9. Bölüm - Borç

3 0 0
                                    

Karan'ın gözlerinden gözlerimi çekebildiğimde Aysel'e bakabilmiştim. Ancak keşke bakmasaydım demiştim. Öyle şaşkın bir ifade vardı ki yüzünde başka bir zaman olsa o haline kahkahalarla gülebilirdim.

" Şey bu Karan, o...? "

Ne soracağını anladığım için anında onu durdurmuştum. 

" Aysel hadi bugünlük bu kadar çalışma yeter. Sen de evine git, dinlen " dedim koluna dokunarak. Sonunda bakışlarını Karan'dan çekip bana bakınca ağzını açmaması için onu gözlerimle uyardım. 

" T-tabi efendim. Lütfen siz de yemek yiyip dinlenin. Çok yoruldunuz bugün " dediğinde onu başımla onayladım. Masaya dönüp kendi eşyalarını hızlıca toparlamış ve bize kısaca iyi akşamlar dileyip toplantı salonundan çıkmıştı. Aysel'in gidişinin ardından ben de masaya dönüp eşyalarımı toparlamaya başladım.

" Yardıma ihtiyacın var mı? "

Karan'ın bu nazik tavırları karşısında oldukça şaşırmıştım ancak ona belli etmemek için ondan tarafa bakmadan konuştum.

" Neden geldin? "

Kendi sorusunu es geçmeme bozulmuş olacak ki derin bir nefes çekmişti içine.

Çizimlerimi dosyaya koyup bilgisayarımı da kapattığımda Karan da ağır adımlarla yanıma gelmişti.

" Hala sağ kol musun bakmaya geldim "

Başımı kaldırıp devam etmesi için yüzüne baktım ancak o bunu anlamamış tuhaf tuhaf suratıma bakıyordu.

" Ne diyorsun anlamadım? "

Bana biraz daha yaklaşınca aramızdaki mesafeyi korumak adına ben bir adım geri gitmiştim. O da bunu fark edince duraksamıştı.

" Gemi'ye gelmen gerekiyor. Sana göstermemiz gereken şeyler var "

Başımı anladığımı belirtircesine salladım ve elimdekileri gösterdim.

" Bunları odama bırakıp geliyorum, burada bekleyebilirsin "

" Benim de gelmeme izin var mı? "

En azından artık insani ilişkiler kurmaya başladık diye geçirdim içimden. Karan benden izin istiyordu. Olacak iş değil!

" Gelebilirsin " dedim ve onu beklemeden ilerlemeye başladım. Odam toplantı odasının hemen iki oda ilerisinde kalıyordu. Yan tarafımdaki odayı da Aysel kullanıyordu.

Odama girip masamın altında kalan kilitli bölmeyi açtım ve çizimleri içine bırakıp anahtarımla kilitledim. Ardından bilgisayarı da masamın üzerine bırakıp anahtarlarımı ve telefonumu çantamın içine attım.

Karan odaya girmek yerine kapıda dikilirken onu içeri davet etme nezaketinde bulunmayacaktım.

" Odan güzelmiş "

" Hazırım ben. Çıkalım "

Ona karşı istesem de nazik olamıyordum artık. Cümlelerim sanki bilenmiş bir bıçak gibi yansıyordu karşı tarafa. Üzerine ne kadar alındığı umurumda değildi ancak benim kendi değişimim gözüme çok da güzel gözükmüyordu.

Ben önde Karan arkada modaevinden çıkarken güvenlik görevlisi bizim arkamızdan iş yerini kilitlemişti. Ona da iyi akşamlar dileyip otoparktaki arabama doğru ilerledim. Karan da sakince yanımda ilerliyordu. Onun bu hali biraz garip gelse de sebebini kısa sürede anlamıştım. Motoru tam da benim arabamın yanındaydı.

" Arabanı almana gerek yok, motorla gidelim " dediğinde ona bakmadan reddettim.

" Üzerimde elbise var görmüyor musun? Kendi aracımla geleceğim. Sen sadece yolu göster "

GECENİN MASKELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin