13.BÖLÜM

4 0 0
                                    

Toprak:Ya sen nasıl onları eve alırsın Melis! Kızıma bayılmayı boşver daha kötü bir şey olsaydı. Sana dedim ben, onlarla işim yok diye! Onlar benim ailem değil değillll. Diye bağırdığında gözlerimden bir damla yaş akmıştı. Nedense o da konuşurken ağlıyordu.

Toprak:Ağlamaa, suçlusun ağlamaaa! Niye sen beni aramadın? O benim tek kızım ve ona bir şey olmasını istemiyorum. Dediğinde gerçekten bu sefer toprak bey haklıydı. Suçluydum, haksızdım. Diye düşündüğümde yanımıza kerem beyle arzu hanımda gelmişti.

Kerem:İyi mi irem?

Toprak:Doktor bakıyor.

Arzu:Melis niye ağlıyorsun?
"Suçluyum ben neyse gitsem iyi olu- derken toprak beyle bakıştık. Bana bakıyordu. Doktor odadan çıkınca hemen gözyaşlarımı silip doktor beyi dinlemeye başladım.

Toprak:Adil bey irem iyi mi? Nesi var niye bayıldı?

Adil:Toprak hep böyle telaşlı mı olucaksın? Prenses iyi! Merak etme ve nolur ama nolur biraz daha dikkatli olalım çoçukların yanında tartışmayın, kavga etmeyin hatta sesinizi bile yükseltmeyin. Küçük bir tansiyon düşüklüğü var serum bağladım.

"Şükürler olsun Allahım. Canım iremim benim." Dediğimde herkes bana bakıyordu. Galiba sesli konuşmuştum.
Toprak:Girebilir miyim?
Kerem:benim kızım ya! Dediklerinde "İrem iyiyse gideyim ben artık." Dediğimde doktor kolumdan tuttu ve "Melis sen olmalısın. Prenses senin ismini sayıklıyordu. Sen gir içeri sonra toprak sen girersin." Diyince tebessüm ettim ve o heyecanla içeri girdim.

TOPRAK

Toprak:Melisi mi sayıkladı. Nasıl ya? Canım kızım benim.

Kerem:Vay irem, melisi sayıkladı demek! Toprak iyisin bak yine..

Arzu:Sus kerem. Toprak bak melise yine dinlemeden bağırmışsındır. Eğer melisi işten atmayı düşünüyorsan kusura bakma ama irem daha çok kötü olur. Baksana melisin ismini sayıklamış, alıştı melise!

Toprak:Sana söylemeyi unuttum ben! Melisi temelli olarak işe aldım.

Arzu:Şaka mı? Ya çok sevindim niye baştan söylemediniz. Dediklerinde yukarıya babam ve kardeşim çıkıyordu. Alçak sesle bağırarak "İn aşağı, burda olamazsın. İn. Zehra keremle kal" Dedim.

Kerem:Toprak sakin ol!

Toprak:Siz bu işe karışmayın. Diyerek merdivenlere ilerledim.

...

Bahçe kapısında babam ve turna hanımla konuşuyordum. Kendimi tutuyordum yoksa sesimi yükseltecektim. Saygı çerçevesinde konuşmak artık benim için bitmişti.

Toprak:Ya siz ne yapmaya çalışıyorsunuz. Sizin yüzünüzden kızım bayıldı. Turna hanım, benim kızımın bakıcısına Tokat atmak ne! Baba, demedim mi sana ben gelemezsin diye.. Turna hanım demedim mi size irem diye bir torununuz yok diye.. Napmaya çalışıyorsunuz ya siz! Eğer çok görmek isteseydiniz benim eşim vefat ettiğinde acımızı beraber yaşardık ama siz hiç gelmediniz. Allah kahretsin ki gelmediniz. Dediğimde ağlamaya tekrar başladım.

Kader:Oğlum!

Toprak:Bıktım artık ya, babam beni arıyor diyorum ki "kızımın doğum gününe gelicek." Ama iş için arıyorsun. Turna hanım arıyor diyor ki "Göstermezsen mahkemede görüşürüz." Bu laflar ne ya bu laflar ne! Diyerek arabaya yumruk atacaktım ama o ara biri kolumu tuttu. Kafamı çevirdiğimde bu melisti.

"Yapma toprak bey nolur?"

Kerem:Hadi toprak! Dediklerinde melise bakarak "Bırakın beni daha konuşmam bitmedi." Diyerek gözlerimi babama çevirdim. Nedense onunda gözleri dolmuştu.

ALIŞIYORUM SİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin