Gece.

Geçmiş Geçmişte.

*Kısacık bir kısım Serkan'dan yazılacak. Serkan'dan*
Şişeyi elime alıp salladım.
"Ah Eda ah bir kadeh bir kaç yudum dedin bütün şişe gitmiş sevgilim"
"Küçücüktü zaten ondan ayrıca sanki sadece ben içtim"
"Burda 5 kadehlik şarap vardı ben 1 kadeh içtiğime göre kalan 4'ü nerde uzaylılar mı içti"
"Evet tabii görmedin mi gerçi arkandaydılar ama neyse"
"Gel biz seni yatıralım en iyisi saatte gece yarısı olmuş"
"Yaa! Yatmak istemiyorum ben"
"Ne yapalım sevgilim o zaman"
Eda kalkıp yatın başındaki oturma kısmına doğru gitti. Kalkıp yanına gittim.
"Dur bebeğim düşeceksin"
"Düşmedim ya iyiyim"
"Çıkarsan mı şu topukluları"
"Peki"
"Dur oturalım"
Filelerin üstüne oturduk. Eda ayakkabılarının bacağına dolanmış bağlarını çözüp ayakkabılarını kenara bıraktı.
"Yatalım"
"Az önce yatmayacağım diyordun"
"Ya öyle değil uzanalım buraya"
"Haa öyleli iyi tamam"
Filelerin üstüne uzanıp Eda'nın başını göğsüme koymasını sağladım ve ona sarıldım.
"Bebeğim üşüyor musun bak tir tir titriyorsun"
"Biraz"
"Bekle"
Kalkıp çokta kalın olmasa da bir örtü getirdim ve yine aynı şekilde uzanıp Eda'nın üzerine örttüm.
"Çok centilmensiniz Serkan bey teşekkür ederim"
"Ne demek Eda hanım"
"Kızımı özledim arayalım"
"Saçmalama Eda gece yarısı oldu saat, herkes uyumuştur orada"
"O zaman yarın arayacağız"
"Tamam güzelim"
"Biliyor musun sen çok yakışıklısın, karizmatiksin falan"
"Allah Allah"
"Dünyanın en yakışıklı adamıyla beraber olmak nasıl sorusu bana sorulmalı başkasına değil çünkü dünyanın en yakışıklı adamı sensin"
"Teşekkür ederim"
"Teşekkür etme gerçekler canım, ama sana çok gıcık oluyorum"
"Niye"
"Gıcıksın çünkü?"
"Ahahajpamd ben de sana olmuyor değilim arada"
"Yo sen bana olamazsın"
"Niye"
"Sen aşıksın"
"Sen değil misin"
"Aşığım deli gibi ama bir tek ben gıcık olucam ya ilk ben oldum"
"Ne nerden biliyorsun"
"Siz daha beni tanımazken ben sizin fotoğrafınızı dartlıyordum yalnız"
"Peki peki gerçekten ilk sen olmuşsun"
"Evet öyle, kalk"
"Nereye noldu"
"Dans edeceğiz"
"Ne dansı sevgilim"
"Yaa! Edeceğiz"
"Peki"
Bir şarkı açıp Eda'nın yanına döndüm.
"Düşlerime dokundun, yokluğunda soğuk. Kalbin ben de kaldıysa eğer... Aşkım sen kırmızı. Islak gözlerinde bir kaç zamandan kalan yalan... Serin bir yaz günü sen kırmızı. Katilim olur musun ? Yeniden yaşamaya inat. Dokunsam ağlayacak gibisin sen kırmızı"
"Biliyor musun ben çok seviyorum bu şarkıyı"
"Yaa, ne güzel ben de severim"
"Ben daha çok bu kalp seni unutur mu falan dinliyorum ama daha doğrusu dinledim diyelim"
"Niye"
"Bilmem. Ben şarkı dinlemeyi çok severim şarkı zevkim biraz çorba gibi baya karışık ama neyse ne. Seninle ayrılınca falan çok dinlemiştim kusura bakma, bu kalp seni unutur mu, sen benim ee başka düşünüyorun, ele layık, geber falan"
"Geber?"
"Şarkı adı hayatım seninle alakalı değil"
"Ama biz ayrılınca dinlemişsin"
"Geber ne yapayım çok kırmıştın beni"
"Merak ettim şimdi bu şarkıları"
"Sadece bunlar değil ki"
"Başka ne var say say"
"Seni unutmaya ömrüm yeter mi var bak dinle çok iyi neyse bak sayayım ama çok uzun sürebilir"
"Fark etmez sabaha kadar da sürebilir"
"Peki kaşındın. 505, We are never ever getting back together"
"Ha sadece hüzünlü şarkılar yok bana da sövüyoruz"
"Tabii sen ne sandın sus bişi anlatıyorum aşkım. Another love, Yıldızlara bak. Unuttum ya telefondan bakıp söyleyebilirim anca neyse boşver"
"Hayır hayır bak söyle"
"Valla sıkılırsın"
"Ya hayır"
"İyi"
Eda telefonunu alıp geldi.
"Sevdim ama sonu yoktu varmış, IDGAF, bugün anladım, hoşçakal, I wanna be yours, farzet, arcade, aşk izi ohoo çok var boşver"
"IDGAF ne açılımı"
"I don't give a"
"Peki, bana sövüyoruz yani"
"Az bile hayatım"
"Özür dilerim"
"Boşver geçti, geçmiş geçmişte kaldı oraya takılı kalırsak ohoo"
"Tamam bebeğim tamam"
"Hadi uyuyalım artık"
"Tamam"
Eda'nın koluna girip aşağı indirdim yatağa yatırıp yanına yattım ve saçlarını okşayıp öpüp uyudum.

To be continued...