Mutfakta, kek yapmak için malzemeleri tezgahta toplarken iremin çığlık sesini duydum.
"İrem" diyerek mutfaktan çıktım. Ses yukarıdan gelmişti. Bir hızla merdivenlere yöneldim.
Üst kata çıktığım da iremin geldiği sese ilerledim.
Tatlı pembe bir kapı vardı. Direk girip "İrem" diye seslendim. Fakat oda da yoktu, ben tam arkamı dönmüş kapıdan çıkıcakken iremi gördüm. Elinde benim verdiğim vişne suyu vardı ve bana gülüyordu.
"Hayır ya bence yapamazsın" diyerek elinden alıcaktım ama irem "Bekle de gör." diyerek vişne suyunu üstüme döktü.
1-2 dakika yerimde kaldım. İrem de kalmıştı. Bana bakarak güldü ve "hahah üstüne bak" diyerek yatağına yöneldi.
Karşımda bir ayna var dı. Kazağıma baktığım da vişne suyu olmuş içimden "ben ne giyicem" diye düşündüm ve kaşlarımı çatarak iremin yanına gittim.
İrem, surat ifademi görünce bir an şaşırdı ve "Niye öyle bakıyorsun." dedi. birden gülmeye başladım. Ben gülerken irem de gülmeye başladı.
İrem:Kızdın dimi. Bence de kız.
"Kızmadım. Ama sana birşey oldu diye korktum."
İrem:Aa ama şimdi babamı araman gerekiyordu. Bende babama "İlk günden bu bakıcı bana bakamadı" diyicektim. Off işe yaramadı. Diyerek yataktan kalktı ve odadan çıktı. Bende gülerek "Vallada senle çok işimiz var bilmiş minnak." Diye odadan çıktım.
Lavaboda aynaya bakarken irem kapıya vurdu ve "Al bu tişörtü giy." diyince bir an mutlu olmuştum. Temiz ve sanki yeni bir tişört gibiydi. Toprak beyin beni böyle görmesini istemiyordum. İremin elinden tişörtü alıp hemen giydim ve lavabodan çıktım.
İrem bana bende ona bakıyordum. Gülümseyerek eğildim ve "Şimdi sen benimle kek yapmak istemiyor musun?" Diye söylendim.
İrem sanki yapmak istiyor gibi bakıyordu.
İrem:Öbür bakıcılarım hiç mutfağa girmemi istemiyorlardı. Diyerek gülümsedi ve "Tamam ama ben yapıcam." diyince bende kafamla onayladım ve iremle birlikte mutfağa ilerledik.
Mutfağa girdiğimizde ireme önlük ve aşçı şapkası taktım. Bende takıp "Hazır mısın? Güneş " Dedim.
İrem:Bak ya! Önce şunu anlaşalım. Benim adım İrem. Tamam iki ismim olabilir ama ben iremi istiyorum.
"Tamam irem diyicem."
İrem:Okey! Evet hazırım ama hiçbir şeye dokunmaycaksın ben yapıcam. Diyerek eline yumurtayı aldı ve yere attı. Heralde yumurtayı bilerek yere attı ki kıs kıs gülüyordu.
İrem:Yumurtayı yere düşürdüm.
"Olabilir, temizlim" dediğimde tezgahtan bezi aldım ve yere eğilip önce kabuklarını alıp yeri sildim ve ayağa kalktım.
"Bak irem, bence şimdi anlaşabiliriz."
İrem:Nasıl?
"Ben kaba herşeyi dökim sende karıştır."
İrem:Anlaştık. Dedi ve kek hazırlamaya başladık.
Kekimizin malzemelerini kaba koyduğumda irem karıştırıyordu. Kek hazır olunca irem seslendi.
İrem:Ben bu keke, annemi ve sevgimi katıyorum. Diyip keke öpücük yolladı. İremin annesini biraz da olsa merak etmiştim. Çünkü gördüğüm kadarıyla salonda olsun, iremin odasında olsun kadının fotoğrafları yoktu. Fakat bir an kendime gelip hazır olan keki, kek kabına döktük ve fırına verdik.
İremi tezgahtan indirirken irem yine yaramazlık peşindeydi. Unu eline alıp yüzüme attı. "Ya irem." diyerek biraz sinirlenmiştim ama öcümü almak için bende iremin yüzüne un attım. Oda sinirlendi. Fakat siniri kısa sürüp bana tekrar un attı. Böyle eğlencemiz başladı.
