8.BÖLÜM

8 1 0
                                    

İrem, odasında oynarken bahçede olan toprak beyin yanına gitmek istemiyordum.
Ama gitmek zorundaydım. Hemen merdivenlere ilerleyip teker teker inmeye başladım.

Bahçeye girdiğimde elinde eşinin fotoğrafıyla bana bakıyordu. Kaşları çatıktı ve bu beni korkutuyordu. Yanında kerem beyle arzu hanımda vardı. Yanına ilerleyip "Kusura bakmayın, ben eşinizin öldü- diyecekken sözümü keserek "Bilmiyordun ki! Artık izinsiz odama girmeni istemiyorum. Sonuçta burda sadece kızımın bakıcısının. Neyse irem sana söyledi zaten.. kızımın doğum günü, ne yapacağımı bilmiyorum." Dediğinde biraz tuhaf olmuştum.

"Nasıl yani!"

Kerem:Sevmez fazla doğum günü!

Toprak:Kerem... Eşim öldüğünden beri kızımın doğum gününü kutlamadım.

"Ne!" Derken galiba bunu dıştan söylemiştim ki toprak bey bana tip tip bakıyordu. "Yani biraz şaşırdım." Diyip konuyu yumuşatmak istiyordum.

Toprak:Şaşırman gayet normal. Benim senden istediğim şey sen bir kadın olarak ve kızımın doğum gününe yardım etmeni istiyorum. Tabi bunu arzudanda isteyebilirim ama biz kendi işimize bakmamız gerek.

"Anladım."

Toprak:Sonuçta çalışanım değil misin? Belki ben seni istiyorum. Yani İrem'in bakıcısı olduğun için ve irem de sana alıştığı için az da olsa bir şeyler biliyorsundur diye" Dediğinde gülmek istiyordum ama kendimi tutup "Peki toprak bey." Dememle ayaklanmamız bir oldu.

Kerem:Bende yardım ederim. Dediğinde gülümsemiştim. Toprak bey gülümsediğimi görücek ki "Hadi Melis bugün işim yok zaten, dinlen sen." Dedi sertçe.. Toprak beyin tavrını anlamıyordum.

Kerem:Ben bırakayım.

"Yok boşverin kerem bey ben kendim giderim." Dedim ve hızlıca kapıya ilerledim.

SILA

İşten gelmemle kendimi koltuğa attım ve bugünde çok yorulmuştum. Bir an zil çalınca "Allah Allah." Diyerek ayağa kalktım ve kapıya ilerledim.
Kapıyı açtığımda karşımda Ceyhun vardı.

Sıla:Ceyhun.

Ceyhun:Sıla, aa yanlış eve mi geldim diyicem ama Melisin evi burası, Melis yok mu?

Sıla:Daha gelmedi.  Berk'ten haber yok mu hala!

Ceyhun:Açmıyor benimde telefonlarımı, neyse Melis geldiğinde beni arasana bir şey danışıcam.

Sıla:Sen söyle ben söylerim ona!

Ceyhun:Özel ama.. dediğinde Ceyhun'a pek sevmezdim, o yüzden sadece kafa sallamakla yetinip kapıyı kapattım ve kendimi tekrar koltuğa atmıştım.

Sıla:Kimse gelmesin kimse aramasın dinlenmek istiyorum. Berk hala aklımdaydı. Diyerek derin bir nefes alıcaktım ama telefonum çalmasıyla "Offf." Diyip bağırdım ve telefona baktım. Karakoldandı. Hemen açtım.

Sıla:Alo! Evet ben melisin arkadaşı sıla, tabi gelirim. Bir haber mi var? Tamam! Niye? Doğru söylüyorsunuz. Çok teşekkürler! Dediğimde telefonu kapattım ve "Tamam artık." Derken hemen gözlerimi yumdum.

MELİS

Eve yaklaşmışken bir an Ellerimi dudağıma götürüp ama o sadece sarhoştu ve ne yaptığını bilmiyordu der gibi yapıp ellerimi dudağımdan çektim. Fakat toprak bey böyle nasıl birşey der anlayamıyordum ama erkekler işte. "Tüm zengin erkekleri böyle yaparlar fırsatçılar sizi... Toprak bey bunu asla bilmemesi lazım." Derken Ceyhun seslendi. Evimin önündeydi.

"Selam."

Ceyhun:Naber?

"İyidir senden?"

Ceyhun:Bende iyim, şey söyliycektim ya. Diye söylenirken sözünü kesip "Ceyhun çok yorgunum bir an eve geçip yatmak istiyorum sonra konuşalım olur mu?" Dedim ve Ceyhun'u dinlemeden eve ilerledim.

ALIŞIYORUM SİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin