☁️
Yaz akşamının ılık rüzgarı yüzüme çarparken hızımı kesmeden koşuyordum.
Boğazımda oluşan yumru canımı acıtıyor, beni çığlık atmaya zorluyordu. Ancak buna rağmen kendimi tutuyordum. Her zaman yaptığım gibi, annemin bana alıştırdığı gibi.
Bacaklarımın bedenimi taşıyamayacağını anladığımda durdum ve etrafıma bakındım.
Kaybolmuştum, ancak bu bile şu an umurumda değildi.
Babam. Küçüklüğümden beri öldü olarak bildiğim, her daim yokluğunu hissettiğim babam aslında yaşıyordu.
Ne hissetmeliydim? Yaşadığı için mutluluk mu, bunca yıl bizi görme zahmetine girmediği için üzüntü mü yoksa annemin ve Faith'in her şeyi sakladığı ve annemin sahte bir senaryo oluşturduğu için kızgınlık mı?
Bilmiyorum. Şu anda hiçbir şey hissetmiyorum. Belki de olayın şokunu atlatamadığımdandır. Tek istediğim boğazımda gittikçe büyüyen yumrunun yok olmasıydı.
Bu yüzden çığlık attım.
Kuruyan gözyaşlarıma yenisi eklenirken, yaşadığım her şeyin acısını çıkarırcasına acı bir çığlık attım.
Gözlerim refleks olarak sıkıca kapanmış, ellerim göğsümün ağrıyan sol tarafına gitmişti.
Dayanamayarak kaldırıma çöktüm ve yüzümü gökyüzüne çevirerek derin bir nefes aldım.
Boğazımdaki yumru yerini karıncalanmaya bırakmıştı, rahatlamıştım.
"Adelia?"
Hayır. Yaşadıklarımın üstüne birde onunla burada karşılaşmış olamazdım.
Yanıma yaklaşan adım seslerini duyduğumda hızla elimin tersiyle ıslak göz altlarımı ve yanaklarımı sildim.
"Hey, gecenin bu saatinde burada oturmak pek güvenli değil prenses."
James yanıma oturduğunda bakışlarımı ona çevirdim. O da gözlerini kısmış bana bakıyordu. Muhtemelen bir şey olduğunu anlamıştı.
"Peki sen gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsun Potter?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uyumsuz • marauders era
Hayran Kurgu𝐔𝐘𝐔𝐌𝐒𝐔𝐙 | ❝Ve Jɑmes Potter, Adeliɑ Snɑpe'e bɑkɑrken gözlerinin pɑrlɑdığındɑn hɑbersizdi.❞ Adelia Snape'in tek istediği şey ailesinden gelecek ufacık sevgiydi. O, sevgiden yoksun büyümüş bir cadıydı ancak bu yine de sevgiyi öğrenmesine engel...