9.BÖLÜM

7 1 0
                                    

MELİS

Saate baktığımda İrem'in öğlen uyku saati gelmişti. İrem koşarken onu durdurdum ve "Hadi irem, uyku saati." Diyerek elinden tuttum ama kendini benden kurtarıp koşmaya başladı. Bu çoçukların enerjileri asla bitmiyordu.

"Hadi irem, yatma vakti."

İrem:Hayır melis, yakala beni yakala!

"Bak yakalarım ama sonra seni gıdıklarım." Dediğimde irem önüne bakmadı ve kafasını sehpaya vurmuştu. "İremm." Diye çığlık atarak yanına koştum.

İrem:Aa başım. Dediğinde İrem'i hemen kucağıma alıp baktım. Alnını yarmıştı ve hemen tişörtümü çıkarıp alnına bastırmaya başladım.

İrem:Melis, çok acıyor. Dediğinde şuan ne yapacağımı bilmiyordum. Çok korkmuştum. Gözlerim dolduğunda bir şok yaşadım ama bir an kendime gelip "İrem bunu tut ve şuraya otur hemen geliyorum."

İrem:Babamı istiyorum.

"Dur irem, tutmaya devam et ve bastır." Diyerek eczane dolabına ilerledim.

Eskiden az çok Sıla'dan bir şeyler öğrenmiştim ve İrem'in alnı sadece küçük bir çizik vardı. Pansuman yapıp yara bandıyı yapıştırmıştım.

İrem:Geçicek dimi! Diyip bir anda sarıldı. Bu sarılma kalbimi hızlandırmıştı ve bende karşılık verdim.

"Evet, ben çok özür dilerim. Senin peşinden koşmamam gerekiyordu."

İrem:Ben de seni koşturdum. Neyse uyumak istiyorum. Saçlarımı okşar mısın? Dediğinde gözlerini yumdu, İrem'in saçını  okşayıp irem rahat uyusun diye sandalyeye geçtim ve uyumasını bekledim.

...

Akşam olmuştu. Salonda sofrayı kurarken İrem'e baktım. Oyuncaklarıyla oynuyordu ve o sırada aynadan kendime baktım. Üstümde sporcu atleti vardı. Toprak bey gelmeden önce bakıcı odasından bir tişört almam gerekiyordu.
Her şeyi tamamladığımda "İrem, ben üstüme bir tişört bulup gelicem." Dedim ve merdivenlere ilerledim.

TOPRAK

Kerem, ben ve arzu evin kapısına geldiğimizde kerem zile bastı ve kapıyı açan kızımdı. Şaşkın bir şekilde alnında olan yara bandıya baktım.
Hızlıca kucağıma alıp "Noldu alnına, Melis nerde?" Dediğimde etrafa baktım ama Melis yoktu.

İrem:Düştüm.

Kerem:Amcam benim gel buraya! Dediğinde sinirlenerek kapıyı sert kapattım ve "Melis." Diye bağırdım fakat ses yoktu. Tekrar seslendiğimde kızım bana seslenmişti.

İrem:Baba, Melis bakıcı odasında

Toprak:Demek öyle şu ihmale bak ya bir de bana haber vermeden yara bandı yapıştırmış. Görücek ama.. dediğimde kerem kolumdan tutmuştu.

Kerem:Yükselme toprak. Büyük bir şey olsaydı arardı.

İrem:Evet ba- demeden merdivenlere ilerledim.

Bakıcı odasına bodazlama girince melisin tişört giydiğini gördüm ve o an gözlerimi kapatmıştım.

"Toprak bey napıyorsunuz ya?" Dedi ve yanıma gelmişti. "Asıl sen napıyorsun ya, kızım düşmüş niye haber vermedin. Sadece yara bandı takmışsın." Dedim.

"Toprak bey sakin olun küçük bir çizikti ve sizi tedirgin etmek istemedim." Dediğinde "Sus." Diye bağırdım ve o an irkilmişti.

Toprak:Küçük bir çizik olsa bile bana haber vereceksin. Diye kolunu sıktım. Ve konuşmaya devam ettim. Kapıyı niye kızım açıyor! Melis bak seni gerçekten evden atarım. Sen burda çalışansın. Kapıyı açan sen olacaksın kızım değil. Diyerek melisin gözlerine baktım. Gözleri dolmuştu. Çok mu yükseldim. Diye düşündüm ama melise azdı bile

ALIŞIYORUM SİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin