken kızlar, halam, Ayfer hanım herkes eve toplaşmaya başladı. Aynı zamanda hazırlık ekipleri de.
"Arkadaşlar tek bir şey söyleyeceğim Eda'yla ne yaparsanız yapın ama yukarıda kızım uyuyor uyandıranla kişisel sıkıntılarım oluşur"
Herkes tamam dercesine kafasını sallıyor ya da tamam diyor bense gülüyordum Serkan güldüğümü görünce gülmek istedi ama ciddiliğini bozmamak için gülmedi. Sadece bana güldüğünü belli eden bir bakış attı, saatlerce hazırlık başlamıştı makyaj, saç ve sayre yapılırken bir yandan Serkan da arkadaşlarıyla hazırlanıyordu. Saçımı at kuyruğu yaptırıp kenardan dalgalı saçlar bırakmış, doğal, pembe ve nude tonlarında bir makyaj yapmıştık. Saçımı bitirmeye az kala Gece yanımıza geldi, yeni uyanmış olacak ki uykulu ve pijamalı bir şekilde;
"Günaydıın"
"Günaydın bebeğim"
"Ne zaman kalktınız siz"
"Oluyor bebeğim biraz biliyorsun hazırlıklar.."
"Annen bittiğine göre sıra düğünün en şık ikinci kızında, aslında birincisin de annen gelin diye çaktırma"
"Ahhaha hayır annem birincisi gerçekten"
Gece saçlarını dalgalı istediği için onun da saçları dalgalı ve açık yapılmıştı, gidip elbisesi giyip yanıma geldi.
"Annecim ne kadar güzel olmuşsunn"
"Sen de çok güzelsin anne peri kızı gibii"
"Teşekkür ederim aşkım"
"Babama da bakacağım"
"Tamam"
Gece babasının yanına gittikten sonra halamla oda da baş başa kaldık.
"Ah güzel kızım benim, inşallah sonunda evleniyorsun sevdiğin adamla. Umarım çok mutlu olursunuz hep beraber eşinle, kızınızla... Mutlu olduğunu görmek çok güzel! Küçücüktün Eda küçücük, büyüdün anne oldun evleniyorsun."
"Hala yapma yaa böyle valla ikimiz de ağlayacağız. Ağlamayalım bugün çok güzel bir gün"
"Haklısın ağlamak sadece bugün değil artık hiç yok herkes gayet mutlu böyle de devam eder inşallah e hadi gidiyoruz"
"Nereye"
"Bize"
"Niye"
"Ay Eda damat kendi evinden mi alacak kızı davulla zurnayla kız evinden alınır gelin"
Gülüştükten sonra yola çıktık. Serkan beni görmek istese de herkes önünde kapı gibi durmuş uğursuzluk getirir demişti Serkan onlarla boğuşurken biz de halama gelmiştik. Evde otururken davul zurna sesleriyle Serkan'ların geldiğini anlamıştım. Bir çok akrabamız arkadaşımız yani kız tarafı bizim evde beklerken erkek tarafıysa sokakta korna, davul zurna öttürüyordu. Asla böyle bir düğün istemezdim ama çok eğlenceli ve güzel görünüyordu. Biraz şıklıktan caymak lazımdı arada... Erkek tarafı kapıya gelmiş kapıyı tıklatıyor zili çalıyordu kız tarafıysa içerden kapıyı tutuyordu. Serkan'ların bile onca akrabası gelmişti. En sonunda kız tarafı heralde evlensinler bari ne yapalım dedi ki kapıyı bıraktı. Sonra beni dışarı ittirmeye başladılar erkek tarafı yeniden sokağa dönmüş bir tek Serkan kapının önünde beni bekliyordu belimden tutup beni kendisine çekti.
"Çok güzelsin"
"Çok yakışıklısın"
"Ne yaşadım ben az önce eziliyordum da siz niye kapıyı açmıyorsunuz"
"Ne bileyim ben ezilmiyeyim diye beni kenara attılar"
"Ne domwpcöwpwö"
"Of dünyanın en komik düğünü olacak gece ölene kadar gülerim artık"
"Uzun bir dalga geçeceğim ben bununla"
"Ben de ben de"

To be continued...

Gece.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin